Galatasaray maça öyle bir hızlı başladı ki, dosta düşmana, “Bu sezon şampiyon benim” duyurusu yaptı. Ligin en etkili futbol oynayan sıralamada dördüncü Adana Demirspor da öyle bir karşılık verdi ki, “Şampiyonluk beni yenmekten geçiyorsa, birazdan fazla terlemen gerek, oyunu ciddiye al” dedi lidere... Daha ilk dakika dolmadan iki kalede yaşanan iki büyük tehlike maçın nasıl bir tempoda geçeceğinin habercisiydi. Öyle de oldu.

Çeşitli nedenlerle birçok kez kesintiye uğrayan ligde, taraftarının karşısına uzun aralarda çıkabilen sarı kırmızılılar, istekli ve arzuluydu. Hedefi güzel bir galibiyet armağan etmekti. Son derece dirençli, topa sahip olmak için en az ev sahibi kadar saldırgan, aldığı topla öne çıkan konuk takımın, ‘futbol’ oynama isteği oyunu daha da güzelleştirdi. Direğe çarpıp giden iki vuruşu da ev sahibinden daha çok gole yaklaştırdı.

Rakibine oranla biraz daha saha, oyuncu kalitesi ve hedef üstünlüğü olan Galatasaray, her geçen dakika baskısını daha fazla hissettirmeye başladı. Ceza alanı içindeki son hareket dikkatsizliği pozisyon kalabalığının sonuca dönüşmesini engelledi.

İkinci yarı başlangıcının ilkinden farkı, konuk takımın daha çok gol isteğiyle oyuna dönmesiydi. Bu istek sarı kırmızılı kaleyi sıkıntıya soktu. Geciken gol, konuk takımın tempoyu düşürme girişimleri gerilimi daha da arttırdı. Doldur-boşalt, rakibi hataya zorlayan oyun sürerken, kalabalığın arasındaki iğne deliğinden topu geçiren Midtsjö takımını olası bir kaostan çıkarttı. Lider, tempolu başlayan, süren, futbol heyecanının eksilmediği maçta şansıyla da olsa kazandı.