Biliyorsunuz Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile görüşmesine dair tartışmaların yaşandığı esnada CHP’li bir yöneticiyi, yazarı, yorumcuyu, sanatçıyı, trolü adeta rezil rüsva etti. Ekrem İmamoğlu’nu savunmak ve ona yalakalık etmek uğruna kendilerini öyle rezil ettiler ki, aklıma geçmişte CHP’li Yılmaz Özdil’in bir yazısında yaptığı şu tarif geldi.

“Galiba, Audi reklamıydı...

Karlı bir hava.

Yer, buz.

Audi kaptırmış geliyor...

Mahallenin köpeği takılıyor peşine.

İçgüdüsel olarak “güç” ü takip ediyor.

Koştura koştura...

Dili dışarda.

Ama o da ne...

Audi viraja bi dalıyor...

Köpek toparlayamıyor!

Savruluyor...

Takla makla atıyor.

Doooğru şarampole.

         Audi’nin her türlü hava şartında ne kadar kıvrak manevra kabiliyeti olduğunu gösteren bu reklam bittiğinde, kamera yavaş yavaş zoom yapıyor... Zavallı köpeğin şaşkın yüz ifadesi kalıyor ekranda...

Hem gülüyorsunuz.

Hem acıyorsunuz.”

         Ekrem İmamoğlu olayında acınacak, gülünecek kişilerden birisi de CHP’li sanatçı Fazıl Say olmuştur. Ekrem İmamoğlu’nun Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile görüşme olayının peşinden Audi reklamındaki köpek gibi koştu koştu, virajı alamayıp savruldu, takla aktı ve öylece şaşkın şaşkın bakakaldı. Şimdi de hiç bozuntuya vermeden mağdur, şefkate muhtaç rolleri oynuyor ve kendini acındırarak kendine gelen aşırı tepkilerden sıyrılmaya çalışıyor.

         Sanatçı halkın yanında olan, toplumun meselelerine ışık tutan iken Fazıl Say Ekrem İmamoğlu’na yalakalığı tercih etmiş ve ortaya koyduğu basit, pespaye üslubuyla aşırı tepki görmüştür.

         İstanbul halkı karlar altında, vatandaş donma tehlikesi yaşıyor ama Fazıl Say, balıkçıda Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile keyif çatan Ekrem İmamoğlu’na gönüllü trollük peşindeydi.

         Ekrem İmamoğlu’nu savunmak adına görüşmeyi inkâr etmek için “Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun dün gece bir restoranda görüldüğü yanlış haberdir. İşin gerçeği şudur; bu 4 kişi dün bütün gece diskoda çılgınlar gibi dansetmiş, ve içmiş eğlenmiştir. Fotoğrafı çeken kişi de Devlet Bahçelidir! Salvador Dali’nin de selamları var!” twitini attı. Hadi Ekrem İmamoğlu’nun Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile görüştüğü konusunda haklı çıkmış ve bu konu iftira olarak anlaşılmış olsa “Fazıl Say ironi yapmış” der geçeriz.

         Fakat Fazıl Say bu twitiyle alenen rezil oluyor. “Biz Ekrem İmamoğlu ile alemciyiz” imajı veriyor. Ve olayla alakası olmayan MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi konuya alet ederek terbiyesizlik yapıyor.

         Gerçekler ortaya çıktıktan sonra twitini silip CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu gibi özür dilemesi gerekirken, Fazıl Say hala kendini acındırma edebiyatları yapıyor.

         Avrupa Birliği’nin kültür elçisi seçtiği, uluslararası birçok ödül almış, dünya ve Türkiye tarihine adı “sanatçı” olarak geçmiş bir adam bu kadar basit, bu kadar pespaye olabilir mi?

Belli ki bu twiti attığında içeriğinde dediği gibi içmiş ve sarhoştu.

         Fazıl Say kendinin basitliğine, pespayeliğine tepki gösterenler için aklınca bir savunma yapmaya çalışmış… Kendisine “Yamuk ağızlı Fazıl” yorumunu yapmışlar, o da tavşan dudak olma sebebiyle geçirdiği ameliyatları anlatmış. Bu konuda dört ameliyat olmuş. Geçmiş olsun, Allah şifa versin.

Elbette fiziki görünüş ile dalga geçilmesini onaylamayız.

         Ama Fazıl Say’ın ortaya koyduğu bu basitlik ve pespayelik karşısında onun zekâsını, ahlakını, karakterini ve zihniyetini eleştiririz. CHP ve Ekrem İmamoğlu gibi bir adam için içine düştüğü çukurun boyutunu tarif ederiz.

         Fazıl Say basitliğini ve pespaye zihniyetini hala sürdürerek “Ortada özür dilenecek bir şey yok. Haksızlıklara karşı insanları savunuyorum. Nokta!” demiş…

         Yalana, inkâra, İstanbul halkının mağdur edilmesine alet oldun. Özür dilemek için bu yetmez mi?

         Yalana, inkâra alet olurken sizin kendi âlemciliğinize, berduşluğunuza MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ismini muhatap ettin.

Özür dilemek için bu da mı yeterli sebep değil?

         Sürrealist ressam Salvador Dali’nin sizi tekrar tekrar çizmesine gerek yok. Haliniz Yılmaz Özdil’in yazısında bahsettiği Audi peşinden koşup, virajı alamayan, takla atıp yuvarlanan köpeğe benziyor. Siz de Ekrem İmamoğlu’nun peşinden koştukça virajı alamayan, savrulan ve takla atıp yuvarlanan CHP’liler olarak tarihe geçtiniz.

Sen başkasından değil kendinden özür dile Fazıl Say…

Özür twit mesajında şöyle olsun:

         “Birçok ödül almış dünyaca ünlü bir sanatçı iken, CHP ve Ekrem İmamoğlu’nun yalan-dolanları için basit, berduş, pespaye duruma düştüğüm için Türk milletinden özür dilerim”

         Fazıl Say tavşan dudaklı olman bizim meselemiz değil de, rezil olduğun twit sonrası gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi durman çok komik oldu.

Piyanist olmayı bırakıp, niye CHP trolü oldun ki?