Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 22. dönem sertifika töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Lider Bahçeli, Türkiye’nin milli birlik ve kardeşlik ekseninde ilerleyen “Terörsüz Türkiye” hedefinin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Provokatif açıklamalarına rağmen barış ve adalet temelli yaklaşımdan taviz vermeyeceklerini belirten Lider Bahçeli, “Cizre provokasyonu, Kandil’den gelen bazı sorumsuz açıklamalar bizi yıldıramayacaktır” ifadelerini kullandı.
Ayrıca MHP Lideri Bahçeli, Türkiye’nin geleceğini karanlık görenlerin başarısız olacağını, parçalanmak istenen kardeşlik bağlarının ise karşılıklı sorumluluk ve ahlakla korunacağını vurguladı.

İşte MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklaması:
Muhterem Arkadaşlarım, Muhterem Misafirler, Sevgili Genç Kardeşlerim, Aristoteles, “bütün insanlar doğal olarak bilmek ister” diyerek bilgi ve bilme fiiline bütüncül yaklaşmıştır. Biz birbirimizi bileceğiz, birbirimizi seveceğiz, saygı duyacağız; birbirimizin bakan gözü, duyan kulağı, konuşan dili olmak için çabamızı her cihette göstereceğiz.
Siyaset basit, müstakil, durağan ve tek katmanlı bir süreç değildir. Özünde insana dair her şey vardır.
Göz kamaştıran gelişmelerin muhatabı olmanın eşiğindeyiz
“Terörsüz Türkiye” hedefinin siyaset mantığı milli birlik ve kardeşliğimizin tahkimine odaklıdır. Bazı provakatif çıkışlara, Siyonist-emperyalist tazyik ve telkinlere, abuk sabuk ifadelere, tahrik ortamını canlandırmaya dayalı küstah ve kumandalı söylemlere rağmen aşama aşama, kademe kademe sonuca doğru gidiyoruz. Göz kamaştıran gelişmelerin muhatabı olmanın eşiğindeyiz, kıyısındayız. Sistemli ve şiddetli dedikodu anaforuna kapılmadan, yakamızı kaptırmadan, cesaret ve hamiyet izlerine basa basa yolumuzda ilerliyoruz. “Terörsüz Türkiye” hedefini akıl, ahlak ve adalet aydınlığının ikram ve imkanıyla okuyor, küresel ve bölgesel tehditler karşısında tek yürek olmaktan başka seçenek görmüyor, tanımıyoruz.
ahlaki temelli ve akılla bezeli barış mimarisini hayata geçirmektedir
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 19’uncu toplantısını da 4 Aralık’ta yapmış, bu suretle İmralı’nın adaya giden milletvekili heyetine yaptığı açıklamalar görüşülmüştür. PKK’nın kurucu önderliğinin mesajları makul, müspet, muteber ve muayyendir. Bu mesajın hilafına kamuoyuna maksatlı açıklamalar yapmanın, süreci çarpıtmanın ve berrak suyu bulandırmanın hiçbir mana ve ehemmiyeti yoktur. Çatışma ve gerilim çıkmazında nefes nefese kalan pek çok coğrafyanın aksine ülkemiz adil, hakkaniyetli, ahlaki temelli ve akılla bezeli barış mimarisini hayata geçirmektedir. Kim ki bunun önüne geçmeye yeltenirse iki cihanda da altından kalkamayacağı bir vebali omuzlamış demektir.
Bozkurt olacağım, öyle de göçüp gideceğim
Cizre provokasyonu, Kandil’den yapılan bazı sorumsuz ve sakat açıklamalar bizi yıldıramayacaktır. Bizim hidayete erip ermediğimizin takdirini bir fani değil, Cenab-ı Allah bilecek, adalet ve ihsanıyla hakkımızdaki ezeli hükmü de verecektir. Bozkurtluğuma gelince, ben elbette bir Bozkurtum, ecel aman verdiği müddetçe Bozkurt olacağım, öyle de göçüp gideceğim. Barış kuşunun ikinci kanadı inşallah takılacak ve uçuşunu herkes görecektir.
Türkiye’nin geleceğini karanlık görenler, tarihimizin zifiri karanlık köşelerinde unutulup gideceklerdir
Siyaseti bir rekabet ve çatışma alanı olarak tevil edenler olduğu kadar, işbirliği ve dayanışma halinde tanımlayan düşünürler de pek çoktur. İşbirliğinden yanayız. Dayanışmanın taltif ve teminden tarafız. Konuşmayla, anlaşmayla, empati yapmakla, sabırlı olmakla, sağduyu içinde, birbirimizin açığı aramakla değil, kapatmakla meşgul olmalıyız. İhtirasları zapt edecek manevi dizginlerimiz vardır. Tahammül, başkasını anlamaya, sorunları diyalogla çözmeye fırsat veren demokratik değerdir. Son yüz yıl içinde yakaladığımız bugünkü tarihi fırsatı elimizden kaçıramayız, israf edemeyiz. Ütopik görüşlere; uçuk, ölçüsüz ve seviyesiz sözlere sırtımızı dönüyoruz. Son raddeye kadar kulaklarımızı kapatıyoruz. Ve hepsinden önemlisi Kürt kardeşlerimizin alayını hasretle, muhabbetle, hürmetle kucaklıyoruz. Unutmayınız ki, Türkiye’nin geleceğini karanlık görenler, tarihimizin zifiri karanlık köşelerinde unutulup gideceklerdir.
kalıcı bir birlik ve karşılıklı ahlaki sorumluluk örmenin gayesindeyiz
Parçalanmak istenen kardeşlik hukukumuzun ince ipliklerinden bir anlam, kalıcı bir birlik ve karşılıklı ahlaki sorumluluk örmenin gayesindeyiz. Bugünkü çağımız, makine gıcırtısıyla, dijital devrimin ahlak sedasını susturduğu çağdır. Bizim müşterek ahlakımız, hürmet, hizmet ve merhamet ilkelerini kendinde birleştiren aşk, akıl ve adalet ahlakıdır. Bu ahlakın etrafında toplanmanın vakti gelmedi mi? Bu ahlakın potasında hep beraber erimenin vakti gelmedi mi? PKK’nın kurucu önderliğinin söylediği gibi, yalnızca filli silahların değil, zihinsel anlamda da silahların terk edilmesi gerekmiyor mu?