Sözde düşmanların ortak sevdası
Suriye’de zalim Esad rejiminin yıkılmasıyla beraber ülkede süregelen zulüm son bulurken, daha istikrarlı bir rotaya yönelmesi adına da yeni bir kapı açılmıştır. 2011’de başlayan iç savaş; Suriye’de olduğu kadar bölgedeki şartları da kaotik bir ortama sürüklemiş, terör örgütleri ve bu örgütler üzerinden bir takım senaryoları hayata geçirmeyi düşünen çevreler için alan açmıştır.
Hemen her anlamda perde önünde yan yana gelmeyen taraflar ise kendilerince geçerli buldukları gerekçeler ile PKK/PYD/YPG’nin eylemlerine göz yumdukları gibi destek olmaktan da geri durmamışlardır. Esad barındırmış, Rusya, İran dokunmamış, İsrail desteklemiş, ABD ise lojistik imkânlarla beraber eğitim desteği sağlamıştır. Her fırsatta birbirine hamle yapmaya çalışan bu çevreler Türkiye’nin ve bölgenin güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütlerine destek konusunda birbiriyle yarışmıştır.
Esad’ın devrilmesi Suriye’nin geleceği açısından yeni bir başlangıcı ifade ederken, terör örgütlerini de köşeye sıkıştırmıştır. Ülkenin toprak bütünlüğü sağlanması, birlik ve beraberliğinin korunması adına terörün bitmesi en önemli konu başlıkları arasındadır. Buradaki terör varlığının son bulması Ortadoğu genelinde de yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.
Malumunuz olduğu üzere İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım 446 gündür devam etmektedir. Soykırımda hayatını kaybedenlerin sayısı 45 bini geçerken yaralı sayısı ise 108 bine ulaşmıştır. İsrail, saldırganlığını Lübnan’a taşıdığı gibi Suriye’ye de Esad döneminden beri saldırmaya devam etmektedir. Esad, İsrail’in Gazze saldırılarına karşı yapay ve yavan açıklamalardan öteye gidemediği gibi kendi ülkesine yönelik saldırılara da sessiz kalmıştır. Buradaki önemli etkenlerden birisi de ülkede bulunan İsrail’in de desteklediği terör varlığıdır.
61 yıllık Baas rejiminin çökmesinin ardından az evvel bahsettiğimiz çevrelerin PKK’ya olan desteğinin kesilmesi terör örgütlerini yalnızlaştırmış ve daha da köşeye sıkıştırmıştır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleri ile “Selden kütük kapma yarışında olan kim varsa, Suriye halkıyla birlikte karşısında milletimizi de bulacaktır. DEAŞ ve PKK başta olmak üzere her iki ülkenin de bekasına kasteden terör örgütlerinin başını ezmekte kararlıyız. Eski hal, muhaldir. Bölücü caniler ya kendileri silahlara veda edecekler, ya da silahlarıyla birlikte Suriye topraklarına gömülecekler”.
Önümüzdeki süreçte terörün kökü muhakkak kazınacaktır. Türkiye’nin bu konudaki tutumu sarsılmaz ve kararlıdır.