BAKTI ki ailesine ve babasının emanetine yer yok… Yolunu ayırdı ve suskunluğunu bozup ilginç açıklamalar yaptı. “Erbakan ailesi ve millî görüşçülerin 2011-Şubat’ından itibaren SP’den bilinçli olarak uzaklaştırıldığını” söyledi… O zaman diliminde SP yöneticilerinin kendilerine yaptığı eziyeti… Hatta “bir camiye falancalar giremez diye tabela asıldığını”… İstanbul’dan milletvekili adayı yapılan bir ismin “İktidar olursak, SP olarak Kürdistan’ı tanıyacağız” dediğini… SP Genel Başkanı’nın “FETÖ, Türkiye’nin en hayırlı hareketidir” ve “Ben hiç para almadan FETÖ’nün avukatlığını yaparım” dediğini anlattı… Hâlbuki Erbakan Hoca, “FETÖ’nün Siyonizme çalıştığını” söylemişti! SP’nin “CHP ile ittifak yapıp 50 senedir Elazığ’da kazanamadığı milletvekilliğini, SP oyları ile CHP’ye kazandırdığını”… Darbe ihanetiyle ilgili “15 Temmuz gecesi iki batılın savaşını gördük” dediğini de anlattı Fatih Bey…

Sonra… Müslüman Türk’ün kanını döken HDPKK ile iş birliği yapacak kadar rotasını yitirmiş SP’li Karamollaoğlu’na inat… Kurduğu Yeniden Refah Partisi ile yoluna devam eden… Rahmetli Erbakan’ın oğlu, 40 yaşındaki Fatih Erbakan, Saadet Partisi Genel Merkezi’ni icra yoluyla tahliye ettirdi… Hem de babasının resmine varıncaya kadar… SP yöneticileri ise “İşlemin kanunî olmadığını, zaten tahliye edeceklerini, bina ile ilgili mahkeme bulunduğunu” falan söylese de icra yoluyla tahliye işlemi yapıldı. Fatih Erbakan, “Kasım-2018’den beri ek süre vermelerine rağmen SP’nin binayı tahliye etmediğini” açıkladı. Sonra dedi ki: “Bizim tahliye ettiğimiz, millî görüşle taban tabana zıt bu anlayıştır! Bu anlayış, Erbakan Hoca’mızın binasından tahliye edilmiştir. Millî görüşün sembol binasından bu bozuk zihniyet tahliye edilmiştir!” Ve dedi ki: “Sekiz sene teşkilatlarda Erbakan Hoca’nın aleyhinde konuşacaksın, sonra da kucağında Erbakan Hoca’nın resmini taşıyıp şov yapacaksın!”

İşin ilginci, SP’nin kira borcu olarak “400 küsur milyar asıl alacak ve 100 bin lira civarında bir ‘faiz’ ödemesi” yapmasını… SP Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun “Hangi akıllının başına Çamlıca tepesine 60 bin kişilik cami yapmak gelir ya? Bir kere doldursunlar ellerini öperim!” demesini… Kendisine sert eleştiriler gelince de, “Bizim gayemiz sadece bir ikaz yapmaktı” diye geçiştirmesini hatırlayarak… Ardından bir SP milletvekilinin “Çamlıca Camii’ni Peygamberimizin döneminde münafıkların İslam aleyhindeki faaliyetleri yürütmek için yaptığı Mescid-i Dırar’a benzettiğini”… Temel Bey’in seçim öncesi “CHP/ İP/HDP ile ittifak gündemimizde yok” dediğini… Sonra “Şanlıurfa’da HDPKK’nın SP lehine çekilişini” hatırlayarak… Ve “HDPKK’lı Demirtaş için özgürlük” istediğini… “Afrin’e girmek sorun çözmez” deyip “Terörle mücadelede kullanılan İHA ve SİHA’ları küçümsediğini”… Atatürk hakkında düşüncesi sorulunca “Ben putlaştırmaya karşıyım” dediğini hatırlayarak… Bu garip zihniyet tahliyesini ve… Millete dinî-millî-manevî değerler üzerinden siyaset yapanların nelerin peşinde olduğunu okuyucularımız mutlaka iyi tahlil edecektir…