Le-Man

YAYINLAMA:
Le-Man

Dini ve milli değerlerimiz üzerinden mizah yapmayı ifade özgürlüğü olarak gören aşırı bir kesimin varlığı toplum huzurunun her an tehdit altında olması için yeterli bir sebeptir. Yaratıcının, Peygamberlerin, kutsal kitapların, ibadetlerin, ayet ve surelerin, cennet ile cehennemin mizah konusu haline getirilmesinin amacı sadece insanları güldürmek değil aynı zamanda bu değerleri basitleştirmektir. Milletleri millet yapan, onları bir arada tutan unsurların değersizleştirilme çabası bir milleti içeriden işgal etmenin en bilindik yöntemidir. Aynı şekilde milli değerlerin mizah konusu haline getirilmesi de aynı amaca hizmet eder.

İnsanlar, içinde yetiştikleri toplumun ve çevresel etmenlerin yoğun tesiri altında yaşarlar. Bu tesir o toplumun değerler manzumesinin oluşmasını sağlar. Hiçbir insan kendisini toplumdan soyutlayarak ya da yalnızlaşarak var olamaz. Sosyalleşme, insanoğlunun hava ve su kadar ihtiyacıdır. Bu ihtiyaca direnen insanlar toplumun kör noktası haline gelirler. Ortak özellikleri ise “aşırı” olmalarıdır. Onlar bu durumu “farklılık” olarak benimsenmiş olsalar da bu farklılık bir farkındalık oluşturmaz ve pozitif yönde gelişmez. Toplumun değerleriyle çelişen, karşıtlıktan beslenen, çatışmayı teşvik eden bir yapıya bürünürler. Daha sade bir ifadeyle “marjinal” kalırlar. 

Avrupa’da yükselen ırkçılığın yöneldiği nokta da burasıdır. Bize göre marjinal kalan, küresel değerlere ve insan haklarına aykırı bir tutum olarak karşımıza çıkan saldırılarıdır. Zaman zaman camilerimize, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’e, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’e yönelik aşağılık saldırıların beslendiği zemin Müslüman karşıtlığı ve İslam düşmanlığıdır. Bayrağımıza yönelik saldırılar ise devletimize ve milletimize yönelik hasmane tavrın yansımasıdır. Ancak dini ve milli değerlerimize yönelik bu saldırıları birbirinden bağımsız olarak ele alamayız.  Çünkü batı da öyle yapıyor. Türklük ve Müslümanlığı birbirinden ayrı görmüyor. Bir yerde İslam’a yönelik bir saldırı varsa onun arkasında mutlaka Türk milletine düşmanlık, Türk milletine düşmanlığın olduğu yerde de mutlaka İslam’a yönelik düşmanlık vardır. 

Türk-İslam âlemine yönelik saldırılar sadece dini ve milli değerlerimize düşmanlık olarak karşımıza çıkmazlar. Bazen kayıtsız kalmak ve sessizliğe bürünmek de düşmanlıktır. Birçok Türk beldesinde yaşanan katliamlara Avrupa’nın sessiz kalması da bir nevi düşmanlıktır. Gazze’deki katliama kayıtsız kalmak da düşmanlıktır. 

Batı’dan bize doğru yönelen bu düşmanlık zaman zaman içimizde de kendini gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Leman dergisi Muhammed ve Musa isimli iki kişiyi, bombalanan bir şehrin üzerinde “Selamün Aleyküm” ve “Aleyhem Salom” diyerek selamlaştığı bir karikatür yayımladı. Yayımlanan karikatür büyük bir tepki topladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmaya ilişkin 4 kişi gözaltına alındı ve çıkarıldıkları mahkemece “halkı kin ve düşmanlığı tahrik” suçundan tutuklandı. Bir hukuk devletinde olması gereken neyse o yapıldı. Toplum milli ve manevi değerlerine yönelen saldırıya vermesi gereken tepkiyi gösterdi. Dergi hakkında mali inceleme başlatıldı. Çünkü dışarıdan içimize kadar yönelen bu saldırının dışarıdan beslenmesi beklenen bir durumdu. Leman dergisi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel dışında karikatürü sahiplenen kimse olmadı. Olduysa da onlar da cılız çıkan marjinal tiplerden başkası değildi.

Özgür Özel yaptığı açıklama, “Hz. Muhammed’e saygısızlığa asla izin vermem ama yapılmamış bir saygısızlık üzerinden yapılan linçe de izin vermem” dedi. CHP’nin iliklerine işleyen gayrı milli siyaset anlayışı burada da kendini gösterdi. Hareket, tehdit, şantaj, kaos, çatışma neredeyse CHP ne yazık ki orada yuvalandı. 

Koştura koştura Paris’te AFP haber ajansına konuşan Leman Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün ise söz konusu görselin kasten yanlış yorumlanarak bir provokasyon yaratılmaya çalışıldığını söyledi. “Bu çalışmada, İsrail bombardımanlarında ölen bir Müslüman'ın ismi hayali olarak ‘Muhammed’ yapılmıştır” dedi. Hayal dünyalarının ne kadar sığ olduğunu kendi ağzıyla ispat etti.

Geçtiğimiz yıllarda Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo Peygamber efendimiz Hz. Muhammed'i konu ederek hakaret içeren karikatürler yayımlamış bunu 2 Eylül 2000 tarihinde de tekrarlamıştı.

Savunmalara, yapılanlara, karikatür anlayışlarına ve yayınladıkları dönemlere bakıldığında Fransız Charlie Hebdo dergisi ile Leman arasında bir fark kalmadığı ortaya çıktı. 

Hangi açıdan bakarsanız bakın Le-Man Fransız kaldı.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *