“Gizlide gebe kalan aşikâre doğurur” denilmiştir…

Y-CHP ve İP’in hâli de bu!

Yaptıkları iş “merdivenaltı” içki üretimi misâli…

Kullananları ya darbe çığırtkanlığında görüyoruz ya da bölücülük naraları atarken!

*

Hepsi “merdivenaltı” ürünü…

Ülkenin baş belâsı FETÖ’yle yatıp kalkanlar…

Darbe fısıltılarıyla kriptolara ümit aşılamaya çalışanlar…

PKK’nin siyasî örgütü HDP’yi metres tutanlar…

PKK/YPG’yi terör örgütü görmeyenler…

“Suriye’de, Libya’da ne işimiz var” çıkışı yapanlar…

“Beraber nasıl salladık ama…” diyenler…

Edirne’de cezasını çeken “mahkûm” Selo’nun serbest bırakılmasını isteyenler…

“Ailecek HDP’ye oy verdik” diyen Y-CHP yöneticileri…

Terörist cenazelerinde gözyaşı döken vekiller…

“Kimse işten atılmayacak, namus sözü” deyip 12 bin kişiyi açlığa terk eden namus katilliğine soyunanlar…

Pişkince, arsızca bu gayrimeşru ilişkiyi perdeleyince…

TBMM’de HDPKK’li vekillerden fırça yiyen Y-CHP ve İP…

PKK’li Selo’ya hürriyet isteyip Sorosçuları partinin yönetimine sokan “15 Temmuz başbakanı” Topuklu ve Ülkücü cenazesini poster olarak verme ikiyüzlülüğüne sığınan Fitneçağ…

Gezi’yi kutsayan şövalye Gül…

“Megri megri”den Dersimli Kemal’le işbirliğine evrilen Serok Ahmet…

Görevde sesi çıkmayıp şimdi HDPKK kongresine mesaj yollayan Bebecan…

Bu “merdivenaltı” ilişkinin sonuçlarından…

*

Sonuçta gizli işlerin sonucu “aşikâre doğum”du…

Bitmekte olan PKK terörünün, eriyip giden HDPKK’nin telaşına düşenler…

İP’teki yaprak dökümünden ürkenler harekete geçti…

Can havliyle yoldaşlarını kurtarma derdindeler…

Mapusane sırasının kendisine geldiğini hisseden kaçakçı feodal HDPKK’li Pervin Buldan “aşikâre doğumu” itiraf etti:

“İstanbul’u kazanmak için ittifak yaptık!”

Y-CHP’ye büyük şehirleri getirirken İP’i dağılmasına yol açan “kirli ittifak”ın ipliği pazara çıkmaya devam ediyor anlayacağınız…

Arsızca, küstahça, pervasızca açıklamalar, “aşikâre doğum”un ilk sancıları…

Kürtçü feodal Buldan, “gelin doğacak çocuk ortada kalmasın” diye debeleniyor!

*

HDPKK’li Buldan, “şeffaf olmalı, birlikte görüntü vermeliyiz, CHP cesur olmalı” diye Y-CHP’nin bu gayri meşru çocuğa sahip çıkmasını istiyor.

Ve şu sözü korkunç:

“Biz kadınlar ‘tiyatro oyunu’nda bu cesareti gösterdik!”

Olan biten herşey HDPKK’nin geleceği ve kirli planları uğruna kurgulanan bir “tiyatro”!

Dersimli Kemal’in “kontrollü darbe” lafının altında bu olsa gerek…

Özellikle Kürt kardeşlerimize oynanan bir tiyatro!

Önceki gün HDPKK kongresinde pankartta yazana bakın: “Tüm inançlara özgürlük, Alevilere eşit yurttaşlık!”

Şaşırmayın, “HDPKK, Nuh’un gemisiymiş!”

Ve dillerinin altındaki baklayı mapustaki PKK’li Selo açıklıyor: “Nemrut’un partisi üç parçaya bölündü ama Nuh’un gemisi dimdik ayakta!” Nemrut nitelemesini Cumhurbaşkanına yapıyor densiz!

Feodal Kürtçü Buldan bir şeyi daha itiraf ediyor. “İdlib’ten çıkışın tek yolu Dolmabahçe mutabakatına dönüştür!”

Neden “İdlib Türkiye için önemli” dediğimizi anladınız mı şimdi?

*

Tam tabir “Merdivenaltı” siyasetin sonuçları da imalatçıları da ortada..

Y-CHP’nin Dersimli Kemal’i, İP’in Topuklu ve Özdağ’ı, HDPKK’nin Buldan ve Heval Temelli’si, SP’nin şövalye Karamollaoğlu, yaprak fırkasının Serok Ahmet’i…

Hepsi de birer “merdivenaltı” ürün… Bi düşünün bakalım doğru mu değil mi?