Ayşenur Arslan…

Halk TV’nin Devrimci Ninesi…

          Ne zaman “Halk TV’de skandal“ başlıklı bir haber görsem, muhakkak içeriğinden bu Devrimci Nine çıkıyor. Halk TV’nin her ekibi, kadrosu skandal üretmekte kabiliyetli ama bu “Devrimci Nine” nedense bir türlü dur durak bilmiyor.

          Terörist Demirtaş’ın anısına kitap yazan, 37 kişiyi öldüren canlı bomba terörist Seher Çağla Demir için “kızcağız” diye şefkat gösteren, haber kanallarında gördüğü terör örgütlerine operasyon haberleri için “Bir televizyoncu olarak bir gazeteci olarak her gün televizyonda bunları son dakika son dakika görünce utanıyorum. Doğru değil bunlar ya!” diyen, “AKP ile silahlı, silahsız mücadele etmek, bedelini ödemek lazım…” şeklinde çılgın ve kanlı çağrıda bulunan, Azerbaycan’a Türk askeri göndermek için çıkarılan tezkereyi “Ne yapacak Mehmetçik Azerbaycan’da? Şov için, muhalefeti susturmak için gönderiliyor” şeklinde yorumlayan, terörist Demirtaş’a sürekli özgürlük isteyen, teröre yardım ve yataklık eden HDP’li belediyelere kayyum atanmasına şiddetle karşı çıkan, “Zenginin yatırım aracı nedir dolar, borsa, altın, konut. Fakirlerinki de şudur; ahiret, cennet sabır. Onlar da öbür dünyaya yatırım yaptıklarını düşünüyorlar” sözleriyle Müslümanların inancıyla dalga geçen, “Televizyon programı yapanlar ‘Hayırlı cumalar’ diye başlıyorlar mesela cuma günleri programa. Cumanın kutsal bir gün olduğunu zannederek. Cuma günü kutsal bir gün falan değil” şeklinde “Hayırlı Cumalar” mesajlarından rahatsızlığını ifade eden Ayşenur Arslan’ın skandallarından bazıları bunlardır.

          Her milli konuda düşman safından seslenen, HD(P)KK seviciliği en büyük özelliği olan, Müslümanların inançlarıyla her fırsatta dalga geçen Ayşenur Arslan’ın son skandalı biliyorsunuz Kıbrıs Türklerinin vatanını, canını, malını korumak için “Kuva-yı Milliye” ruhuyla kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik “suikastlarla bilinen illegal, yarı resmi bir oluşum” iftirasında bulunması oldu. Bugün Kıbrıs Türklerinin iradesi, toprağı, vatanı Yunan’a ve emperyalist güçlerin eline geçmediyse bunda Türk Mukavemet Teşkilatı’nın mücadelesi ve hakkı çoktur.

          “Kıbrıs Türk’ünün yaşayış ve hürriyetine; canına, malına ve her türlü anane ve mukaddesatına, her nereden ve kimden olursa olsun, vaki olacak tecavüzlere karşı koymak için kendimi Türk milletine adadım. Ölüm dahi olsa verilen her vazifeyi yapacağım.

          Bildiğim, gördüğüm, işittiğim ve bana emanet edilen her şeyi canımdan aziz bilip, sonuna kadar muhafaza edeceğim. Gördüklerim, işittiklerim, hissettiklerim ve bana emanet edilenleri hiç kimseye ifşa etmeyeceğim. İfşaatın bir ihanet sayılacağını ve cezanın ölüm olduğunu biliyorum... Yukarıda sıralanan hususları harfiyen tatbik edeceğime, şerefim, namusum ve bütün mukaddesatım üzerine söz verir ve ant içerim”

          Uğruna ölümü göze alan mücadele ruhu işte Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bu yemini içinde kendini göstermektedir.

          Rum terör örgütü EOKA karşısında Kıbrıs Türk’ünün canını, malını, vatanını korumak için kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın ilk hücresinde yer alan Rauf Denktaş’ın kod adı da “Toros” idi.

          Devrimci Nine Ayşenur Arslan, Kıbrıs milli davasının şehitlerine, gazilerine ve merhum Rauf Denktaş’a hakaret etmiş ve Rum terör örgütü EOKA’ya selam çakmıştır.

