Şeytanın iki yüzü

YAYINLAMA:
Şeytanın iki yüzü

İsrail kurulduğundan beri gerek maddi gerekse de uluslararası diplomasi alanında en büyük desteği her dönemde ABD’den almıştır. ABD, örtülü ya da açık şekilde verdiği her destekle İsrail’in işlediği tüm suçlara ortak olmuştur.

Başkan seçildikten sonra savaşları bitireceğim diye nutuk atan Trump, iddiasına göre yedi savaşı sonlandırmış. Gazze’de ise İsrail’in esir takası için zaman kazanma aracı olarak kullandığı ateşkesi de kendisine mal etmiştir. Oysa Trump, Gazze’nin boşaltılması, Filistinlilerin bölgeden sürülmesi gibi akıl dışı projelerin mimarıdır. Bir yandan bölgedeki kriz bitmeli diyen Trump diğer yandan hem kendisini hem de soykırımcı Netanyahu’yu savaş kahramanı ilan edecek kadar akıl tutulması yaşamaktadır. Trump, Avrupa’da oynadığı tiyatroyu Ortadoğu’ya uyarlayarak orada da sergileme gayreti göstererek, kontrollü bir savaşın sürmesini arzu etmektedir.

Netanyahu ve hükümeti Gazze’yi tamamen işgal etme projesini yürütmeye başlamış ve geride bıraktığımız gün şehir merkezinde saldırılarını artırmıştır. İlhak, istila, işgal ve vicdansızlığın tanımı haline gelen İsrail hükümeti attığı her adımda bir gözüyle ABD’ye bakarken dünyanın geri kalanına ise kulak tıkamış vaziyettedir. İsrail’in bu tavrına göz yummak ABD’yi aynı çukurun içerisine çekmekte, saldırgan politika ise kendi sonlarını hazırlamaktadır.

Netanyahu bir yandan Gazze’deki vahşeti zirve noktasına çıkarırken diğer yandan da tüm tuşlara basarak kendisini kurtarma gayretine düşmüştür. Trump yönetiminin ise bu süreçteki samimiyetsiz ve ikiyüzlü tavrı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Malum olduğu üzere önümüzdeki Eylül ayında ABD’nin New York şehrinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Toplantısı gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Filistin meselesinin çözüme kavuşturulması adına vicdan sahibi her çevre tarafından BM’nin somut adım atması gerektiği ifade edilirken, ABD ve İsrail ortaklığı bu duruma engel olabilmek için elinden geleni yapmaktadır. İsrail, toplantı öncesi Gazze’yi işgal planına hız vermiş, ABD ise buna paralele olarak toplantıya katılacak Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Filistin yönetimi üyelerinin vizelerinin iptal edildiğini açıklamıştır. Bu kararın gerekçesi olarak ise ABD yasaları gösterilmiştir.

Zulmün sona ermesi için yapılacak bir toplantıya “ABD yasaları gereği” mazlumların alınmayacağı ifade edilmiştir. Bunun izahatı yoktur. Akılla, mantıkla ve vicdanla örtüşmediği de açık bir şekilde ortadadır.

Özetle ABD yönetimi krizin çözümünü değil, kendi açısından kârlı olanı arzu etmektedir. Görünen o ki; İsrail ve ABD şeytanın iki yüzü olmuştur.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...