Bu ligde Trabzonspor ve biraz da Konyaspor, hadi biraz da Belözoğlu’nun Başakşehir’ini kenara ayırırsak, en tepedeki ile en sondaki arasındaki farkı asla kalite belirlemiyor. Güne dair, maça dair küçük farklılıklar kimin hanesine şans olarak düşüyorsa fark artıyor ya da eksiliyor. Yoksa futbol olarak da oyuncu kalitesi olarak da çok büyük uçurum yok takımlar arasında.

Dün de böyle bir maç oynandı. Hangisinin son şampiyon, hangisinin bu sezon lige tutunmaya çalışan takım olduğunu ayırt etmek zordu.

O kadar belli değildi ki, Göztepe, Beşiktaş savunması uyanmadan öne geçti. Sonrasında da durmadı, devam etti pozisyonlarına… Taraftarı itince, biraz canlandı ev sahibi. Genç Rıdvan’ın sağdan zorladığı atağın sonunda eşitliği sağladı.

Beraberlik sonrası İzmir ekibi, direkten dönen bir topu, kaçırdığı penaltı ile şansın terk ettiği taraf olarak girdi soyunma odasına…

İkinci yarı da ilkinin benzeriydi. Göztepe biraz daha istekli önde, Beşiktaş ani atak peşinde. Ev sahibini taraftar itince, İzmir ekibi, geride kalabalık. Birinin diğerine net üstünlük kuramadığı bir denge oyunu sürdü. Dengeyi, geçen sezondan kalan ‘Ghezzal golü’ bozdu. Ve skoru da maçın içindeki küçük şans anları, kayıp Cezayirlisinin bireysel becerisi ve Ersin’in kurtarışları belirledi.