“Ayranı yok içmeye, atla gider çeşmeye” derler ya Ekrem İmamoğlu’nun kalıbına tam oturmuş profil bu olsa gerek… İBB Başkanı olduğu günden bugüne kadar İstanbul halkını hizmetten mahrum eden Ekrem İmamoğlu, CHP’deki geçmişine, siyasi kökenine, oportünist karakterine bakmaksızın bir de bu vasıfsızlıkla CHP’yi dizayn etmeye kalkıyor. CHP hakkında en son konuşması gereken bu adam, herkesten çok “CHP’ye Genel Başkan olmak” için kulis tünelleri kazıyor.

“Değişim” fişeğini ilk o yakıyor. Değişim içerikli sayfaları ilk o kuruyor. Geçtiğimiz günlerde de eski CHP Genel Başkanlarını toplayıp kulis yaptı. Kökü ve kökeni CHP’li olan birisi de çıkıp “Kardeşim sen kimsin, necisin?” diye sormadı. İstanbul’a bir çivi bile çakmadan dört yılını doldurmuş, başarı adına hiçbir hikâye yaratamamış ama mesele CHP’nin başına geçmek olunca atını dörtnala sürüyor. Gerçi o da “Kemal Kılıçdaroğlu bile oluyorsa benden hayli hayli olur” diye düşünüyordur.

Ekrem İmamoğlu’nun, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen ve eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile bir araya gelmesi CHP’nin içindeki hareketliliği üst seviyeye çıkardı.

Belli ki Kemal Kılıçdaroğlu bu gelişmeleri ürkek bakışlarla takip ediyor. CHP’nin artık kendini yerel seçimlere kadar toparlaması ve bu zihniyet yapısıyla da iflah olması mümkün değildir.

CHP’nin iç kadrosu dağılmış, medyası bozguna uğramış ve trolleri etrafa saçılmıştır… Bu düzensizlik ve başıboşlukla yapabilecekleri pek de bir şey yoktur. Sürekli kavga, kaos ve kriz CHP metabolizmasının temel gıdası olmuştur.

Biz değil artık CHP’li yazar ve yorumcular, CHP’nin elinde bulundurduğu başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Büyükşehir Belediyelerini kaybedeceği ifade etmektedir çünkü CHP’deki iç savaş bölüne bölüne sonu taht kavgalarına varmıştır. Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler öncesi verilen savaş ise dağıta dağıta kazanma savaşıydı. Her iki durumda da mağlup CHP’dir. CHP’nin dün de Türkiye gibi bir derdi yoktu, bundan sonra da Türkiye derdi olmayacaktır.

Zaten CHP’nin durduğu konum Türkiye’ye kötülüklerin düşünüldüğü yerdir. Bunu açıktan gösterdiği PKK, YPG, PYD, FETÖ, DHKP-C işbirliğiyle herkes anlamıştır. Anlamamış numarası yapan ya sinsiliğinden kavrayamamış ya da ahmaklığından topluma sunum yapıyordur. Kemal Kılıçdaroğlu’nu aldın o koltuktan, yerine Ekrem İmamoğlu’nu koydun gibi ABD’ye, İngiliz’e, Yunan’a kucağını açacak oportünist adam, CHP’de ne değiştirecek? Bana göre CHP’deki başkalaşım katbekat artacak ve toplumun değer yargılarıyla CHP ideolojisi arasındaki uçurum daha da büyüyecek… Aksini iddia edecek bir akıl sahibi var mı?

“Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmak için bize katılın” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ile “Selahattin Demirtaş niçin içeride? Anlamak istiyorum. Onun siyasetteki çizgisini çok beğeniyordum” diyen Ekrem İmamoğlu arasındaki fark sizce nedir? Değişimden kastınız sanırım sadece yaş ve boy farkı galiba?

CHP, kurucu değerleri bünyesinden kazıyarak atan bir zihniyet elinde iken, CHP’den Türk milletine fayda beklemek dünyanın en iyi fıkrası olacaktır.

CHP’den vatanseverlerin, Atatürkçülerin tasfiye edilmesi CHP’ye yapılan operasyonun başlangıç hedefi idi. O hedef büyük oranda başarılı olmuştur. Canan Kaftancıoğlu’nun, Sezgin Tanrıkulu’nun vitrin olduğu CHP’de de elbette güç kavgası Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu arasında olacaktır. CHP’nin güncel mayası bu…

CHP’nin içindeki kavganın Türkiye gündeminden çıkması lazım ama artık popüler hale getirilmiş koltuk savaşları yüzünden bu imkânsız görülüyor. Oy oranı olarak Türkiye’nin ikinci büyük partisi olması da CHP’de yaprak bile kımıldasa haber olmasını sağlıyor.

CHP’deki bu gidişat gösteriyor ki, yerel seçimlerde onlardan kurtulmak için bir vesile daha olacak… O seçimlere Kemal Kılıçdaroğlu ile girseler bir bela, sonrası daha bela… CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yakaladığı motivasyonu artık yakalamaları mümkün değil…

CHP’nin “Türkiye’yi beraber yöneteceğiz” diye sözleşme imzaladığı 6’lı masa ortakları her gün CHP’nin etini koparırken, esas ortak olan HDP hala seçimi kaybetme şokunu atamamışken CHP yerel seçimlerde ne bekliyor ki?

Meral Akşener’in partisi yerel seçimlerde elini güçlendirmek için sürekli CHP’yi “İttifakta olmayız ha” diye tehdit ederken, CHP’nin bu kargaşada 2019 yerel seçim başarısını yakalaması mümkün mü?

Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı koltuğuna kendini atarak kurtarma peşinde, Mansur Yavaş’ın aday bile olmayacağı konuşuluyor. Adana, Mersin, Antalya, Hatay gibi yerlerde kazanmasına da şans tanıyan yok… Çünkü topluma sunacakları ve o sayede oy kazanacakları hizmetleri yok.

CHP başına mikser Ekrem’i bela aldı. Bakalım CHP’yi karıştıra karıştıra ne hale getirecek? Sürekli tatile çıkan Ekrem İmamoğlu yaz ayı olduğu halde şimdi niye Bodrum’dan poz vermiyor ki? İstanbul’un otellerinde kulis yapmaktan tatile gitmeye fırsat bulamıyor herhalde?