Adam, Serok Ahmet’in ekibinden…

AKP’nin eski Ankara İl Başkanı…

Diğer “yoldaşları” gibi DW Türkçe’ye bülbül olup şakıyor…

Damatmış, seçimmiş, lidermiş, Gökçek'miş, trenmiş, bir sürü terane…

Ama hâlâ Tayyip Bey’in MHP ile neden ittifak yaptığını anlayamamış bir adam…

Buram buram Bahçeli ve MHP husumeti hâlâ beyninde…

Müthiş bir yanılgı içindeler!

*

“Başlarına gelen bütün musibetleri MHP ile aşmalarına” rağmen, AKP teşkilatlarındaki bu “MHP’yi istemezük” hastalığı asla tedavi edilemeyecek anlaşılan…

Tıkanan her meselede “millî beka” ve “demokrasimizin tıkanmaması” için Bahçeli’nin yaptıklarını saymıyoruz…

Bahçeli’nin 15 Temmuz gecesi ve Yenikapı Mitingi'ndeki çıkışlarını saymıyoruz…

“Devlet adamı” olarak, AKP’nin bela ettiği onca badireye rağmen “demokratik ve hukuki hesaplaşmayı” millete ve sonraya bırakmasını saymıyoruz…

“Hikmeti kendinden menkul” Serok Ahmet ve ekibinin nankörlüğünü anlamak mümkün değil…

7 Haziran’da milletin verdiği dersi de unutuverdiler…

*

Tayyip Bey'i hep yalnız bıraktılar, çıkarlarının peşinde başka yapılarla iş birliğini sürdürdüler…

7 Haziran sonrası Serok Ahmet’in kamuoyunu yanıltan sözde “MHP ile görüşme oyunu” bunlardan biriydi…

Gerek 24 Haziran ve gerekse 31 Mart/23 Haziran seçimlerinde MHP ile omuz omuza çalışmaktan kaçındılar…

17 yıllık metal yorgunluğu bir yana “güç zehirlenmesi”nden arınamamışlardı.

         MHP ve AKP bayraklarını yan yana taşıyan MHP teşkilatları iken, seçim bürolarında MHP bayrağı veya Bahçeli posteri görmek mümkün olmayan yerler vardı…

Ellerinden bazı şeylerin alınacağından korkuyorlardı…

Oysa Devlet Bey, bakanlık talebinde bile bulunmadı…

Aksine, mevcut siyasî argüman ve hatalarına rağmen, partisinin zarar görmesini de göze alarak Cumhur İttifakı'na sahip çıktı, birçok yerde fedakârlıkta bulundu…

Ülkücü Hareket, kan tükürüp kızılcık şerbeti içtik demeye devam ediyor, bilmezler!

         *

         Şimdi sıkı durun…

         FETÖ alçağının aldata aldata maymuna döndürdüğü adamlardan…

“Çözüm süreci”nde Barzani’yle kol kola girenler, çadırda mahkeme kuranlar, şehirlerde güvenlik güçlerini karakollara çekerek PKK’ya cirit attıranlardan…

Y-CHP ile 35 gün istikşafi görüşme sürdüren Serok Ahmet’in yoldaşı…

Eski Ankara İl Başkanı diyor ki:

“Milliyetçi Hareket Partisi ile koalisyon, AKP’nin reformcu ruhunu zedeliyor. AK Parti, MHP ile bu ittifakı devam ettirdiği sürece arzu ettiği reformları yapamaz. Bu da bizim bütün özelliğimizi yitirmemize sebep olur ve gitgide milletten uzaklaşmamıza sebep olur. Biz MHP ile ittifaka sıcak bakmıyoruz.”

*

AKP, 15 Temmuz sonrası “hangi reforma” niyetlendi de MHP engel oldu?

Yoksa dilinizin altındaki bakla, yine şu olmayan “Kürt meselesi” mi?

Yoksa sizi rahatsız eden “T.C.”lerin yerlerine konması, Erdoğan’ın “Atatürk” adını anması mı?

Ordunun Doğu Akdeniz’deki sesi mi, Suriye ve Irak’taki terör mücadelesi mi?

Neyinizi engelledi Devlet Bey?

PKK’lılar dışında HDP’ye kimin oy verdiğini, kimlerin desteğiyle belediye kazandığını hâlâ tahlil edemediniz mi?

Siz reform yanlısı olsaydınız, 3600 ek göstergelerden tutun, uzman çavuşların basit taleplerine, kademe kademe çözülebilecek EYT’lilerin durumundan tutun sözleşmelilerin kadro isteklerine, cezaevlerindeki kader mahkûmlarının ceza indirimlerine el atardınız…

Hangi birine MHP karşı çıktı?

Ballandıra ballandıra anlattığınız şu “sizin bütün özelliğiniz” nedir, bir açıklasanız da anlasak?

*

Bir de Erdoğan’ı, Serok Ahmet’in yeni partisiyle tehdit ediyor beyzade:

“Türkiye böyle giderse, bir erken seçim olur. Bir iyileşme çabası görülürse vazgeçeceğiz. Bir iyileşme görülmezse, biz bu işin gereğini yapacağız!”

Ve…

Adamın ağzından çıkan “en can alıcı” cümle, “FETÖ mücadelesinin mükemmel götürüldüğünü söyleyemeyiz. FETÖ’nün siyasi ayağı çok kolay tespit edilemez” cümlesi…

Sormak lâzım, neden acaba?