Bu kadroya 'futbol' gerek
Düşünsenize hangi takımın elinde böyle çok özel iki santrfor var? Bu kadar farklı karakterde kanat oyuncusu ya da bu kadar üst düzey orta saha! Hangisini oynatsan sırıtmayacak kaleci. Savunma zaten başlı başına farklı ve yedekli.
Peki, neden bu kadro tıkır-tıkır top oynamıyor? Neden hep geriye, yana top atıyor? Neden, kapanan rakiplerinin boşluklarına değil de kalabalığına top oynuyor? Liverpool galibiyeti, Beşiktaş maçında on kişi geriden gelip puan almak Galatasaray’ı, “Ben ligde her maçı nasılsa kazanırım” havasına sokmuş. Bunun rahatlığı ya da gevşekliği ile kafasına göre oynuyor. Haklı da olabilirler. Bu kadar kaliteli bir kadro, ligdeki her maçı kazanabilir.
Ancak, sarı kırmızılı futbolcuların, teknik direktör Okan Buruk’un hedefi yalnızca kazanmak olmamalı. Çünkü, bu kadronun ‘futbol’ izlettirmek gibi bir sorumluluğu var.
Keyifsiz ilk yarının uzatmasında Manchester City’den arkadaş İlkay’ın ‘çabuk’ derin pası, Sane’nin savunma arkasına dalıp attığı gol, Galatasaray’ın yapması gereken, yapmadığı işlerin net anlatımıydı.
İlk yarıda sahada olmayan (!) Başakşehir, ikinci yarıdaki ilk pozisyonunda gol buldu. VAR, ‘ofsayt’ dedi. Shomurodov’un ikinci golüne VAR da çare olmadı.
Hemen ardından Sane, ilkinin kopyası golü Sara’nın pasıyla atıp cezayı erkenden kesince, lider rahatladı.
Ev sahibinin saldırganlaştığı bölümde 4 oyuncuyla hamle yapan Buruk, oyun aklı İlkay ve Sara’yı kenara alarak, kalan dakikaları kora-kora bıraktı.
Ve kazandı!