21. yüzyıla haiz şartlar altında pek çok bölgesel ve küresel gerilim vasat bulurken bu gerilimlerin sebepleri arasında ticari ve ekonomik koridor çalışmalarının özellikle de bazı bölgelerde ön plana çıktığını söyleyebilmek mümkündür.

Ticari koridor çalışmaları kapsamında Çin’in 2013 yılında duyurduğu ve 2017 yılında ise resmi olarak devlet programına aldığı Tek Kuşak Tek Yol projesi, 2021 yılında AB tarafından duyurulan Küresel Geçit Projesi, Türkiye Ovaköy’den başlayan Basra Körfezi ve Anadolu’yu ülkemiz üzerinden de Avrupa’ya uzanan Kalkınma Yolu projesi, Türklüğün zaferiyle sonuçlanan Karabağ Savaşı sonrası hayata geçirilmesi hususunda ciddi aşama kat edilen Zengezur Koridoru ve son olarak Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) projesi dikkat çekmektedir.

Bahsettiğimiz bu projeler arasında özellikle de “Kalkınma Yolu” bölgesel ekonomiye sağlayacağı katkılar kadar küresel anlamda da önemli bir potansiyeli ifade etmektedir. Kalkınma Yolu’nun sahip olduğu yüksek potansiyel sadece ekonomik etkilerle kısıtlı kalmayıp özellikle de Orta Doğu’nun güvenliği açısından bir çarpan etkisi yaratabilecek kapasiteye de sahiptir.

Bilindiği üzere “Kalkınma Yolu’nun” geçtiği güzergâhta yoğun Türkmen nüfusu bulunmaktadır. Projenin hayata geçirilmesi ile bölgedeki Türkmenler ciddi önem arz eden istihdam olanaklarına kavuşurken yine bu rotanın güvenliğinin sağlanmasında da etkin rol oynayacaktır. O sebeptendir ki rotanın güvenliğinin sağlanabilmesi için Irak’taki Türkmen varlığının hak ve menfaatlerinin tesis edilmesi, güvenli, huzurlu bir iklime kavuşması Türkiye’nin önceliği olduğu kadar Irak için de öncelikler arasına girmek zorundadır. 

Bu kapsamda 22 Nisan 2024 tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak’a gerçekleştirdiği ziyaret stratejik anlamda büyük bir öneme haizdir. Cumhurbaşkanımızın Irak ziyaretlerinde Irak Başbakanı Sudani ile Bağdat’taki Hükûmet Sarayı’ndaki gerçekleştirdiği görüşmenin ardından iki ülke arasında 26 iş birliği anlaşması imzalanırken güvenlik ve terörle mücadelede işbirliği, en önemli gündem maddelerinden birini oluşturmuştur. Diğer yandan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Bağdat’ta Irak Türkmen toplumu temsilcileri ile bir araya gelmesi Türkiye’nin Irak’taki Türkmen varlığıyla olan ilişkileri ile Irak ve Türkiye arasındaki iş birliği açısından da önemli bir mesaj niteliği taşımaktadır.

Türkiye ve Irak arasında son 8 ay içerisinde gerçekleşen kritik görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanımızın da bu ülkeye resmi ziyarette bulunması hassas ve ince işlenmiş bir diplomatik sürecin sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ankara ve Bağdat arasında gerçekleşen görüşmelerde öncelikli olarak terörle mücadelede işbirliği vurgusunun yapılması öne çıkarken hali hazırdaki şartlar altında “Kalkınma Yolu” projesinin hayata geçmesi açısından terörün bölgede son bulması en önemli adımlardan birisidir. Bu kapsamda da Türkiye’nin milli güvenliği sağlanırken bölgedeki Türkmenlerin de huzur iklimine kavuşması projenin geleceği açısından gerekliliktir.