TBMM’nin açılışı ve yeni dönem çalışmalarına başlaması, sistemin tam olarak hayata geçmesi bakımından hayati önemdedir. Yasama ayağı, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin olmazsa olmazıdır. Hükümet artık meclise kanun tasarısı gönderemeyecektir.

Sistem değişmiş, genel seçimler yapılmış, hükümet belirlenmiş ve yeni dönemin eksikleri kısmen tamamlanmıştır. Elbette daha alınması gereken çok yol, yapılacak çok iş var. Artık geri dönüş yoktur ve herkesin tavrını, tarzını ve siyasetini buna göre belirlemesi, yapılan değişikliklere ayak uydurması şarttır. Şimdi esas olan, bu sistemi her şeyi ile işler hale getirmek, ülkenin birikmiş devasa sorunlarını hızlı ve kalıcı biçimde çözmek ve yola devam etmektir. Milletin beklentisi de, siyasetin görevi de budur.

SİSTEMİN YASAMA AYAĞI

TBMM’nin açılışı ve yeni dönem çalışmalarına başlaması, sistemin tam olarak hayata geçmesi bakımından hayati önemdedir. Yasama ayağı, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin olmazsa olmazıdır. Hükümet artık meclise kanun tasarısı gönderemeyecektir. Yasama, sadece milletvekillerinin verdiği tekliflerle kanun yapacaktır. Buna bir de etkin denetlemeyi eklemek gerekiyor. Cumhurbaşkanı dokunulmaz değildir. Bakanlar meclise karşı sorumludur ve gerektiğinde hesap vermek zorundadırlar. Dolayısı ile yürütmenin yasama ile koordineli olması şarttır. TBMM Başkanı sayın Binali Yıldırım da, sayın Cumhurbaşkanı da açış konuşmalarında bu duruma özellikle dikkat çekmişlerdir. Sayın Erdoğan’ın, bütün siyasi partilere yaptığı, “yeni dönemi birlikte inşa edelim” çağrısı, bu bakımdan önemli ve son derece yerindedir. Açılış oturumunun ardından TBMM Başkanının liderleri bir çay içmek için yaptığı davete CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun katılmaması çok düşündürücüdür. CHP inatla ve ısrarla savrulmaya, milletle inatlaşmaya ve bu ülkeyle meselesi olanların işini kolaylaştırmaya devam ediyor.

BU ÜLKE BİZİM

Türkiye zor bir dönemden geçiyor. 7 düvel birden üzerimize geliyor. Milletimizin geçimine, yediğine, günlük hayatına göz dikmişlerdir. Ekonomi üzerinden sürdürülen terörün başka hiçbir izahı yoktur. Siyasi hesaplar, küçük menfaatler uğruna bu zorluğu daha da ağırlaştıracak şeylerden uzak durmak gerekiyor. Bu ülke bizim, batarsak hep beraber batarız. Elbirliği yapmak ve düze çıkmak her vatanseverin görevidir. Siyasi çekişmelerimizi her zaman yaparız, ama önce vatanımıza sahip çıkalım. 15 Temmuz’da bütün dünyayı gıpta ettirecek şekilde bunu yaptık. Yine yaparız, yapmalıyız.

ŞARTLI SALIVERME ÖNCELİKLİ

Meclis’in yeni dönemde göstereceği performans, yasama yapmaktaki yüksek beceresi ve etkisi, sistemin işleyişi ve geleceği açısından çok belirleyici olacaktır. TBMM’nin gündemi şimdiden son derece yüklüdür. Kısa süre sonra yeni yılın bütçesi sıraya girecektir. Bunun öncesinde MHP’nin verdiği şartlı salıverme kanun teklifinin mutlaka bir sonuca bağlanması ve kanunlaştırılıp yürürlüğe sokulması gerekiyor. Zira, beklenti çok yüksektir ve daha fazla geciktirilmesi hiç hesapta olmayan olumsuzlukların yolunu açabilecektir. Sosyal çalkantı, toplumsal parçalanmışlık, ahlaki dağınıklık, siyasal buhran, dış müdahale ve bağımsızlığımızın gölgelenmesi ekonomideki depremle birlikte sökün eden tehlikeler olarak tezahür edebilecektir. Ekonomik memnuniyetsizlikleri siyasal tepki ve itirazlara dönüştürme teşebbüsleri, muhalif sesleri konsolide etme denemeleri her defasında gün yüzüne çıkmıştır ve yine çıkabilecektir.

DÜNYA YENİDEN KURULUYOR

Cumhur ittifakı ülkenin şansı olmuştur. Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi bizzat milletin iradesine dayanmaktadır. Şimdiye kadar çok kritik sorunların çözümü bu ittifak sayesinde mümkün olmuştur. Biz aklıselimin galip geleceğini ve Adalet ve Kalkınma Partisi içinden gelen bazı çatlak seslere rağmen, bir orta yol bulunacağını düşünüyoruz. Sayın Bahçeli ve sayın Erdoğan’ın muhtemelen bu hafta içinde biraraya gelerek şartlı salıverme teklifi ve mahalli seçimlerde yapılacak işbirliğine şekil vermeleri, çok yüksek ihtimaldir. Bu aynı zamanda ittifakın geleceği üzerinden hesap yapanların heveslerini de kursaklarında bırakacaktır. İttifakın devamı sadece bizim için değil, Türkiye’ye inanıp güvenen ülkeler için de çok önemlidir. Unutmayalım ki, Trump denilen ruh hastası, bütün dünyayı tedirgin etmiştir. Bu tedirginlik beraberinde yeni arayışlar da doğurmuştur. Ve yeni ittifaklar, yeni ekonomik açılımlar, yeni siyasi işbirlikleri gündedir. Dünyanın yeniden kurulmakta olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır.

MHP ÜZERİNE DÜŞENİ YAPIYOR

MHP sözünü söylemiş, yapması gerekeni yapmış ve yol göstermiştir. Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da yapıcı, çözüm üreten, ülke ve millet menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan siyasetini kararlılıkla sürdürecektir. Bunu izlerini sayın Bahçeli’nin bütün açıklamalarında gördük, muhtemeldir ki, bugünkü grup konuşmasında bir defa daha şahit olacağız. Yeni dönemin yüksek beklentilerini karşılayabilmek için Cumhur ittifakına sadık kalmak, her şeyden önce ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyanlardadır.