Yaklaşan CHP kurultayı öncesinde genel başkan adayları bir bir adaylıklarını ilan ediyor.

Bay Kemal doğal aday, onun haricinde CHP eski milletvekili Prof. Dr. Örsan Öymen ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel aday olduğunu açıkladı.

Her iki isim de yaptıkları adaylık açıklamasında hedef tahtasına Bay Kemal’i oturttu.

Özellikle “tavşan aday mı, hülle aday mı” olup olmadığı tartışılan Özgür Özel, Bay Kemal’i bombardımana tuttu.

***

Seçimlerin hemen ardından “CHP içinde Kılıçdaroğlu’nun istifası ile ilgili bir şey duymuyorum. Kılıçdaroğlu istifa etsin diyenlerin altını kazıyın ya AKP’li ya Cumhur İttifakı trolü çıkar. Alınan sonuç genel başkanımıza istifa çağrısı yapılacak bir sonuç değil” sözleriyle Bay Kemal’e sahip çıktığını unuttu.

Onu parti içi iktidarı korumaya odaklanmakla suçladı.

Parti yönetiminin seçim yenilgisinin sorumluluğunu üstlenmekten kaçındığını savundu.

“39 vekilimizin başka partilere verilmesi büyük yaralar açtı” dedi, CHP’nin kayıt dışı siyasete teslim olmasını asla kabul etmediğini söyledi.

***

CHP’de aday olan herkesin Bay Kemal’i eleştirmesi normaldir.

Buna itirazımız yok.

Bizim itirazımız söz konusu Bay Kemal’i eleştirmek olunca ağzına gelen her şeyi söylemekten çekinmeyenlerin parti politikaları bahsinde ondan farklı bir çizgi ortaya koymamalarıdır.

Neden hiçbir genel başkan adayı CHP’de hangi politikaları değiştireceğine dair konuşmuyor?

Özellikle soruyorum:

Neden hiçbir genel başkan adayı koltuğa kurulması halinde CHP’yi terör örgütlerinin yörüngesinden çıkaracağından bahsetmiyor?

Nedense hiç kimse CHP’nin seçim kaybetmesinin asıl nedeni olan bu konunun dalına basmıyor.

***

Bay Kemal’den farklı bir söylemleri yok.

Farklı bir bakış açısı ortaya koydukları yok.

Daha doğrusu CHP içindeki hiç kimsenin doğru olanı yapmak gibi bir kaygısı yok.

PKK’lılara daha fazla umut, FETÖ’cülere daha fazla ümit vermenin seçim kazandıracak tek formül olduğuna imanları tam…

***

CHP kongresi sonrasında FETÖ’ye al açmayacak, PKK’nın taleplerine boyun eğmeyecek isimlerin parti yönetimine gelmesi durumuna da itirazımız yok ama eldeki malzeme ortada…

Durum al birini, vur ötekine hali…

Mevcut adayların hepsi aynı ayarda, etnik ve mezhepsel yaraları körükleyen siyaseti devam ettirme kararlılığında…

Görünen köy için kılavuza gerek var mı?