Doğru zaman, doğru adım

YAYINLAMA:
Doğru zaman, doğru adım

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de DEM Parti’ye samimi ve karşılıksız olarak uzattığı el Türkiye’nin terör kamburundan kurtulma aşamasına kadar ilerdi. Milli birlik ve beraberliğin, dayanışma ve paylaşmanın yeryüzündeki tüm silahlardan daha güçlü olduğu gerçeği iç cephenin sağlamlaştırılmasını zorunlu hale getirdi. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katkıları terörsüz Türkiye hedefini perçinledi. Sorumlu ve sağduyulu bir siyaset anlayışıyla atılan adımlar terörsüz Türkiye hedefine her geçen gün daha fazla katkı sağladı. 

Türkiye’nin doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendiği bölgesel ve küresel çatışma ortamının her geçen gün şiddetini artırdığı ve nihai hedefin Türkiye olduğu ön görüsü içeride bütünlüğün sağlanmasını elzem hale getirdi. Bir arada yaşama ülküsünü pekiştirecek, geleceğin büyük Türkiye’sini el birliğiyle inşa edecek ve kardeşlik ortamını büyütecek bir zeminin oluşmasının önündeki en büyük engelin kaldırılması için kollar sıvandı. 

Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki engin tecrübeleri ve günümüze kadarki girişimlerinden elde ettiği deneyimler neticesinde oluşan devlet aklının gereği olarak MHP Lideri Bahçeli’nin ifade ettiği gibi doğru zamanda doğru bir adım atıldı. PKK’nın silah bırakmaktan başka bir çıkış yolunun kalmadığı, 47 yıldır terörle mesafe alamayanların bundan sonra da alamayacağını görmesi, İsrail’in topraklarını genişletmek için etnik ve mezhep ayrımı gözetmeksizin katliamlara başvurması, 3. Dünya savaşı senaryolarının canlandığı, nükleer savaş riskinin arttığı bir dönemde küresel emperyalist ve siyonist çevrenin koz olarak kullandığı kiralık örgütlerin silahları alındı.

1 Ekim 2024 tarihinden günümüze kadar önemli bir aşama kaydedildi. Türk milletinin arasına nifak tohumları eken terörün son bulması için 27 Şubat’ta İmralı’dan yapılan çağrının gereği olarak 12 Mayıs’ta PKK terör örgütü kendini feshetti ve silahları bırakma kararı aldı. Geldiğimiz aşamada Temmuz ayı içinde örgütün Erbil ve Süleymaniye’de belirlenen 3 farklı noktada silahlarını teslim edeceği belirtildi. TSK ve MİT’in bölge ülkeleriyle koordinasyon halinde yürüttüğü çalışmalar hız kazandı. Ancak örgütün içindeki çatlak seslerin bireysel eylemleriyle 27 Şubat ve 12 Mayıs’ı reddeden tutumları bölgesel kaos arzulayan şer odaklarının hala faal olduğunu gösterdi. Terörsüz Türkiye hedefinden geri dönüşü kanlı provokasyonlarla planlayanların varlığı devletimiz tarafından yakın takibe alındı. TSK ve MİT sahada muhtemel olumsuzluklara karşı tüm hazırlıklarını sürecin en başından yaptı. 

Silah bırakma takviminin uzaması örgüt içinden devşirilen kimi unsurların kullanılmasının önünü açtı. İsrail-İran çatışmasını fırsat bilenler terörsüz Türkiye hedefini de sekteye uğratmak için devreye girdiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumla ilgili olarak, “Sadece ülkemiz içinde değil örgüt içinde de bazı unsurların süreci baltalamaya çalıştığı anlaşılıyor. Ülkemiz bu tuzaklara düşmeyecek tecrübeye sahip. Ama milli güvenliğimize karşı bir hamle olduğunda da kimsenin gözünün yaşına bakmayız” uyarısında bulundu. MHP Lideri Bahçeli ise, “PKK’nın silah bırakma sürecini tamamlaması bir an evvel sağlanmalı, provokasyon mahiyetli ve hiç kimsenin altından kalkamayacağı yeni çatışmalara yol açacak sivri tahriklere karşı azami derecede dikkat edilmelidir” ifadelerini kullandı.

PKK’nın silah bırakma aşamasına geldiği ve bunun takviminin şekillendiği bir dönemde “terörsüz Türkiye” karşıtlığıyla asılsız haberler peşinde koşanlar silah bırakma sürecini “ikinci Habur”, “tiyatro”  diyerek haberleştirdi. İçimizde provokasyon peşinde koşan bu yayın organları 27 Şubat İmralı metni için “açıklanmayan maddesi var” diyerek, PKK’nın 12 Mayıs fesih kararını da “Lozan’ı şart koştular” başlıklarıyla itibarsızlaştırmaya çalıştı.

Terörsüz Türkiye hedefi ile bugün alınan mesafenin geri dönüşü artık mümkün değil ancak “mümkün kılmak” için çaba verenleri de görmek gerekir. Terör varken buradan siyaset üretip demokrasi havariliğine soyunanlar, terörün ortadan kalkma endişesiyle kendi varlıklarını sorgulamaya başladılar. 

Milliyetçi Hareket Partisi’nin 9 Ağustos itibariyle 81 ilde terörsüz Türkiye hedefine yönelik bölge toplantıları kararı aldığı, DEM Heyetinin terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda görüşmelerine hız verdiği, TBMM’de kurulması beklenen milli birlik ve dayanışma komisyonunun ivme kazandığı, PKK’nın silahları bırakmaya başladığı, Suriye’de PYD/YPG’nin Şam yönetimi ile belli bir aşamaya geldiği bir süreçte olası provokasyonlara daha fazla dikkat etmek gerekir. Hem içeride hem de dışarıda terörsüz Türkiye hedefinin hızını düşürebilecek tüm girişimlere karşı uyanık olmakta fayda vardır.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...