Eskiden şartlar daha zordu’’ diye söze başlayan Moskova’da ikamet eden soydaşımız yaşanmış zorlukları sıralamaya başladı. Öyle şeyler anlattı ki hayrete düşmemek elde değil. Sistemin ve onun bekçileri olan polislerin göçmenlere olan tutumunu dinledikçe bir dilim ekmek için her şeyini bırakıp gurbetlere düşen insanların dramını içler acısıyla dinledim. İkamet izni olmayan ve kaçak çalışan insanlara olan yaklaşım ile oturma ve çalışma iznine sahip olan göçmenlere hiç de farklı muamele yapılmadığını gözler önüne seriyor. Yeter ki tipin, cinsin, rengin,.. yerel halktan farklı olsun. Kaçak işçi olduysan vay haline rüşvetini fazla verip canını zor kurtarırsın. Konuşman polislerin hoşuna gitmese, onlara karşı ‘’saygıszılık’’ yapmış olsan elindeki pasaportu yırtıp vatandaş olduğunu kanıtlamak ‘’yollarının’’ zorluklarıyla yaşayacaksın.

İş böyle olunca göçmenlerde yasaları ve kanunları öğrenme zorunluluğu ortaya çıkmış ve Rusya Federasyonu yasalarına göre bütün bilgilerin elektronik ortama aktarıldığından polisi de göçmenlere karşı höşgörülü davranmaya itmiştir. Artık göçmenler yasa ve kanunları değil, onlarda olan boşlukları tartışır hale gelmiştir. Çalışma ve oturum izni yasal olan biriyle uğraşılması neredeyse imkansız hale gelmiştir.

Göçmenler Rusya Federasyonun kendilerine tanıdığı haklardan yararlanarak Rusya vatandaşı olma hakkını elde etmiştir. İşin ilginç tarafı Moskova’da üç çocuk sahibi olan vatandaşlara tanınan haklar ve sağlanan avantajlar göçmenleri Rusya vatandaşı olma yolunda adeta heveslendirmiştir. Şöyle ki nüfus artımını etkilemek amacıyla atılan adımlarda üç çocuk sahibi olan ailelere özel kartlar (sosyalniy kart) verilmektedir. Bu özel kartlara toplu ulaşımların ücretsiz kullanılması ve birçok gıda ve giyim mağaza ve dükkanlar zincirinde yüzde 7-10 indirim dahildir. Ayrıca bazı özel vergilerler, araba vergisi de dahil muaf tutulmaktadır. Üç çocuk sahibi olanlar dar gelirliyse çocuğun 18 yaşına kadar her ay 28 bin ruble ( tahmini 365 dolar civarı) yardım bile yapılıyor. Eğer beş çocuk olursa devlet o aileye ‘Gaz Gazelle’ markalı kamyonet hediye etmekte. Hatta isteğe bağlı olarak da tarım arazisi verilmektedir. Bununla beraber gaz, elektrik, su kullanılmında %35 az ödeme şansı tanınmaktadır. Bunları gözönünde bulundurulduğumuzda haksızlıkla karşılaşan göçmen işçisi için olumsuzluklara, eziyetlere dayanmkatan başka şansı da kalmıyor. Aksi halde geri dönüp işsizlikle kıvranmak yerine belli zaman dişlerini sıkmayı yeğliyor.

Peki, 2021’de Rusya’ya kaç göçmen geldi? İstatistiklere göre bu yılın ilk ayının birincisi Özbekler, ardından ise Tacikler gelmektedir. Elbette ki artan göçmen sayısı Rusya devletini ve Rus halkını rahatsız etmiyor da değil. Fakat işçi açığını bu bölgelerden gelen göçmenler ile kapatıyor. Fakat gelen insanlar Rus kültürüyle etkilendiği gibi, kendi kültüründen de vazgeçmemesi yerel halkta bir takım rahatsızlıklara zemin oluşturmaktadır.

Pazarlarda, matketlerde, ulaşım, temizlik, gıda sektörlerinde hakim olan göçmenler Rus halkının da işini kolaylaştırmış oluyor. Yani bir nevi Rusya’nın göçmenlere, göçmenlerin de Rusya’ya mecbur kılıyor. Göçmen işçi ordusunun Rus halkının yerini almasından da endişelenmektedir. Bu ise yerel halkta artan işsizlik rakamlarını etkileyeceğini söylemektedir. Fakat şu da bir gerçek ki göçmen işçilerin çalıştığı alanlar Ruslar için cazip değildir. Sadece bu alanda artan insan sayısı Rus halkını rahatsız etmiş durumdadır.

Açıkcası bu alanlarda göçmen işçiler olmasa Rusya için büyük bir boşluk yaşanacağı da sır değildir. Bu yüzden Moskova yönetimi zaman zaman kaçak işçiler için de af çıkararak, kaçak işçilerin Rusya’ya geri dönüşünü de sağlamaktadır.

Resmi rakamlara göre yetkililer af ilan ederek, Orta Asya ülkelerinin vatandaşları için kaçak ve diğer durumlardan dolayı suç işleyen 300.000 misafir işçinin ülkeye dönmesine izin bile vermiş durumdadır.

Artık özellikle büyük şehirlerde okulların sınıflarında neredeyse yarı yarıya Kafkasya ve Orta Asya kökenli insanların çocuklarıyla Rus kökenli ailelerin evlatları bir arada eğitim almaktadır. Ne kadar Rusya eğitim sistemi göçmen çocular üzerinde kendi kültürünü empoze etmek iste de göçmenlerin aidiyet duyguları agır basmaktadır. Aslında bu tablo çok şey söylemektedir.