Türk Devletleri ve Kıbrıs
Kıbrıs adası sahip olduğu jeostratejik konumu sebebiyle her dönem büyük bir öneme sahip olmuştur. Osmanlı döneminde Akdeniz’deki Türk hâkimiyetinin mihenk taşı konumundaki Kıbrıs, 1500’lü yılların ikinci yarısından sonra ise kalıcı olarak bir Türk vatanı haline gelmiştir.
ENOSİS hedefiyle Rumlar tarafından adadaki Türk varlığına yönelik yapılan katliam ve soykırım 1974 yılının 20 Temmuz günü “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla Türkiye’nin başlattığı harekâtla beraber son bulmuş, nitekim 15 Kasım 1983 tarihinde Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi self-determinasyon hakkını kullanarak oy birliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan etmiştir.
Türk Devletleri Teşkilatı üyesi Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan (Gözlemci üye) ve akraba bir ülke olan Tacikistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde büyükelçilik açmaları bazı soru işaretlerini beraberinde getirirken pek çok tartışmayı da gündeme taşımıştır.
Bilindiği üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 11 Kasım 2022 tarihinde Özbekistan'ın Semerkant kentinde, “Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru” temasıyla düzenlenen zirvede Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edilmiştir.
Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın AB ile 12 milyar Euro'luk bir anlaşmaya varmasının ardından GKRK’nde büyükelçilik açmaları eleştirilere sebep olurken özellikle de bazı çevreler konuyu mecrası dışına taşıma çabasına girişmişler, durumun Türkiye’nin yanlış politikasının sonucu olduğunu iddia etmek gibi bir akıl tutulması yaşamaya başlamışlardır. Adada farklı gündemlerin oluşturulmaya çalışıldığı, toplumsal hareketliliğin bazı konular üzerinden kaşındığı, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde İsrail, ABD ve Yunanistan’ın örtülü ya da açık şekilde askeri faaliyetler yürüttüğü, EOKA zihniyetinin yeniden uyandırılmaya çalışıldığı bir süreçte Türkiye ve TDT’ye karşı gerçeklikten uzak eleştiriler getiren çevrelerin maksadının esasında ne olduğu daha iyi okunabilmektedir.
Gelinen aşamada 1-2 Mayıs 2024 tarihlerinde Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Konseyi KKTC'de toplanma kararı almıştır. Bu adımın atılmasıyla beraber sürecin sonu KKTC’nin tanınması olmayacak mı?
Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanırsa ne olacak? Yaşanan hadiseler eğer bir Türk aklıysa Türkiye ve Türk Devletlerini konuyu mecrasının dışına taşıyarak eleştirenler o zaman ne yapacak? 2022’de KKTC’nin TDT’ye gözlemci olarak kabul edilmesi ve bugün KKTC’de yapılan toplantı zaten tanınma anlamına gelmemekte midir? Eğer Türk Devletleri KKTC’yi resmi anlamda tanırsa işte o zaman AB’nin durumu ne olacak?
Bizim için değişmeyen ve değişmeyecek olan tek gerçek:
Kıbrıs, tarihte Türk’tü, bugün Türk’tür ve ilelebet Türk olarak kalacaktır.