Tek golcü Barış değil
Kayserispor, yarım saat geçilmişken, sadece bir pozisyonda gol için öne kalabalık çıktı. Topu yakalayan Günay, eliyle oynadı, Yunus 40-50 metre topu taşıdı, Sane için araya bıraktı. O vurdu, Bilal çıkarttı. Ev sahibi geri dönene kadar Eren, cezayı kesti. Oysa maça çok dikkatli ve disiplinli başladı, Kayseri ekibi. Topun arkasında kaldı. Kendi tehlike hattında çok iyi alan paylaştı. Rakibine ekstra şans yaratmamak için faul bile yapmadı. Gol için tek planı da
Cardoso’yu birebir bırakacak uzun toplardı.
Bu sırada topun hakimi Galatasaray’ın pozisyon girişimleri etkisizdi. Akılda kalan Torreira’nın direkten dönen şutuydu. Birkaç da araya atılan Bilal’in açıyı kapatıp engellediği pozisyon o kadar...
Golden sonra, Kayserispor yalnızca bulduğu iki-üç duran topun dışında rakip kaleye gidemedi.
İkinci yarıya da golle başladı, Galatasaray. İlk yarıda gelecekte neler yapabileceğinin sinyallerini veren Leroy Sane, Eren’e maçtaki ikinci golünü attırırken, ilk asistine yaptı.
Sonrasında can havliyle öne çıkan Kayserispor’u kendi alanında savunan Galatasaray, bu kez de geçiş oyunu ile pozisyonlar buldu. Hafta içinde yaşanan ‘Barış’ kaosunun çözümünü yönetime bırakan teknik direktör Okan Buruk, santrfora Osimhen’i koydu.
Lemina’nın yokluğunda Sara’yı bir adım geri çekip, oyunun liderliğini verdiği Yunus Akgün’den üst düzey verim aldı. Oyunda tempoyu kendi istediği gibi ayarlayan sarı kırmızılılar, iki farktan sonra fazla rahatlıktan rakibine bir-iki şut şansı verse de üçüncü maçını da kazanarak yol aldı.