COP31 Türkiye'de: Türkiye-Avustralya ortaklığı/Küresel iklim diplomasisinde yeni dönem
X Türkiye, 2026 yılında dünyanın en büyük çevre ve diplomasi platformlarından birine ev sahipliği yapacak. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) 31. Taraflar Konferansı – COP31, Türkiye’de düzenlenecek ve bu karar hem siyasi hem ekonomik hem de küresel iklim mücadelesi açısından tarihi bir dönüm noktası niteliğinde.
COP31 sadece bir toplantı değil; 190’dan fazla ülkenin devlet başkanları, bakanları, uzmanları, iş dünyası ve sivil toplum liderlerinin aynı masada buluşacağı, küresel politika üreten dev bir mekanizmadır. Bu büyüklükte bir zirvenin Türkiye’de yapılması, ülkemizin iklim diplomasisinde artık “karar verici aktör” konumuna yükseldiğini gösteriyor.
COP Nedir? Neden Bu Kadar Önemli?
COP, İngilizce Conference of the Parties ifadesinin kısaltmasıdır.
UNFCCC’ye taraf yaklaşık 200 ülkenin her yıl yaptığı bu konferanslarda şu konular karara bağlanır:
- Sera gazı emisyonlarının azaltılması
- Ülkelerin yeni iklim hedefleri
- İklim finansmanı (fonlar, yatırımlar, destekler)
- Uyum planları
- Karbon piyasaları ve Paris Anlaşması’nın işletilmesi
Kısacası COP, küresel iklim düzeninin kurulduğu masadır.
Paris Anlaşması 2015’te kabul edildiğinde, dünya “1.5°C hedefi” etrafında birleşmişti. Bugün sıcaklık artışı 1.5°C sınırını fiilen geçmiş durumda. Yani COP31, sadece yıllık bir rutin değil, gezegenin geleceğini belirleyecek kritik bir eşiktir.
COP31 Türkiye’de: Tarihte Bir İlk
COP tarihinde ilk kez iki ülke ortak başkanlık yapacak:
- Türkiye – Resmî COP31 Başkanı ve Ev Sahibi
- Avustralya – Müzakere Başkanı
𝑩𝒖𝒎𝒐𝒅𝒆𝒍𝑪𝑶𝑷𝒕𝒂𝒓𝒊𝒉𝒊𝒏𝒅𝒆𝒊𝒍𝒌𝒌𝒆𝒛𝒖𝒚𝒈𝒖𝒍𝒂𝒏ı𝒚𝒐𝒓.
Türkiye diplomatik liderliği üstlenirken, Avustralya teknik müzakere sürecini yönetecek.
Bu yapı, geçmişteki COP23 (Fiji başkanlığında Almanya’da) ve COP25 (Şili başkanlığında İspanya’da) örneklerinden farklıdır.
O örneklerde yalnızca fiziksel ev sahipliği değişmiş, başkanlık tek ülkede kalmıştı.
𝐂𝐎𝐏31 𝐢𝐬𝐞 𝐁𝐌 𝐭𝐚𝐫𝐚𝐟ı𝐧𝐝𝐚𝐧 𝐭𝐚𝐧ı𝐦𝐥𝐚𝐧𝐚𝐧 𝐢𝐥𝐤 𝐠𝐞𝐫ç𝐞𝐤 “𝐨𝐫𝐭𝐚𝐤 𝐛𝐚ş𝐤𝐚𝐧𝐥ı𝐤” (𝐝𝐮𝐚𝐥𝐩𝐫𝐞𝐬𝐢𝐝𝐞𝐧𝐜𝐲) 𝐦𝐨𝐝𝐞𝐥𝐢𝐝𝐢𝐫. Bu model daha önce hiç uygulanmadı.
Türkiye bu sayede sadece ev sahibi değil, müzakere sürecinin de siyasi lideri olacak. Bu durum ülkemizin uluslararası görünürlüğünü ve diplomatik ağırlığını belirgin şekilde artıracak.
Neden Türkiye Seçildi?
Bu karar bir “jest” değil; Türkiye’nin son yıllarda attığı teknik ve yasal adımların bir sonucudur:
1. İklim Kanunu’nun kabul edilmesi
Bu kanun (Temmuz 2025) Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefini anayasal güvenceye alarak iklim politikalarının çerçevesini oluşturdu.
2. Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hazırlığı
2026’ya kadar tüm SKDM (CBAM) sektörlerini kapsayacak bir ETS kuruluyor.
