İlkbaharı sonlandırıp yaz aylarına geçtiğimiz şu günlerde beklenti havaların ısınması. Ancak Haziran ayı pek de umulduğu gibi sıcak ve güneşli geçmiyor. Aksine hava halen yağmurlu ve rüzgârlı. 

Geçtiğimiz günlerde birçok şehirde yoğun yağışlar sellere ve su baskınlarına neden oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden de sık sık kuvvetli yağış ile ani sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar, hortum ve ulaşımda aksama uyarıları yapılıyor.

Yoğun sağanak yağışlar Karadeniz’de birçok merkezde sele neden oldu; dereler taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü, kentler alarma geçti, bodrum ve giriş katta oturanlar tahliye edildi. Samsun’da 1 kişi hayatını kaybetti, Amasya’da ise sel sularına kapılan araçta kaybolan 2 kişiden birinin cansız bedeni bulundu. Can kayıplarına sebep olmamakla birlikte başkent Ankara'dan da sel haberi geldi. Kentte etkili olan sağanak ve dolu hayatı felç etti, yollar göle döndü. Diğer yandan geçtiğimiz günlerde İzmir’de de sağanak, trafikte aksamalara, bazı iş yerlerinde su baskınlarına neden oldu. Tarihi Kemeraltı Çarşısı sular altında kaldı.

Hava Durumu tahminleri serin ve yağışlı havanın bir süre daha süreceğine işaret ediyor. Hal böyle olunca da ‘Bu sene yaz gelmeyecek herhalde’ tartışmaları başlıyor. Biz de buradan hareketle Meteoroloji Mühendisi Dr. Öğr. Üyesi Güven Özdemir ve İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt’a ‘Bu sene yaz gelmeyecek mi?’ diye sorduk. İşte detaylar…

HAZİRAN AYI BOYUNCA SICAKLIKLAR MEVSİM NORMALLERİNİN ALTINDA SEYREDECEK

Son yıllarda dünyanın her köşesinde iklimsel anlamda değişimler gözlemlendiğini söyleyen Güven Özdemir, “Ülkemizde de bu durum devam ediyor. Yazın başlangıcı olan Haziran ayında, kıyı bölgelerimizde ve iç kesimlerde sıcak havanın yavaş yavaş etkisini göstermesi beklentisinin aksine, yağışlı ve serin havaların devam etmesinin, sıcaklıkların yer yer mevsim normallerinin altında seyretmesinin kaçınılmaz olduğu görülüyor. Geçtiğimiz yıllara göre yer yer mevsim normallerinin altında seyreden havanın Haziran ayı boyunca da bu şekilde olacağı öngörülüyor” dedi.

Mevsim normallerinin üzerinde yağışlar görülse de İstanbul istenen yağışı bir türlü alamıyor. İstanbul barajlarındaki son 14 gündeki doluluk oranımız sadece yüzde 47,73. Küresel ısınmanın olumsuz etkileri, fosil yakıtların yoğun kullanımı, çarpık kentleşme ve betonlaşma İstanbul üzerinde şehri tamamen kaplayan ısı adalarının oluşmasına (yani bir cam fanus içerisine tüm şehri almasına) neden oluyor. Bundan dolayı yağış içeren bulutların İstanbul üzerinde etkisi azalıyor veya tamamen kayboluyor.

Meteoroloji Mühendisi Dr. Öğr. Üyesi Güven Özdemir

‘YAZ GEÇ GELECEK VE GEÇ GİDECEK’

Sıcaklıkların mevsim normallerinin altında seyredeceği yönündeki öngörülerle birlikte akla hemen şu soru geliyor: Bu normal mi?

Okan Bozyurt, yaz aylarında havaların yağmurlu olmasının normal olduğunun altını çizdi ve buna halk arasında kırkikindi yağmurları adı verildiğini hatırlattı.

Bozyurt, “Ancak bazı yıllar bu yağmurlar tavan yapıyor, görüldüğü üzere bu yıl da onlardan biri. İstatistiklere göre bir yılın mayıs ve haziran ayları mevsim normallerinin altında geçiyorsa, bir sonraki kış genelde çok yağışlı ve soğuk geçiyor. Ama bu yıl farklı bir durum daha var, El Nino olayı gerçekleşiyor. Bu aslında ortalama sıcaklığı yükselten bir olay. El Nino, Temmuz ayıyla birlikte kendini gösterecek ve Ağustos ayından itibaren sıcaklığı hissetmeye başlayacağız. Özellikle de Eylül ayı çok sıcak geçebilir, hatta son yılların en sıcak Eylül ayı olabilir. Bu sene Yaz geç gelecek ve geç gidecek” ifadelerini kullandı.

