A Milli Basketbol Takımı, haftalar önce Dünya Şampiyonasına katılmayı garantilemişti. Son iki maçta bunun rahatlığını yaşayan Ay Yıldızlılar, Avrupa Şampiyonu Slovenya’yı bir kez daha mağlup ettikten sonra İspanya karşısına liderlik için çıktı. Deplasmandaki mücadelede ev sahibi ekip daha ilk iki periyotta istediği farkı yakaladı. Üç sayı çizgisi gerisinden kayda değer bir yüzde yakalayan İspanya’ya Semih Erden’le direnmeye çalıştık, ama olmadı. Grup maçlarına sıkıntılı başlayan, NBA ve Eurolig maç takvimi yüzünden bazı oyunculardan faydalanamayan, koç Ufuk Sarıca’nın Beşiktaş’la yaşadıklarından olumsuz etkilenen, sürpriz yenilgiler nedeniyle krize giren milliler yine de hedefe ulaştı. Önemli bir sonuca imza attı.

Slovenya maçından sonra Ufuk Sarıca değerlendirmesinde gelecek on yılın takımını kurduklarını ifade etti. Elemelerde 25-30 oyuncuyu kadroya çağıran Sarıca, haksız da sayılmaz. Milli takım bu süreçte sadece final hakkını kazanmadı. Mesela son iki sezona kulüpsüz başlayan Semih Erden’i kazandı. David Blatt’ın Darüşşafakası’nda vaktini benchte geçiren, bu sezon yüksek kontrat konforundan feragat ederek oynamayı tercih eden Oğuz Savaş’ı kazandı. En kritik maçlarda takımı sırtlayan ve artık milli takımın on yılına damga vuracak olan Cedi Osman’ı, Furkan Korkmaz’ı kazandı.

Berk Uğurlu, Kartal Özmızrak, Ege Arar, Doğuş Özdemiroğlu, Tolga Geçim, Buğrahan Tuncer, Sertaç Şanlı, Metecan Birsen, Metin Türen gibi isimler portföye girdi. Üstelik bunlar Anadolu Efes koçu Ergin Ataman’ın “Allah Milli Takım stafına kolaylık versin” dediği, Cedi Osman ve Furkan’ın olmadığı dönemde örneğin ilk İspanya maçında müthiş oynadılar. Ve daha bir dolu isim de sırada. Her türlü olumsuzluğa rağmen milli takıma aday oyuncu havuzu genişliyor her jenerasyon sırasını bekliyor.

Yakın zamana kadar Türk basketbolunun en büyük sıkıntısının oyun kurucu pozisyonunda olduğu konuşulurdu. Şimdi buraya aday çok. Gelecekteki sıkıntı tam tersi pota altında olacak gibi. Şimdilik Semih Erden, Sertaç Şanlı, yeri geldiğinde Oğuz Savaş ile doldurulan bu pozisyon için yeni isimlerin de devreye girmesi şart. Türk basketbolu yeni Tamer Oyguç’unu Hüseyin Beşok’unu bulmak zorunda. Dünya’da basketbol oyunu değişiyor evriliyor. Çok yönlü oyuncularla hızlı oynanıyor. Hedef büyütmek için bizim de bu trendi yakalamamız şart. Cedi Osman, Furkan Korkmaz, Tolga Geçim gibi oyun kuran, driplingi olan, şut atan, ribaund alan oyuncu sayısı artmalı. Yetmez, bunları Dünya çapında yıldız statüsüne çıkarabilmeliyiz. Her kısa Doğuş Balbay gibi sıçrayabilmeli, her uzun dripling de yapabilmeli oyun da kurabilmeli. Kolay değil, ama imkansız da! On yılın takımının büyük başarılara imza atmasının yolu buradan geçiyor. Ve de sadece milli takımda değil, kulüplerinde de oynamaktan veya oynatılmaktan…