Tahmin ediyorum, Dersimli Kemal ve Y-CHP’liler saçını başını yolmuştur…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye gitmesine mi yansınlar…

Orada hiçbir olumsuzluk olmamasına mı yansınlar…

Kriz çıkmamasına mı yansınlar…

Ortak basın toplantısındaki “dik duruş”a mı yansınlar…

O kadar ileri gitmişlerdi ki, “oradan Erdoğan’ın dönemeyeceğini” söyleyen dangalaklar bile çıkmıştı…

Şimdi mutlaka saç baş yolmuşlardır!

*

Orada “Devlet aklı” işbaşındaydı…

Erdoğan gitti, görüştü, dosyaları önlerine koydu, gönderdiği mektubu Trump’un eline verdi, al kına yak dedi…

Sonra uzun uzun görüştüler…

ABD’nin tek derdinin silah satışı, F-35, Patriot ve 100 milyar dolarlık ticaretten başka bir şey olmadığı…

DEAŞ’ın bir ABD senaryosu olduğu…

ABD’nin gerisinin kurusıkı birer blöften ibaret bulunduğu…

Türkiye’nin müstemleke olmadığı ve her istediklerini de yaptıramayacaklarını anladıklarını gördük!

*

Dersimli Kemal ekibinin hayallerini yerle bir edercesine…

Erdoğan’ı Beyaz Saray törenle karşıladı…

Trump, Erdoğan’ı “harika..  harika” diye diye, öve öve bitiremedi…

Trump’un YPG için “Kürtler” demesine Tayyip Bey sık sık düzeltme yapıp “terörist” diye uyardı.

Erdoğan ve Trump heyetleriyle birlikte her konuyu görüştüler…

Görüşme masasında İB Başkanı Altun’un “Türkiye’nin Terörle Mücadelesi” başlıklı dosyası dikkat çekiciydi…

Basın toplantısında Trump övgülerine devam etti..

Ama orada Trump’un “içeride” sıkıntılı olduğu ortaya çıktı…

*

Tayyip Bey, Trump’ın terörist Mazlum Kobani’yi davet etmesini yüzüne karşı kınadı…

CIA’in onu terörist ilan eden belgesini de Trump’un eline verdiğini söyledi…

Aslında Trump tam bir PKK/YPG sevicisi

YPG’nin Kürt değil terörist olduğunu üzerine basa basa söyledi…

Küstahça yazdığı mektubu eline teslim ettiğini yüzüne karşı açıkladı…

DEAŞ’la mücadelemizi anlattı, yabancı devlet kökenli teröristleri ülkelerine iade edeceklerini anlattı…

Ülkemizdeki 4 milyon mültecinin durumunu açık açık izah etti, 40 milyar dolar harcadıklarını ve Batı’nın para göndermediğini söyledi…

“40 milyar”ı duyan Trump şaşkına dönmüştü…

Erdoğan, Suriye’de Yezidi, Arap, Keldani ve Hristiyanların da garantörü olduklarını anlattı…

“Güvenli bölgenin Türkiye’nin olmazsa olmazı” olduğunu…

Güvenli bölge tesis edilince 2 milyon Suriyelinin geri döneceğini vurguladı…

Müttefiki ABD’ye güvenmek istediğini anlattı…

FETÖ alçağının ABD’de beslenmesini kınadı ve iade edilmesi gerektiğini yine belgelerle açıkladı…

ABD’nin 29 Ekim’de hazırladığı sözde “Ermeni Soykırımı tasarısı”nın Türk milletini üzdüğünü, bunu tarihçilerin çözmesi gerektiğini…

Hatta alnımızın ak olduğunu, arşivlerimizin de açık olduğunu göğsünü gere gere söyledi…

*

Bunlar olup biterken, Türkiye’de Karanlık Odatv’nin haberinde Senatörlerle görüşülürken Çavuşoğlu’nun ayakta kaldığı, ABD’li senatörlerin bacak bacak üstüne attığı gibi haberleri geçti…

O senatörlerin karşısında oturan ABD Başkanı Trump idi…

Erdoğan, YPG’nin Kürt değil terörist olduğunu o küstah senatörlere anlattı.

İP’çi Özdağ da o sıralarda “Türkiye’nin DEAŞ’a alan açtığını” zırvalıyordu…

Sözcü ise, “Trump parayı duyunca yerinde duramadı” başlığı attı!

Neyse Tayyip Bey’in ABD ziyareti…

İlginç bir ziyaret idi ve “dik duruş” kazanacak…

Bir not daha aktaralım bu ziyaretten…

Beyaz Saray’daki görüşmede MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu da yer aldı…

Dedik ya “Devlet aklı” iş başındaydı…

Anladınız mı Y-CHP’lilerin neden saç baş yolduğunu?