El Nino, Güney Amerika’nın Pasifik kıyılarında oluşan sıcak okyanus suyunun küresel atmosferik hava olaylarına neden olmasına deniyor. La Nina ise Ekvatoral Pasifik Okyanusu’nun doğu kıyılarının, yüzey sıcaklıklarının normalden 3-5 derece daha soğuk olmasını sağlıyor ve bu durum sadece Ekvator bölgesindeki hava şartlarını değil, Avrupa’daki koşulları da etkiliyor.

‘SERİN HAVAYI MUMLA ARAYACAĞIZ’

Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) ve NASA gibi meteorolojik tahmin modelleri ile öngörüde bulunan meteoroloji örgütlerinin de 2023 yazının daha önceki yazlar gibi olmayacağını açıkladıklarını ifade eden Güven Özdemir, “Bu yıl etkisi görülmeye başlanan El Nino’nun global anlamda etkisini hızla artıracağına, bazı bölgelerde kurak ve sıcak hava bazı bölgelerde de aşırı yağış ve soğuk hava görüleceğine işaret edilmektedir. Ülkemizin tamamında Haziran ayının yer yer mevsim normallerin altında serin ve etkili yağışlı, Temmuz ayının ise sıcak ve kurak olacağı öngörülüyor” dedi.

Okan Bozyurt ise NASA’ya göre Süper El Nino gerçekleşeceği beklentisinin de olduğunu vurgulayarak, “Süper El Nino olursa ısıtıcı etkileri yaklaşık 3-4 yıl sürecek, böylece bu yıllarda rekor sıcaklıklar yaşanabilir. 2016 da El Nino yılıydı ve dünyanın ortalama sıcaklığı tavan yapmıştı. Ayrıca 1880’li yıllardan itibaren yaşanan en sıcak yıldı. Şimdi zaten halihazırda küresel ısınma varken bir de Süper El Nino yaşanması, bu seneki sıcakların 2016 yılını da geride bırakacağını bize gösteriyor. Kısacası şu sıralar yaşadığımız serin havayı mumla arayacağız, bu yağışların tadını çıkarmak lazım” açıklamalarında bulundu.

El Nino'nun özellikle okyanus atmosferinde basınç sistemlerinin en güçlü olduğu kış mevsiminde ülkemiz hava durumundaki etkisi giderek artabilir. Bunun yanı sıra buzulların önceki yıllara göre en az seviyeye gerilemesi kutup havasındaki nemin artması ile birlikte ülkemiz ve çevresinde sonbaharın daha yağışlı, kış mevsiminin de soğuk ve karlı geçme olasılığı yüksek. Bu olasılığı göz ardı etmemeli, tedbirlerimizi şimdiden almalıyız.

Meteoroloji Mühendisi Dr. Öğr. Üyesi Güven Özdemir

EL NİNO KÜRESEL ISINMAYI DESTEKLİYOR

Okan Bozyurt, son birkaç yıldır La Nina'nın hakim olduğunu ve küresel ortalama sıcaklığı düşürdüğünü, El Nino’nun ise tam tersi olarak küresel ısınmayı desteklediğini ifade ederek, şu benzetmeyi yaptı:

“Bir termal havuz düşünün ortada sıcak su var ve etrafı kapalı. Doğal olarak kapalı mekânda boğucu bir sıcaklık olur. El Nino yılları da böyle sıcak olur. La Nina da ise tam tersi olarak ortada soğuk bir havuz düşünün, haliyle etrafını da soğutur. La Nina’da da tıpkı böyle hava soğur.”

UFAK ÇAPLI HORTUM OLAYLARI YAŞANABİLİR

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre; Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında dolu yağışı ve yağış anında kuvvetli rüzgâr, hortum gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerektiğine dair uyarılar yapıldı. Birkaç gün önce de Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde ortaya çıkan hortum paniğe neden oldu. Hortum, fırtına gibi ekstrem hava olayları yaşanmaya devam edecek mi?

Son günlerde görülen süper hücre oluşumu, hortum, sel ve taşkın olaylarının zaman zaman ve yer yer devam etmesinin yüksek olasılık taşıdığını söyleyen Güven Özdemir, “Bu olaylara karşı dikkatli olunmalı ve uyarılar dikkate alınmalı. Tedbir alındığında sel, hortum, su taşkınlardan görülecek zararlar en aza indirilebilir” dedi.

Okan Bozyurt da hortum ve fırtına gibi ekstrem olayların yanı sıra bu sene çok iri dolu tanelerinin gözlemlendiğini söyleyerek, “Bu da bize alt ve üst atmosfer arasındaki Sıcaklık farkını gösteriyor. Sıcaklık farkı ne kadar artarsa hortum riski o kadar artar. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ufak çaplı hortum olayları bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Bozyurt, mevsim normallerinin dışında ilerleyişin tarım açısından zor bir yıl anlamına geleceğini de sözlerine ekledi ve “Meyveler yağmurdan dolayı hızlıca çürürken, hububatlarda da sıkıntı yaşanabilir” diye konuştu.

Kaynak: Hürriyet

Editör: Bilge Güler