İsrail sinyali aldı mı?

YAYINLAMA:
İsrail sinyali aldı mı?

İsrail, 7 Ekim 2023’ten beri Filistin’de sürdürdüğü soykırımın şiddetini artırmaya devam ederken diğer yandan da saldırganlığını bütün Orta Doğu’ya yayma politikasını ilerletmektedir.

Biden döneminde ABD’den sınırsız destek alan İsrail için Trump döneminde değişen bir şey olmamış ve hatta Trump’ın Gazze ile ilgili yaptığı ilk açıklamasında kullandığı akıl dışı ifadeler iki ülke arasındaki katliam ortaklığını bir kez daha ortaya koymuştur.

Gazze’de başladığı soykırımı önce Lübnan’a taşıyan İsrail özellikle de Esad rejiminin devrilmesiyle beraber –giderken Esad rejiminin verdiği istihbarati bilgilerle- Suriye’ye yönelik saldırılarını da artırmıştır.

Suriye’de Dürzi bir lidere ait olduğu öne sürülen ve Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’e hakaret edilen bir ses kaydının 28 Nisan’da sosyal medyada paylaşılmasının ardından gerilim yükselmiştir. Bunun üzerine 29 Nisan’da Suriye’de gösteriler düzenlenirken Şam’daki Ceramane Mahallesi’nde akşam saatlerinde başlayan gerginlik; Dürzi milislerin Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerine saldırmasıyla çatışmaya dönüşmüştür. İsrail güçleri ise 30 Nisan’da Dürzileri koruma bahanesiyle Suriye’ye hava saldırıları düzenlemeye başlamıştır. Devam eden saldırılarla ilgili olarak Tel Aviv yönetimi yaptığı açıklamada, Suriye'deki Dürzi topluluklarına yönelik artan şiddet olaylarına karşı bir uyarı mesajı taşıdığını belirtmiştir.

2 Mayıs gecesi İsrail tarafından Harasta, Adra ve Barza bölgelerine bombardıman yapılırken Türk savaş uçakları da Suriye hava sahasına girmiş ve İsrail uçaklarına Suriye hava sahasını terk etmeleri için uyarı sinyalleri göndermiştir.

İsrail ve ABD savaş uçaklarının Suriye’de özellikle de Türk Silahlı Kuvvetlerinin oluşturduğu müşterek kuvvetlerin karargahlarına yakın bölgelere gerçekleştirdiği saldırılarla beraber yaşanan bu son hadise Türkiye olarak İsrail’e karşı angajman kurallarımızı bir an evvel belirlememiz gerektiğini tekraren ortaya koymaktadır.

Türk savaş uçaklarının verdiği sinyal esasında sadece hava sahasının boşaltılmasıyla kısıtlı değildir. Bu uyarı; zulmün son bulması, İsrail ve destek veren çevrelerin aklını başına alması, saldırganlıktan vazgeçerek ivedilikle uluslararası hukuk kurallarına riayet etmesi gerektiğinin uyarısıdır.

Zira görünen o ki İsrail ateşle oynamaktadır. İsrail saldırganlığından vazgeçmezse, sabrımızı sınama cüretini göstermeye kalkarsa hak ettiğini Türk’ün gazabıyla karşılaşarak bulacaktır. İsrail ve zulme ortak olan, destek veren, bölgede karanlık senaryoları işletmeye çalışan çevreler, Türkiye’nin bölgedeki en güçlü devlet olduğunu, ne kendi güvenliğinden ne de bölgenin güvenliğinden taviz vermeyeceğini, zalimin karşısında mazlumun yanında olacağını iyi anlamalıdır.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...