          Devrimci Nine Ayşenur Arslan’ın hala kanalizasyon hattı Halk TV’de program yapmasını geçtik, CHP ve ittifak kuyruklarının sessizliğini geçtik, en acı olan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunda, mücadelesinde varolan merhum Rauf Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş’ın, bu bunak kadını kiminle karıştırdıysa “Çünkü biliyorum ki ülkeyi seven Atatürkçü bir hanım. Ayşenur Hanım da birebir formda her vakit Atatürkçü çizgisiyle bizleri umutlandırdı gelecek için.” cümlesini kurması olmuştur.

          Serdar Denktaş’ın hem Türk Mukavemet Teşkilatı için “Bir direnç örgütüdür. Adadan Türklüğün silinmemesi için, adanın Yunanistan’a bağlanmaması için kurulmuştur. Bu gayretini taa 1974 yılına kadar sürdürmüştür” demesi hem de “Türk Mukavemet Teşkilatı suikastlarla bilinen illegal, yarı resmi bir oluşum” diyen Ayşenur Arslan’ı Atatürkçü ilan etmesi ve savunması büyük çelişki olmuştur.

          Ayşenur Arslan’ın HD(P)KK seviciliği ortadadır, milli davalarda Ermenici, Rumcu tutumu ortadadır, İslam’a yönelik alaycı tutumları ortadadır. O yüzden ona hak ettiği değeri vermelisiniz. Biz her zaman bunu yapıyoruz.

“Ayşenur Arslan, mesleğimizin yüz akıdır.” diyen Soner Yalçınlar…

“Ayşenur Arslan’ın TMT’yi asla kötülemeyeceğini” savunan İP’in akıl hocası Aytun Çıraylar…

Ayşenur Arslan’ı savunan CHP’liler, İP’liler yaptığınız her zamanki gibi alçaklık avukatlığıdır.

          CHP’nin ihanetlerini gölgelemek, sulandırmak ve gizlemek misyonu verilmiş üç Barış’tan biri olan Barış Terkoğlu Halk TV’de “Dün terörist ilan ettikleri TMT’yi, dün ergenekoncu ilan ettikleri Denktaş’ı, dün Türkiye’yi karıştırıyor dedikleri Denktaş’ı şimdi mi keşfettiler? Şimdi mi vatansever oldukları akıllarına geldi?” yorumunda bulunmuş…

Böyle savunma mı olur Allah aşkına?

          “Dün onlar bunu yaptılar, şimdi de biz yapıyoruz” diyerek dün eleştirdiğin çizgiyi savunmuş olmuyor musun?

          Dün Rauf Denktaş’a yapılanlar karşısında biz ağır yazıları yazmış, tepkileri vermiş olarak Ayşenur Arslan’ın alçaklığına şimdi niye susalım?

          Rauf Denktaş’ı “Bunları konuşmak ona düşmez. Bu bizim kendi politikamız” ve “Bir kasa portakal bile ihraç edemiyorsunuz, bu nasıl egemenlik?” diye eleştiren Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı yapmak isteyen siz değil miydiniz?

CHP, HDP, Saadet onun Cumhurbaşkanlığı adayı olmasını desteklemedi mi?

Meral Akşener “İP’i kurarken Abdullah Gül’den akıl, fikir ve adam aldım” demedi mi?

Sizin “geçmişte şu oldu, bu oldu” demeniz de hep hikâye…

          Geçmişte “şu oldu, bu oldu” dediğiniz ne varsa alasını siz yapıyorsunuz. PKK açılımı, Ermenicilik, Rumculuk, BOP’çuluk, yolsuzluk, yalan, dolan hepsi artık CHP ve ittifak ortaklarından soruluyor.

          Kıbrıs Türk’ü eğer Rum’un esiri, kölesi olmadıysa bunda çok büyük katkısı olan Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) yönelik “suikastlarla bilinen illegal, yarı resmi bir oluşum” diyen Ayşenur Arslan’a tepki gösteremeyen herkes içimizdeki Rumcudur, içimizdeki EOKA artıklarıdır.

          Kemal Kılıçdaroğlu ve kuyrukları Ayşenur Arslan Halk TV’de hala kanalizasyon borusuna üretim yapmaya devam edecek mi?

Gerçi milli davalara nerde ihanet, orada bunlar yok mu ki?

Ayşenur Arslan’ı şikayet ettiklerimize bakın hele…