3. First BTR Ödülü
Türkiye’nin İlk Şeffaflık Raporu (BTR) BM tarafından “örnek uygulama” seçildi.
Yani Türkiye artık raporlama, doğrulama, şeffaflık ve veri yönetimi konularında uluslararası standartları yakaladı.
4. 2024–2030 Azaltım ve Uyum Stratejileri
Türkiye enerji, sanayi, tarım, ulaşım ve şehirler dahil olmak üzere tüm alanlarda 2030’a kadar hem azaltım hem uyum eylem planlarını tamamladı.
Bu adımlar Türkiye’nin COP31 ev sahipliğini hak ettiğini açıkça gösterdi.
COP31’in Türkiye’ye Ekonomik Etkisi
COP zirveleri sadece diplomasi sahnesi değildir; dev bir ekonomik çarpan etkisi yaratır.
Paris, Glasgow ve Dubai örnekleri incelendiğinde:
- Turizm ve konaklamada milyarlarca dolarlık hacim
- Ulaşım, güvenlik, lojistik harcamaları
- Uluslararası medya trafiği
- Yatırımcı ve fon kuruluşlarının ülkeye gelişi
Türkiye, COP31 ile 50–70 bin kişiyi ağırlayacak. Bu, G20 düzeyinde bir hareketlilik demektir.
Ayrıca:
- Yeşil teknoloji yatırımları,
- Elektrikli ulaşım projeleri,
- Enerji verimliliği hamleleri,
- Kurumsal sürdürülebilirlik yatırımları
Türkiye ekonomisinin dönüşümünü doğrudan hızlandıracaktır.
COP31’de Masaya Gelmesi Beklenen Başlıklar
1. 1.5°C Hedefine Dönüş
Dünya tehlikeli bir güzergâha girdi. COP31, “1.5°C hedefine nasıl geri döneriz?” sorusuna cevap arayacak.
2. Küresel Fosil Yakıt Çıkışı
COP28’de başlayan süreç COP31’de takvime bağlanabilir.
- Kömürden çıkış
- Petrol ve doğalgaz bağımlılığının azaltılması
- Metan emisyonlarının hızlı düşürülmesi
3. Yeni İklim Finansmanı Modeli
Gelişmekte olan ülkeler yılda 1.3 trilyon dolar fon talep ediyor.
COP31 bu fonun hangi kaynaklardan sağlanacağını belirleyecek.
4. Kayıp ve Zarar Mekanizması
İklim felaketlerinden etkilenen ülkelere tazminat sağlayacak fonun işleyişi COP31’de netleşecek.
5. Tropikal Orman Fonu (TFFF)
Brezilya’nın önerdiği bu fonla Amazon ve diğer tropik ormanların korunması için 120 milyar dolar hedefleniyor.
6. Karbon Piyasaları – Paris 6. Madde
Karbon ticaretinin küresel kuralları netleşecek.
Bu Türkiye’nin ETS sürecini doğrudan etkileyecek.
Türkiye için COP31 Ne Anlama Geliyor?
1. İklim Diplomasisinde Liderlik
Türkiye artık izleyen değil, yön veren ülke konumunda.
2. Sanayinin Dönüşümü
ETS’nin devreye girmesiyle sanayi, AB’nin SKDM sürecine uyum sağlayacak.
3. Şehirlerde Yeşil Altyapı
Ev sahipliği yapılacak şehre göre büyük altyapı yatırımları başlayacak.
4. Yeni Ulusal Katkı Beyanı (NDC 3.0)
Türkiye 2035 azaltım hedeflerini COP31’de açıklayacak.
COP31 Ev Sahibi Şehir: İstanbul mı, Antalya mı, İzmir mi?
Şu an üç şehir öne çıkıyor:
- İstanbul: Lojistik ve uluslararası bağlantı
- Antalya: Kongre alanı kapasitesi
- İzmir: Yeşil şehir ve sürdürülebilirlik altyapısı
Karar kısa sürede açıklanacak.
Sonuç: COP31 Türkiye İçin Tarihî Bir Fırsat
Türkiye, COP31’e sadece ev sahipliği yapmayacak; iklim eyleminin merkez üssü olacak.
Bu zirve ile:
- Türkiye’nin yeşil dönüşüm hikâyesi hızlanacak,
- Uluslararası yatırımcı ilgisi artacak,
- Diplomatik etki alanı genişleyecek,
- Ekonomik ve teknolojik dönüşüm ivme kazanacak.
Eğer COP31 doğru yönetilirse, Türkiye’nin geleceğine damga vuracak bir dönüm noktası olacaktır.