Biraz yüzünüz gülsün…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

GÜZEL bir kahvaltı ile keyfedin... Sonra bağlı olduğunuz sandığa gidin... Bu bir vatandaşlık göreviniz... Oy vermeye bile üşendiğiniz ülkede şikayet hakkınız olabilir mi? Köyünüzü, mahallenizi, ilçenizi, ilinizi yönetecek bir tanıdığınız, sempati duyduğunuz muhtar, il genel meclisi üyesi, meclis üyesi, belediye başkanı vardır... Kimsenin tesirinde kalmadan, kendinizin, şehrinizin, ülkemizin geleceğini düşünerek oyunuzu kullanın... Gerisi demokrasi adına çoğunluğun vereceği kararda!

Sakın karşılaşabileceğiniz tahriklere kapılmayın... Anayasa, kanunlar ve vicdanınızın ışığında oyunuzu kullanın... Türk milletinin sağduyusu daima "milli irade"yi yansıtır... Devletinizin hukuk ve hürriyet güvencesinin yanınızda olduğunu unutmayın... Vereceğiniz her "hür oy"un, "sosyal, laik, üniter bir hukuk devleti" olan Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini şekillendireceğini asla unutmayın... Sonra huzur içinde, çıkıp şöyle derin bir nefes alın ve ailenizle güzel bir gün geçirin... Bu arada size birkaç seçim fıkrası sunayım, biraz gülümseyin...

Adam yolda giderken kıç üstü düşmüş, arkadan gelen bir adam koşup yetişmiş, kaldırmış... Ve ricasını söylemiş: "Bizim partiye oy verir misiniz?" Adam kalçasını ovuşturarak yüzünü buruşturmuş: "Ben düşünce kıçımı yere vurdum, kafamı değil!"

Churchill, akıl hastanesini dolaşırken birinin kendisiyle hiç ilgilenmediğini görmüş: "Ben kimim biliyor musun? Üzerinde güneş batmayan imparatorluğun başbakanıyım!" Hasta gülmüş: "Dikkat et, ben de böyle diyordum, alıp buraya getirdiler."

İlk Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif Ersoy'a onu sevmeyen bir milletvekili şu soruyu sorar: "Mehmet Akif Bey, siz veteriner değil miydiniz?" Bu soru üzerine Mehmet Akif Bey cevabı yapıştırır: "Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?" * Başkan Bush yeni talimatını adamlarına bildirir: "Üzerinde resmim olan yeni bir pul bastırttım, bundan böyle başkanlığın işleri de dahil olmak üzere bütün mektuplarda bu pullar kullanılacak." Fakat Bush bir zaman sonra görmüş ki hiçbir zarfın üzerinde resmi olan pul yok, hemen yardımcısını çağırıp sormuş: "Üzerinde resmim olan pullar yapıştırılmıyor yoksa arkasına zamk sürmediniz mi?" Yardımcısı cevaplamış: "Sürdük efendim ama maalesef herkes pulun ön yüzüne tükürüyor..."

Bir adam hayatıyla ilgili konuları danışmak için bir kahine gitmiş... Kahin adama gelecekte milyonlarca kişinin ölümüne sebep olacağını bildirince adam şok olmuş... Madem öyle ben de kendimi öldürürüm, ileride sorun çıkmaz diye düşünüp yüksek bir köprüye gidip atlamaya karar vermiş... Köprüye gidince bir de bakar ki, ufak bir çocuk da köprüden atlamak üzeredir... Dayanamayıp çocuğu kurtarmış ve "İsmin ne evladım senin?" diye sorunca, çocuk "Adolf..." demiş!

Mısır'ın eski diktatörü Cemal Abdülnasır için halk arasında bir sürü öykü anlatılırmış. Abdülnasır'ın canını sıkacak nüktelermiş bunlar. Abdülnasır, bunları kim uyduruyorsa bulun o adamı bana, diye buyurmuş. Adamları bu emir üzerine hemen adamı bulup getirmiş. Abdülnasır sormuş: "Hakkımdaki falanca öyküyü sen mi uydurdun?" Adamcağız boynunu büküp cevaplamış: "Evet efendim, ben uydurdum." Abdülnasır bir daha kükremiş: "Ya falanca öykü? Onu da mı sen uydurdun?" "Evet efendim, ben uydurdum." "Peki feşmekan öykü?" "O da benim uydurmamdır efendimiz." Abdülnasır küplere binmiş: "Be hey densiz adam! Bilmez misin ki benim iktidarım referandum ile kabul edilmiştir. Ben halkın yüzde 94,5 oyunu alarak ülkemi yönetiyorum." Adamcağız başını öne eğerek cevaplamış: "Efendimiz, bakın işte bunu uyduran ben değilim." Güzel bir pazar ve hayırlı bir seçim olsun efendim...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...