Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, daha ne yapsın?

Yaşadığı sıkıntıyı net olarak anlatabilmek için sakatlarını Malatya deplasmanına götürüp, tribüne dizdi. Bir sıra boydan boya Sarı-Kırmızılıların yıldızlarına ayrılmıştı. Bu tribün hamlesi, sıkıntıyı insanların gözüne sokmak için yapıldı.

Sonra tek çare ‘Belhanda’ sakatlandı. Savunma, orta saha dengesi kayboldu, tertemiz verkaçlarla gelen gol Sarı-Kırmızılıları öne geçirdi. Yalnız bir ayrıntıyla, aynı rengi taşıyan ev sahibi golü buldu.

Terim ne yapsın?

Oturdu kaldı kulübesine... Hasan Şaş’a yakındı “Bu da yapılır mı?” diye oyuncusunu eleştirdi. Bütün bunlar, Fatih Terim’in kendine yandaş bulma hamleleriydi. Oysa, sormak gerekir, “Neden yorgunluk ve antrenmansızlıktan sakatlanan oyuncularını çalışıp, dinlensinler, tedavileri sürsün diye evde bırakmadın, Fenerbahçe maçına hazır olsunlar demedin?” de, şov yaptın?

Belhanda sakatlanınca neden orta alanda ya da forvette oynayacak genç, cevval saldırgan bir ismi sahaya sürme- din de, savunmaya eleman aldın?

Ki takımın freni, vurdum duymazı Faslı’nın çıkışı bir ‘işaret’ olmuşken..

Yani, sormak lazım 2 artı 3 yıllık söz- leşmeye ‘rakamsız’ imza atarak kendini garantiye almak, gelecek hafta bu kadar kötü durumdaki Fenerbahçe yenilgisini kaldırabilir mi?

Terim ne mi yapsın?

Sorduk madem yanıtlayalım. Terim, maça odaklansın. Eksiklere yakınmak, tanıdık isimleri sahaya atarak, kendini kurtarmak yerine, ‘risk’ üstlenerek, gençleri ‘Ozan Kabak’ gibi, sahaya sürmeli, yenilse bile onları kazanmalı.

Yani, bahane değil, iş üretmeli…