Rum kesiminde siyonist okul
Güney Kıbrıs Rum Kesimi uzun süreden beri silahlandırılmaya devam etmekte, ikili işbirlikleri ise hızlı bir şekilde ilerlemeye devam etmektedir. ABD silah ambargosunu kaldırmasıyla hızlanan süreç son dönem yaşanan gelişmelerle beraber zirve noktalara ulaşmıştır.
İsrail’in, Gazze’de soykırımları sürerken GKRK’de sözde bir insani yardım merkezi kurulmuş ve Filistin’e yapılacak yardımlar önce buraya gönderilerek ardından ABD tarafından Gazze’de inşa edilen liman üzerinden Filistin topraklarına getirilmiştir. GKRK’de kurulan insani yardım merkezi her ne kadar görünürde Birleşmiş Milletler’in kontrolünde olsa da İsrail ve ABD süreci fiili olarak yürütmektedir. Keza bu merkezin açılmadan önce ABD, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırmıştır. Bununla beraber İsrail ordusu ise uzun süredir burada tatbikatlar düzenlemekte, askeri anlamda Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni aktif olarak kullanmaya devam etmektedir. GKRK, bir yandan ABD’ye kendi askeri üslerini açarken ve ABD’ye ait askeri üslerin kurulmasına yönelik çalışmaları hızlandırırken, diğer yandan da son yıllarda İsrail gizli servisi Mossad’ın operasyon merkezi haline gelmiştir. Geride bıraktığımız gün ise İsrail medyasında GKRK’de 1500 kişilik bir Siyonist Okulu’nun kurulmasına dair iki ülkenin anlaşmaya vardığı ve inşaat çalışmalarının başladığı aktarılmıştır. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Hahambaşı Zeev Raskin, son yıllarda pek çok Yahudi’nin bölgeye geldiğini ve Yahudi aile sayısının 4 bini geçtiğini ifade etmiştir.
Malumunuz olduğu üzere geride bıraktığımız hafta içerisinde tarihe kara bir leke olarak geçen Trump-Netanyahu görüşmesi gerçekleşmiş ve ABD Başkanı Gazze’nin kontrolünün kendileri tarafından sağlanarak, Gazzelilerin sürgün edileceğini söylemiş, konu İsrail tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Son günlerde ABD’nin Suriye’den çekileceği sıklıkla dile getirilmeye başlanmıştır. Geçmişten günümüze PKK/YPG terör örgütlerini her anlamda destekleyen ABD, son 10 yılda ise bölgede terör örgütlerinin çatısı olan SDG’yi yoğun bir eğit-donat programına almış, Suriye’de yönetimin el değiştirmesiyle birlikte köşeye sıkışan terör örgütlerinin paniği ABD’nin bölgeden çekilme söylentileriyle daha da artmıştır. Burada ABD’nin çekilme konusundaki samimiyetiyle ilgili akıllara farklı konular gelmektedir.
Zira Doğu Akdeniz’de ABD, İngiltere, Fransa, Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin birlikteliğinde özellikle de Türkiye’nin hak ve menfaatlerine yönelik mütecaviz faaliyetler yürütülmeye çalışılmaktadır. Ortadoğu’da gündemin yeninde şekillenmeye başladığı bir süreçte ABD’li petrol şirketi ExxonMobil Doğu Akdeniz’de 5 numaralı parselde sondaj çalışmalarına başlama kararı almıştır. Bununla beraber İngiliz firması BP de Irak ve Doğu Akdeniz’de yatırım yapacağını ilan etmiştir.
Görünen o ki bölgede enerji denklemi üzerinden yeni bir gündem oluşturulmak istenmektedir. Bu kapsamda ABD’nin Suriye’den çekilse bile geride ne bırakacağı ya da oradaki askeri varlığını Gazze’ye kaydıracağı konusu akıllara gelirken, İsrail’in de GKRK’de bu denli geniş bir hareket alanına sahip olmaya başlaması Ortadoğu ile beraber Doğu Akdeniz üzerindeki kirli emelleri bir kez daha göstermiştir.