Bu oyuna bu skor iyi
Beşiktaş ilk yarı biterken Rashica ile öyle bir gol buldu ki, o ana dek “berbat” bir oyun vardı. Rashica-Jurasek
akan beklerinden oluşan, pratiği hiç yapılmamış 3-4-2-1’li üçlü savunma formasyonu, uzun süre sahada yer-
leşim sorunlarına yol açtı. Daha da temel problem, 3 stoper ve top almak için geriye gömülen Ndidi ve Orkun’a
rağmen hiç oyun kurulamadı. Alan presiyle Beşiktaş’a bolca pas hatası yaptıran Lausanne, çabuk ataklarla akın akın geldi. Ama kapasiteleri sınırlıydı ve gol atamadılar.
Ersin de 2 kritik kurtarışla takımı ayakta tuttu. Kısa metraj filmi andıran Beşiktaş’ın çabuk sönen hücum setleri de etkisizdi. Gol yemeden devre bitmesi şanstı ve 45. dakikada sahanın en kötüsü Jurasek’in mermi ortasında, kaleciden açılan topa Rashica’nın klas şutu kötü oyunun üzerine ilaç gibi geldi. Bu gol rakibi telaşa itti, Kartal için 30 dakikalık bir kıpırdama oldu. Topa daha fazla hükmedip oyunu kontrol etmek isteyen Beşiktaş’ın bu pas
organizasyonunda ilginçtir, her geçen maç kalitesini hatırlayan Joao Mario’nun katkısı fazlaydı. Ve 2. gol
şansı geldi ama bitiricilik sorunları yine sahnedeydi.
Maçın finalinde, Beşiktaş’ın nefesi yetmedi. Takım halinde kendi 18’i içinde yapılan defansif müdahaleler bir yere kadar iyiydi ama sürekli pozisyon verildi. Rakip bu kadar ceza alanında girince, kornerden klasikleşen bir gol yendi. Bu takım duran topları neden çalışmıyor? Daha ne kadar bedel ödenecek?
Özetle; Solksjaer’in taktik masasındaki planın tutmadığı bir maç daha izledik. Tur için Dolmabahçe’de hem gol hem gol yemeyen savunma şart.