Anayasa Mahkemesi(AYM), son zamanlarda verdiği kararlarla tartışmaların odağında…

AYM, 25 Nisan 1962’de 1960 cuntası tarafından kuruldu.

1980 cuntası görev alanını biraz daraltsa da varlığını korudu…

Anayasamızın 152. Ve 156. Maddelerince görev yapan AYM’de 2010’da üye sayısı artırıldı ve AYM’ye ferdî başvuru yapma hakkı verildi.

Kanun, kararname, TBMM İçtüzüğünün anayasaya uygunluğunu denetler.

“Yüce Divan” olarak Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, AYM, Yargıtay, Danıştay Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarını da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı yargılar.

Siyasî partilerin kapatılma davalarını karara bağlar.

            *

Şu anda AYM’de 16 üye bulunuyor.

Bunların birini Necdet Sezer, altısını Abdullah Gül, üçünü TBMM ve altısını da Erdoğan seçmişti…

Yüksek Mahkeme’nin bazı kararları dikkat çekici…

Meselâ iç ve dış güvenlik açısından kritik bir dönemden geçerken “kamuya girecek personelin güvenlik soruşturmalarını” iptal etti…

Meselâ “şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanunu” iptal etti.

Meselâ “çoklu baro düzenlemesi” kanununu görüşme kararı aldı…

Meselâ MİT Tırları davasından ceza alan milletvekili Enis Berbeoğlu için hak ihlali kararı verdi…

İddialara göre kararlar 8’e 8 çıkan oylamada başkanın oyuyla alınıyor…

Hukuk yine siyasete yelken açmış gibi!

İçişleri Bakanı Soylu ile sık sık karşı karşıya geliyorlar!

Bazıları “AYM, AİHM’nin şubesi gibi çalışır oldu” diyor!

            *

Geçenlerde akıl tutulmasında biri Devlet Bey’e diyor ki; “AYM ile uğraşacağına Azerbaycan’a odaklan!”

Fıkra gibi bu adam… Dümbüllü’nün kavuğu mutlaka buna verilmeli!

Adam, Türk dünyasının liderine Azerbaycan’ı hatırlatıyor…

Bir diğeri ise “Doğu Türkistan’ı kaça sattınız?” diye soruyor Bahçeli’ye…

Siyaset fakiri adamlar…

Laf olsun torba dolsun babında karnından konuşan Hint fakirleri…

Sonra Dersimli Kemal, “Bu ülkeyi seviyorsanız, erken seçime gidin!” diyor…

Ama göze alıp “sine-i millete dönmeye” yüreği yetmiyor!

Aslında O, gazeteci Mehmet Metiner’in deyimiyle “patolojik bir vak’a”

            *

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, AYM’nin bir kararı için şunları söyledi:

“Anayasa mahkemesinin vermiş olduğu Enis Berberoğlu 'hak ihlali' kararının gerekçesi Anayasaya açıkça aykırıdır. AYM yetkilerini aşmış, Anayasayı yeniden yorumlamış, TBMM‘nin Yasama yetkisine tecavüz etmiştir.”

“Anayasanın geçici 20. maddesi özel hükümdür ve genel hükmün önündedir. Özel hükümleri öncelikle uygulamak hukukun temel ilkesidir. Sanık TBMM üyeliğini yeniden kazansa da, Anayasanın 83/2 ve 83/4 maddeleri kapsamında himaye göremeyeceği tartışma dışıdır.”

Bakın ağalar, AYM bu memleketin hukuk problemlerinden biri haline geldi…

AYM, 1980 cuntasının armağanıdır…

Parlamenter sistem kurumlarının yeni sistemde yeniden yapılandırılması şarttır…

Ayakları prangalıdır…

AYM ile TBMM’nin hak ve yetkileri boyunduruk altındadır…

Millet vicdanı yaralıdır…

Ülkeye yüksek demokratik standartlar gereklidir…

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile çelişmeyecek demokratik, etkin, adil, tartışmaların odağında olmayan bir yüce mahkeme, ya da Türkmen Beyi’nin deyimiyle “Divan-ı Âli” kurulması ülkeye güç katar…

MHP Lideri’nin istediği de budur!