Terörle birlikte onlar da bitecek

YAYINLAMA:
Terörle birlikte onlar da bitecek

Ülkemizin terör kadar yakıcı sorunlarından bir tanesi de siyaset üstü meselelere bardağın boş tarafından bakıp dolu olan tarafını da görmezden gelerek ahkâm kesenlerin zehirli tezviratlarıdır. Ekonomi, eğitim, savunma, tarım, iklim krizi, deprem, yangın, sel vb. gibi herkesin hayatını doğrudan etkileyen konuların kısır bir siyasi tartışma ile ya çözümden uzaklaştırılması ya da çarpıtılarak kronik hale getirilmesi en temel sorunlarımız arasındadır. Bu sorunun adı anlayışsızlık, empati yoksunluğu, ön yargı ya da vurdumduymazlık olarak tarif edilebilir. Adına ne derseniz deyin bir düğüm çözüme kavuşmadan kördüğüm haline geliyorsa orada düğümden öte daha büyük bir sorun var demektir.

Terörsüz Türkiye hedefiyle ilgili 1 Ekim’den bugüne kadar İP, ZP ve Anahtar Partisi tarafından yapılmak istenen de aynısıyla budur. Bu partiler için en büyük çözüm, çözümsüzlüğe hizmettir. Terörsüz Türkiye hedefiyle ilgili yalanlar ve yalancılar sıralaması yapılsaydı bu partiler ilk üçü kimseye bırakmazdı. Üstelik kendilerini “milliyetçi” olarak tanıtan bu partilerin terörün sıfırlanmaması için gösterdikleri olağanüstü gayret ideolojik sapkınlığın cep kitabı olurdu.

Ambalajı açılmamış yalan ve iftiralarla provokasyon peşinde koşan bu parti temsilcilerinin bugüne kadar dile getirdikleri kof sözlerin ne kaynağı, dayanağı, temeli ne de belgesi oldu. “Pazarlık var” tezviratından “yeni anayasa” kuruntularına, Cumhurbaşkanının görev süresinden “özerklik” sözü verildiğine, “iki devlet” yalanından “iki bayrak” safsatasına, anayasanın ilk 4 maddesinden 42. ve 66. maddelerinin değiştirileceğine kadar birçok yalana sarıldılar ama bunların söz verildiğine dair bir tane somut belge yayınlayamadılar. PKK’nın 47 yıldır arkasına aldığı yabancı devlet ve istihbarat desteğine, silah, para ve insan kaynağına rağmen Türkiye’den bir çakıl taşı dahi koparamadığını göremeyenler; TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuyla ülkenin bölüneceğini bile iddia ettiler. Kurulan komisyonun “PKK 47 yıldır beceremedi bari biz kendi kendimizi bölelim” diye toplandığını varsayacak kadar akıllarıyla aralarını açtılar. 

İP’in Ankara milletvekili ve CHP’li Mansur Yavaş’ın dublörü Yüksel Arslan terörsüz Türkiye yalan ve iftiralarına komisyonun 4. toplantısından sonra DEM Parti’nin talepleri başlıklı 7 maddelik bir liste yayınlayarak devam etti. Arslan’a göre DEM Parti komisyonda, “özerklik, anayasada etnik köken vurgusu, Doğu ve Güneydoğu’ya vali atanmaması, Kürt ordusu kurulması, Kürdistan’ın İç ve Dış İşleri bakanlarının olması, Kürtçenin resmi dil olması, tüm PKK’lıların topluca geri dönmesi” isteğinde bulunmuş. İP’in komisyonda yer almama sebebini de buna bağlamış. Komisyona başkanlık eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş bu iddiaları yalanladı ve ne komisyonda ne de öncesinde hiçbir zaman bu taleplerin gündeme gelmediğini belirtti. DEM Parti ise bu iddiaları “yalancı provokatörlük” olarak tanımladı. Tüm yalanlama ve hakaretlere rağmen İP’li Yüksel Arslan’ın yüzü bile kızarmadı. Ne yalan ve iftiralarını sildi ne de özür diledi. Bu tablo da dışarıdaki düşmanın tehlikeli olduğu kadar içerideki düşmanın da sinsi olduğunu gösterdi. 

Yalanlar ve iftiralar serisi aynı partide devam etti. İP’li Müsavat Dervişoğlu 29 Ağustos’ta TBMM’de Gazze için yapılan olağanüstü toplantıdaki konuşmasında “Türk milleti diyorum rahatsız olmadınız inşallah” ifadelerini kullandı. Ne kadar hassas değil mi!? Bu sözlerin sahibi 13 Ocak 2018 tarihinde CHP-HDP-İP-SP tarafından ortak Türksüz anayasaya taslağı hazırlarken İP’in Grup Başkanvekiliydi! Hatta yoldaşı Ümit Özdağ bu sebeple İP’ten istifa ettiğini açıklamıştı. 

Terörsüz Türkiye hedefi işte bu hayasızca akınlara rağmen önemli bir noktaya ulaştı. 47 yıllık terör sorununun çözümünde ebetteki sancıların yaşanması normaldir ve beklenen de budur. Ancak unutulmaması gereken asıl mesele terörsüz Türkiye hedefinin sadece İsrail’in değil PKK’nın varlığından siyasi rant devşirenlerin de bozması gereken bir hedef olduğudur. Çırpınışlarının tek nedeni terör ile birlikte kendilerinin de tükenecek olmasındandır.

 

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...