TÜRK MİLLETİNİN UMUDU DEVLET BAHÇELİ

Türkiye’nin demokrasi tarihine baktığımızda daha kuruluş haftasında çatırdamaya başlayan koalisyon hükümetleri örnekleriyle doludur. Mayıs 2023 tarihi içerisinde gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri sonuçları göstermiştir ki, kavgayı, ayak oyunlarını, çıkar hesaplarını ön planda tutan hükümetler döneminden, demokrasisini, milli birliğini ve hukuk devletini birlikte geliştirme başarısını gösteren hükümet dönemi başlamıştır.

Bu süreçte Milliyetçi Hareket Partisi, ülkenin istikrara, sosyal barışa ve huzura hizmet edebilecek, uyumlu bir şekilde çalışabilecek ve karşılıklı güven ve anlayışın hâkim olabileceği bir hükümet oluşmasının önünü açmıştır.

Türkiye’nin demokrasi tarihinde emsali görülmemiş kısa sürede ve çalışma takvimi içerisinde bakanlar kurulu açıklanmış, TBMM’de Meclis Başkanı seçilmiş ve kurullar oluşturulmuştur. Bu sürecin mimarı kim ne derse dersin MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’dir.

Sayın Bahçeli, Türkiye’nin sorunlarını aşması, demokrasisini, milli birliğini ve hukuk devleti olmayı birlikte geliştirme başarısını göstermesi yolunda amasız, fakatsız ve pazarlıksız elini taşın altına koymuştur. Türkiye’nin gelecek yüzyıl içinde lider ülke olarak dünya sahnesindeki güzide yerini alması; tarihine ve milletine yakışır bir şekilde varlığını sürdürmesi için dirilişin kaynağı Türk milliyetçilerini seferber etmiş ve Milliyetçi Hareket Partisi’ni seçim sürecinin lokomotifi yaparak çalışmalarını yürütmüştür.

Milliyetçi Hareket Partisi, sadece günü kurtarma anlamına gelen, ucuz, popülist söylemlere ve politikalara tevessül etmemiştir.  Türk milliyetçileri, “siyasi hesaplarını sadece, Türk milletine, tarihe ve kendi vicdanlarına karşı verirler” ülküsüyle milli onurumuza ve bağımsızlığımıza herkesten fazla özen gösterdiğini ilkeli ve tavizsiz duruşlarıyla göstermişlerdir.

Milliyetçi Hareket Partisi, bütün kadrolarıyla ve imkânlarıyla siyasete Makyevelist açıdan yaklaşanlarla, ülke menfaatlerini hiçe sayanlarla her zeminde mücadele etmiş ve halkımızın olup bitenleri daha iyi görmeleri için ışık tutmuştur.

Sayın Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP; fikir babalarının ABD, Avrupa ve NATO’nun olduğu, Türkiye’deki figüranlarının cirit attığı, devletin birliği ve vatanın bütünlüğünün tartışmalı hâle getirilmeye çalışıldığı bir ortamda Türkiye’nin kaybedecek zamanının olmadığını görmüş, ilkesiz, seviyesiz siyasi anlayışların mutlaka tasfiye olması gerektiğine inanarak hareket etmiştir.

Bundan sonra da herkes emin olmalıdır ki, Sayın Devlet Bahçeli liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisi her daim üzerine düşen görev ve sorumlulukları layıkıyla yerine getirmeye, Türkiye’nin önünü tıkayan, milletimizi birbirine düşüren, gerginleşmeyi ve kamplaşmayı teşvik eden davranışların önünde durmaya her zaman olduğu gibi devam edecektir.

Bu hâliyle Milliyetçi Hareket Partisi kendi kuruluş amaç ve ilkeleri dışında herhangi bir söylem ve eylem içerisinde olmayarak diğer tüm siyasi partilere örnek olmaya devam edecektir.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği gibi “Üzerinde güneşin batmadığı, gün doğusundan gün batısına kadar tek bayrağın dalgalandığı bir vatanımız, bir milletimiz, bir devletimiz, bir kudretimiz, bir şan ve şöhretimiz vardı.

Kimi Semerkant’ta bekler bizi, kimi Caber’de.

Kimi Ötüken’de gözler bizi, kimi Issık Gölü’nde.

Kimi Kaşgar’da özler bizi, kimi Kerkük’te.

Kimi Viyana kapılarında ister bizi, kimi Adriyatik sahillerinde.

Kimi Çin Seddi’nde arar bizi, kimi Hint Okyanusu kıyılarında.

Kimi Hira Dağı eteklerinde sorar bizi, kimi de Tanrı Dağı’nın zirvelerinde.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz.

Biz Türklüğün bayraktarı, İslam’ın keskin kılıcıyız.

Biz huzur ve esenliğin, barış ve kardeşliğin ilelebet gönül ve gönüllü neferleriyiz.

Kanla yazılan bir tarih kalleşçe değiştirilemez, zilletle silinemez.

Kaderin istikameti kanın ve kahramanlığın istikametidir.”

Milliyetçi Hareket Partisi bu anlayış ve kavrayışta hareket etmektedir.

Netice itibarı ile Milliyetçi Hareket Partisi, söylem ve eylemleriyle büyük Türk milletinin birliğinin ve dirliğinin sigortasıdır ve olmaya da devam edecektir.

Ne mutlu o büyük devlet ve dava adamı Sayın Devlet Bahçeli’ye ki, dün Başbuğumuz Alparslan Türkeş gibi seviyeli ve ilkeli siyasi çizgisiyle partisini milletinin yegâne ümidi hâline getirmiştir. Halktan ve hakikatten yana duran dava ve gönül erleri dışında kalan yüreksizlerle, yükte hafif pahada ağır menfaatlerinin kölesi olmuş siyasi devşirmelerle ne bugün ne de gelecek de işi ve ilgisi olmayacağını dosta düşmana göstermiştir. Türk milletinin son kalesi ve son siperinin Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır.