Fenerbahçe, bu kadar eksiğinin olduğu bir dönemde turu geçerek adını gruplara yazdırdı. Valencia ve Nazım’ın müthiş performansıyla tur rahat geldi ama bu maç çok da dikkate alınmamalı. Toplam bütçesi 6.5 milyon auro olan bir takım Helsinki. Fenerbahçe artık daha zorlu dönemeçte, üstelik yoluna iki kulvarda devam edecek. Yani artık beklenen transferler daha da önem kazandı. Sarı Lacivertlilerin uzun süredir ses getiremediği Avrupa sahnesine iki güzel galibiyetle girmesi, hem camiaya moral verdi, hem de özgüven kazanmaya devam etti takım. Valencia müthiş bir maç geçirdi, bitiricilik dersi verdi. Üç golü de birbirinden güzeldi. Guiza’dan sonra tam 12 yıl aranın ardından Fenerbahçe formasıyla Avrupa’da hat-trick yapan ilk futbolcu oldu.

Üstelik de taraftarlar “yana yakıla” forvet beklerken. “Bu takımın daha iyisi alınana kadar en iyi santraforu benim” mesajını da verdi. Ancak bu farklı skora güvenerek, düşünülen santrafor transferinde asla geri adım atılmamalı. Nazım’a da ayrı bir parantez açmak lazım. İlk goldeki takipçiliği ve Valencia’ya zor pozisyonda yaptığı asist ile golün ortağı oldu. Üçüncü golde de harika bir ortayla Valencia’nın “hat-trick” yapmasını sağladı.

Maçın başında rakibe önde basan, maçı erken koparmak için çabalayan Fenerbahçe’nin bu futbolunu beğendim. 2-0 olduktan sonra oluşan konsantrasyon kaybı golü getirdi. Vitor Pereira’ya değinmeden olmaz. Portekizli teknik adam hazırlık maçları dahil 11 maça çıktı. Hiç yenilgi almadı. Bir takımın sezon başı kazanabileceği “Maç kaybetmeme” özgüvenini, Portekizli teknik adam daha kadrosu tam oturmadan başardı.

Ayrıca Muhammed ve Arda’dan sonra 2003 doğumlu Fatih’i de sürdü sahaya. Fatih de attı golünü. Maçın en güzel anıydı. Fenerbahçe’nin pırıl pırıl gençlerini parlatıyor Pereira, ki bu turdan bile önemli.