Lig tamam sıra kupada

Takıma yeni bir kimlik vermeye çalışan Fatih Tekke, geniş rotasyonlu kadro ile çıktı sahaya. Golcülerini, yeteneklerini kenarda tutup, diğerlerine, “Siz bir yorun! Asıl gücümüzü kupada gösterelim” demişti sanki. Tekke bu hamlesiyle daha az süre alan oyuncularına kendilerini gösterme şansı da vermişti. Onlar da bu heyecanlarını sahaya yansıtmaya çalıştılar.
Galatasaray her zamanki ezber kadrosuyla sahaya çıktı. Rakibini ciddiye almak ile ‘Nasılsa kazanırım’ rahatlığı ile oynamak arasında kararsız bir görüntü sergiledi. Mustafa’nın sol çaprazdan Muslera’yı zorlayan şutundan sonra işi ciddiye alınca, Salla’nin bindirmeleriyle birbiri ardına pozisyonlar üretti. 30-40 milyon avrolardan kapı açılan Barış Alper’in ‘beceriksizliği’ ve sakatlıktan çıkan Uğurcan’ın kurtarışları skora geçişi engelledi. Son paslarda tercihini doğru yapamayan, önde top tutamayan sarı kırmızılılar, “var ama yok’ Barış, ‘hiç yok’ Yunus, Sara, Jakobs yüzünden oyundan düşmeye başladı.
Rakibinin topu geri kazanma dengesini bozan Trabzonspor, savunmanın arkasına sarkarak pozisyon üretti. Bu kez Muslera ve direkler öne çıktı. İkinci yarıda Galatasaray yüklendi. Sağlı sollu kornerler ile Trabzonspor’u adeta hapsetti. Golü de buldu. Tekke’nin ustaları sahaya sürüp denge çabasına rağmen, tempoyu ayarladı. Lig maçını bitirip, kupaya randevu verdi.