Hakemleri tartışmaktan neredeyse futbolu unutan Galatasaray, Yukatel Kayserispor maçına her şeye rağmen kendi oyununu oynamak için hazırlanmıştı. Taraftar 12’nci oyuncu olarak tribündeydi.
Maçın başlamasıyla birlikte tüm gelişmeler ev sahibinin, maç öncesinde hayal bile edemeyeceği ancak, tam da istediği şekilde gelişti. Futbol oynamak isteyen, savunmak yerine kazanmak için oynayan bir rakip. Gördüğüne çalan oyunun akışını engellemeyen bir hakem.
Kayseri’deki maçın galibi konuk sarı kırmızılılar, maça çok diri, çok canlı ve etkin başladı. Tempolu, kıran kırana oyun sürerken, kupa maçında tek top alamayan Icardi, bu kez Kerem’in pasıyla savunmanın arkasına sarktı, golcü nasıl olur dersi verdi.
Sonrasında Oliveira’nın soğukkanlı yönetimi, Icardi’nin forvetteki yaratıcılığı, yalnız atmak değil, diğer oyunculara da bulaşan asist isteği takımı her dakika yukarıya taşıdı. Rashica’nın golü, Kerem’in düşürülmesiyle kazanılan penaltı maçı koparttı.
Hosseini’nin Torreira’ya tekmesiyle ilgili VAR uyarısı hakemi büyük bir yanlıştan döndürünce Galatasaray, soyunma odasına on kişilik rakip, 4 farklı üstünlükle gitti.
İkinci yarı, futbolcuların kendilerini zorlamadan, yeteneklerini sergilediği, tribünlerin sahadaki güzelliğe katıldığı bir şova dönüştü.
