4. haftayı tamamladık da, geride kalan 30 haftayı nasıl tamamlayacağız, işte orası soru işaretleri ile dolu. Futbolumuzda gündem o kadar çabuk değişiyor ki, geçtiğimiz hafta Fatih Terim’e verilen ceza ve ceza’nın açıklanma saati, tahkimin bir maçlık indirim yapması, Gazişehir oyuncusu Kayode’nin Hatayspor ile oynanan özel maçta hakeme hakaretten ihraç edilip, sportmenliğe aykırı hareketten dolayı ceza almaması, Futbol Federasyonu’nun kamuoyunda tartışılan kararları idi.

Maçların başlamasıyla birlikte tartışmaların bir numarasına yine hakem kararları oturdu. Merkez Hakem Kurulu’nun yapmış olduğu atamalar hayli tartışıldı. Ali Palabıyık’ın uzun bir aradan sonra yeniden Galatasaray maçına verilmiş olması, Merkez Hakem Kurulu için büyük bir kumardı. Allah’tan maçta önemli hakem hatası olmadı. Ali Palabıyık da, 1-2 sarı kart hatası ile maçı tamamlayınca toz kalkmadı.

Cumartesi günü oynanan Gazişehir Gaziantep- Beşiktaş maçında 5. dakikada kolayca verilen penaltı ile Beşiktaş’ın 10 kişi kalıp, ilerleyen dakikalarda Dorukhan’a yapılan harekete kırmızı kart gösterilmemesi ve maç kontrolünün tamamen kaybedilmesi Halil Umut Meler’in önemli yanlışlarıydı. Pazar günü ise Mete Kalkavan’ın, Gençlerbirliği’nin 2. golü öncesinde yapılan net faulu değerlendirmeyip, oyunu devam ettirmesi, Trabzon camiasını haklı olarak kızdırdı.

Esas bombalar pazartesi akşamı patladı. Sakatlığı ve mazereti nedeniyle Lig’in 4 haftasında ilk kez düdük çalma şansı yakalayan Halis Özkahya, verdiği kararlarla gündemin birinci sırasına oturdu. Alanyaspor lehine net bir penaltıyı vermeyen Özkahya, kural hatası tartışmaları ile zirveye çıktı. İlk yarının son dakikasında Fenerbahçe kalecisi Altay ile Zanka arasındaki anlaşmazlık neticesinde kazanılan taç atışından gelen top ile Alanyaspor beraberliğe ulaştı. Halis Özkahya taç atışını yerinden yapılmadığı gerekçesiyle atışı tekrarlattı. Eğer yerinden yapılmayan bir taç oldu ise, Kural 16 ne diyor acaba ?

Taç atışı topun tamamı havadan veya yerden taç çizgisini geçtiği zaman topun taç çizgisini geçtiği yerden topa son dokunan oyuncunun rakibi tarafından yapılır. Bu kuralın ihlallerinde taç atışı bir rakip taraf oyuncusu tarafından kullanılır. Kuraldaki bu metine göre eğer Halis Özkahya’nın ikazına rağmen taç atışı yerinden yapılmadı ise ve tekrarında rakip takıma verilmedi ise bu bir kural hatasıdır.

Gelelim Alanyaspor’un attığı iki gole... Yine kaleci Harun, rakip takım oyuncusu Cisse ceza alanını terk etmeden kale vuruşunu kullanıyor,Jailson ile paslaşıyor. Ceza alanı dışında nizami olarak bekleyen Bakasetas baskı yaparak topu kapıyor ve ceza alanı dışına çıkmayan, ceza alanı içinden sinsice gelişmeleri takip eden Papis Cisse pası alarak golü yapıyor. Sezon başındaki IFAB sirküleri bakalım ne diyor?

Kural 16
Kale vuruşu esnasında bütün rakip oyuncuların yapılıncaya kadar ceza alanı dışında olması gerekir. Eğer bir rakip oyuncu ceza alanı içinde kalır veya ceza alanına girerek vuruş yapılmadan önce top için mücadele eder veya topa dokunursa vuruş tekrarlanır. Ancak bir takım hızlı bir kale vuruşu kullanmak isterse ve vakit bulamadığı için ceza alanını terk yetmemiş Bir rakip oyuncu topu keserse hakem oyunu devam ettirmelidir. Aynen hızlı Serbest Vuruş kullanma prensibinde olduğu gibi takım kendine avantaj sağlamak istemiştir. İşler ters giderse kural hızlı kale vuruşunu kullananın yanında değildir.

Bu sirkülere göre yorum yaparsak ; Papis Cisse’nin ceza alanı içerisinde iken amacı önem kazanıyor. Eğer niyeti tamamen ceza alanı dışına çıkmak ise problem yok, ama sinsice pozisyonu takip edip buradan nasıl bir avantaj elde edebilirim düşüncesinde ise o zaman atışın tekrar edilmesi gerekir. Bu da bir kural hatasıdır. Peki şimdi ne olacak?

Tabii ki Fenerbahçe itiraz edecek, Merkez Hakem Kurulu konu hakkındaki teknik görüşünü bildirecek ve son kararı TFF yönetim kurulu verecek. Bence karar verirken “Püf noktası” noktası, Papis Cisse’nin ceza sahası içerisinde bulunduğu sıradaki niyeti olacak.