15 Ekim 2024
weather
20°
Twitter
Facebook
Instagram

Odun ateşinde fitne buğulama

YAYINLAMA:
Odun ateşinde fitne buğulama

CHP’nin haftalardır büyük bir iştah ve heyecanla pazarladığı, sözde parti içi demokrasiyi güçlenmek için yaptığı tüzük değişikliği kurultayının altından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendini pazarlama lansmanı çıktı. CHP’nin tüm eski genel başkanlarının katıldığı kurultaya Kemal Kılıçdaroğlu davet edilmesine rağmen katılmadı ancak ona vekâlet eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş salondaydı. Parti içi dengelerin yarıştığı kurultayın kazananı da yine kavga ve kargaşa oldu.

Tüzük kurultayında 28 madde üzerinde yapılan tüm değişiklikler kabul edildi ancak Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum’un Kemal Kılıçdaroğlu’nun salonda bulunmamasına itiraz etmesine Ankara Milletvekili Deniz Demir’in verdiği tepki kavgaya yol açtı. 38. Olağan Kurultayın üzerinden 10 ay geçmesine rağmen parti içi ayrışma ve kutuplaşmanın hala ciddiyetini koruduğunu gösterdi.

2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday gösterilmesi karşılığında Özgür Özel’in genel başkanlığını destekleyen Ekrem İmamoğlu’nun tüzük kurultayında yaptığı kendinden emin konuşma ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın kürsüye çıkmasıyla saman alevi gibi söndü. Mansur Yavaş’ın “Bende Ekrem Başkan gibi güzel bir konuşma yapmak isterdim ancak bana konuşma yapacağım 1 saat önce haber verildi” diyerek sitem etti. 14 Büyükşehir Belediye Başkanının olduğu yerde sadece iki belediye başkanına söz verilmesini “Fitne ateşine odun taşımız oluruz” diyerek eleştirdi. Özgür Özel “sorumluluk bana aittir” sözleriyle Mansur Yavaş’tan özür diledi, İmamoğlu da “valla benim haberim yoktu” diyerek kurultay sonrası da tartışmayı sürdürdü.

Buraya kadar olan bölümde muazzam bir tiyatro sahnelendi. 

Yaklaşık iki buçuk yıldır CHP’de yanan fitne ateşine odun taşıyanlar zaten CHP’lilerdi. 14 Mayıs 2023 seçimlerine giderken Kılıçdaroğlu mu aday olsun, Ekrem İmamoğlu mu yoksa Mansur Yavaş mı tartışmalarını başlatanlar zaten kendileri değil miydi? Kendilerine yöneltilen adaylık sorularına açık kapı bırakan ve net cümleler kurmaktan kaçınanlar bu ateşi harlamadı mı?

Meral Akşener’in masadan kalktığı ve tekrar oturması için yeni bir protokolün imzalandığı metinde İmamoğlu ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması planlanmadı mı? Kılıçdaroğlu’nun aday olacağı bilindiği halde bu iki isim neden ısrarla bu denkleme dâhil edildi?

Ekrem İmamoğlu 2023 seçimlerinin faturasını kendi adaylığının önünü kapatan Kemal Kılıçdaroğlu’na kesti. Özgür özel ile işbirliği yaparak Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan etti. Kılıçdaroğlu ise “ihanet ettiler” diyerek intikam yemini etti.

Meral Akşener’in ateşten göleği giydiremedim dediği “korkak” ilan ettiği İmamoğlu ve Yavaş şimdi aynı yarışı tekrar başlattı. İmamoğlu yanına Özel’i, Yavaş ise Kılıçdaroğlu’nu alarak kılıçları çekti.

2023 seçimlerine giderken 6’lı masada üç ismin adaylığı konuşuluyordu. Türkiye, bu masanın yediği içtiğini konuşmaktan öteye gidemedi. Özgür Özel’in “aday değilim” sözlerini ciddiye alırsak 2028 seçimlerine giderken de yine üç isim konuşuluyor. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Yavaş…

Aynı kaseti sarıp sarıp izliyoruz. CHP delegesi de, seçmeni de hipnoz edilmiş aynı kısır tartışmayı yeni bir şeyler deneniyormuşçasına izlemeye koyuldu. Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu gibi Özgür Özel de “erken seçim” diye feryat figan etmeye başladı. Erken seçim isteyenlerin adaylarını da erkenden açıklayıp “hodri meydan” demesi gerekenler, haline bakmadan Hasan dağına oduna gidenler misali “fitne ateşine oduna atmaktan” bahseder hale geldi.

31 Mart seçim sonuçlarına bakarak kendilerinde keramet arayan, adaylık yarışına soyunup şimdiden kendini Cumhurbaşkanı adayı ilan edenlerin önümüzdeki üç yılda da yine 13 bölümlük yemek sohbetlerini dinleyeceğiz anlaşılan. Bu sefer ki menü daha okkalı: “Odun ateşinde fitne buğulama.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *