Seçildiği günden bu yana düşünün…

Ekrem İmamoğlu denilince aklınızda neler canlanıyor?

Trafik sorununa getirdiği muazzam çözüm, İstanbul’a kazandırdığı yeni metro hatları, otoparklar, yeşil alanlar veya sosyal hizmetler hakkında verilebilecek bir örnek var mı?

Peki, bir belediye başkanı hakkında düşünürken akıllara belediyecilikten başka her şeyin gelişi tesadüf müdür?

***

Tatil yapmanın…

Güncel siyasete dolgu malzemesi olmanın…

Parti içi cepheleşmelerde taraf tutmanın…

Yalnızca sosyal medyayı kullanarak çalışıyor algısı yaratmanın…

“Yeni nesil belediyecilik” anlayışı olduğunu ondan öğrenmedik mi?

***

Oysaki “her şey çok güzel olacak” diyordu.

Her şeyi geçtim, bir tek güzel olan şey var mı?

Aradan geçen onca zamanda hizmetle mükellef olduğu İstanbul’a tek bir çivi çaktığına şahit olan var mı?

Ya da belediye başkanlığı koltuğuna kurulduğu günden bu yana bir tane örnek hizmet denilebilecek uygulamanın altında imzasını gören var mı?

Sahi bu belediye başkanı göreve gelmeden önce verdiği sözlerin yüzde kaçını tuttu?

***

Hadi verdiği ama gerçekleştirmediği hizmetleri de bir kenara bırakıp soralım:

İstanbul eski İstanbul mu?

Geride kalan o kadar zamanda hiçbir hizmetin üretilememesi İstanbul’un zamanın gerisinde kalmasına neden olmadı mı?

***

O, İstanbul’un kendine verdiği görev neticesinde üzerine aldığı sorumluluğu hep sıçrama tahtası olarak gördü.

Önce cumhurbaşkanlığı rüyasına kapıldı, bu rüya gerçek olmayınca CHP genel başkanı olma hevesi kabardı.

Belediyecilikten başka her mevzuya maydanoz olmanın arzularına kavuşmasını sağlayacağına inandı ama gelin görün ki hayat onun önüne bir kez daha belediye başkanı seçilmesi gerekliliğini koydu.

***  

Bugüne kadar söz verip gerçekleştiremediklerinin, gelecekte söz verip gerçekleştiremeyeceklerinin teminatı olan adam yerel seçimler öncesi iddialı konuşuyor:

“2019’da yediğiniz demokrasi tokadının daha alası 2024’te geliyor” diyor, Cumhur İttifakı’nı tehdit ediyor.

Çapsızlık ve vizyonsuzlukta yazdığı tarihe rağmen özgüven patlamaları yaşıyor, siyasi kariyerine eklenecek seçim hezimetini hesap edemiyor.

İstanbul’un onu sandığa gömmek için dişini sıkıp gün saydığını göremiyor.

***

İstanbul böyleyken Ankara farklı mı?

Tüm Türkiye CHP’li belediye başkanlarından hesap soracağı günü iple çekiyor…