Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in partisi ve medyası Ahmet Davutoğlu’nu ve Ali Babacan’ı ne kadar şişirmeye çalışsa da, ne kadar cilalamaya çalışsa da bir türlü toplumda tutunmalarını sağlayamadılar. Şimdi ise hem Gelecek Partisi’nin, hem de Deva Partisi’nin Genel Merkezlerini “hayırlı olsun” bahanesiyle ziyaret edip dikkatleri Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan üzerine çekmeye çalışıyorlar. Âdeta “görün, bakın işte ittifakımızın yeni ortakları” diye sunum yapıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in bu partileri ziyaretleri zaten uyumluluğun tescillenmesi gibi olmaktadır. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan “sizinle her konuda aynı düşünüyoruz” yorumları yaparken, aynı zamanda “sizinle aynı adımları atmaya da hazırız” mesajı veriyorlar.

          Geçmişte “Bizim cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en çapsız bakanıdır Ahmet Davutoğlu” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine “Birincisiyle edepsizlik yapmıştır, ikincisiyle akılsızlık da yaptı. Bugünkü konuşmasında, bana dönük hitaben ‘Bana adam gibi cevap versin Başbakan demişti, şimdi ben Kemal Kılıçdaroğlu’na diyorum ki ’Adam olana adam gibi cevap verilir. Bu konuşmasından sonra ben onu sınıfından da saymıyorum, adam müsveddesi demeyi bile kendisine çok görüyorum.” diyen Ahmet Davutoğlu’nu geçtiğimiz günlerde Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Ziyaret manzarası, diyaloglar, espriler sanki kırk yıllık dostların buluşması gibiydi.

 

          “Hayatım CHP zihniyetiyle mücadele etmekle geçti” diyen Ahmet Davutoğlu’nun bundan sonraki hayatının CHP zihniyetine hizmetle geçeceğini verilen manzaradan anlamış olduk.

          Aralarında çok kaliteli espri de yapmışlar! Ahmet Davutoğlu “Bir de bizi FETÖ’cü yaptılar…” diye espri yapınca Kemal Kılıçdaroğlu da “Biz varken size düşmez…” diye karşılık vermiş… Kahkahalar havada uçuşmuş…

          Pensilvanya’da Fethullah Gülen’in villasında ailece kalmış, Zaman grubuna ait FETÖ dergisinde yıllarca yazarlık yapan Ahmet Davutoğlu’nun FETÖ’cü olup olmadığını kamuoyunun takdirine bırakalım da, Ahmet Davutoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’ye ait olan Koza-İpek Holding’e destek ziyaretinde bulunduğunda “Sayın Kılıçdaroğlu’nun ziyareti irtibatları ortaya koyması bakımından doğal ve olması gereken bir ziyaret gibi görünebilir. Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığına gelmesini de tartışmaya açacak bir konudur” sözünü de hatırlatmış olalım. Hatta Ahmet Davutoğlu “Kemal Kılıçdaroğlu, Fethullah Gülen’e Deniz Baykal’a düzenlenen kaset kumpasının diyetini ödüyor” demişti. Gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu varken FETÖ’cülük Ahmet Davutoğlu’na düşmüyor galiba…

Öyle mi Serok Ahmet?

          Bunları hatırlattığımızda, bizlere “Geçmişte Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli birbirlerine neler söylediler, birbirlerine ne kadar ağır eleştiride bulundular. Şimdi Cumhur İttifakı’nı kurdular” diye yanıt veriyorlar. Oysa kimin hangi müştereklerde buluştuğuna bakmakta fayda vardır.

          PKK’ya, YPG’ye, HDP’ye, FETÖ’ye, terörist Demirtaş’a sahip çıkmak, milli politikaları baltalamak, ABD’nin, İngiltere’nin, Almanya’nın içimizdeki sözcüsü olmak için eylem ve söylem birliği kuranlarla, terör örgütleriyle tavizsiz mücadele eden, milli politikalar üretmek ve onları korumak için yan yana gelenleri herhalde bir tutmak mümkün değildir. O yüzden kimin kiminle ve niçin yan yana geldiğini iyi anlamak lazımdır.

          Mesela HD(P)KK’yı korumak için yan yana gelmiş adamların, şimdi terörle mücadele için tavizsiz duruş sergileyen Cumhur İttifakı’na AKP’nin geçmişteki yaptığı “çözüm süreci” üzerinden saldırması ahmaklık değil de nedir?

         Dün, çözüm sürecine şiddetle karşı çıkan MHP’nin bugün terörle mücadeleyi şiddetle desteklemesi mi çelişki? Yoksa HD(P)KK’yı savunarak, onun yanından Cumhur İttifakı’na saldırmak mı?

          Sürekli AKP ve MHP’nin yan yana gelişini sorgulayanların, PKK’nın siyasi uzantısı HD(P) KK ile nasıl yan yana geldiklerinin hesabını vermesi gerekmiyor mu?

         Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan nasıl yan yana geldi ve HD(P)KK’nın çizgisine nasıl düştüler, bunun bir izahını yapmalılar.

          “Recep Tayyip Erdoğan- Devlet Bahçeli birbirlerine geçmişte bunları dedi. Buna rağmen nasıl yan yana geldi?” diye sorgulama yapanlar, bize Kemal Kılıçdaroğlu ve Ahmet Davutoğlu’nun birbirini “çapsızlıkla, adam olmamakla, adam müsveddesi olmakla, FETÖ’cü olmakla” suçlarken nasıl yan yana geldiğini izah etmelidir. AKP ve MHP’nin niçin yan yana geldiği milli güvenlik konularında somut olarak ortadadır. HD(P)KK’nın çizgisine gelmiş CHP’nin etrafında yancı olanlar kendini nasıl tarif edecektir?

          Mesela MHP’ye propaganda saldırılarında sürekli kullanılan İP isimli partinin yetkilileri, trolleri, yazarları geçmişte Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin birbirine söyledikleri sözler üzerinden MHP tabanı üzerinde kara propaganda yapıp yan yana gelişi sorguluyorlar da, kendileri terörist Demirtaş ile terörist sevdalısı Canan Kaftancıoğlu ile hangi hedefler için yan yana gelmişler bize bunu bir açıklasınlar?

          Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli, terör örgütleriyle mücadele için yan yana geldi. Beş yılda öldürülen 15 bine yakın terörist bunun ispatıdır. Yoksa Meral Akşener de CHP, HDP, Canan Kaftancıoğlu ve terörist Demirtaş ile terörle mücadele etmek için mi yan yana geldi?

          Meral Akşener MHP’de siyaset yaparken “Önder Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen terörist Demirtaş’a “Apo’nun heykelini dikeceğiz diyenin ellerini kırarız” derken, CHP ve HDP yanında yancı bir parti kurunca niçin onun serbest bırakılmasını istiyor ve “Demirtaş önce onca şehidin hesabını versin” diyemiyor. Üstelik bir de terörist Demirtaş’ın açıklamaları üzerine onu kahvaltıya kabul edeceğini ifade ediyor.

          Mesela “Kişisel olarak ben, Meral Akşener’in geçmişte namussuz ve aktif siyaset yaptığı, devlet yöneticiliği yaptığı dönemlerdeki duruşunu unutmayanlardanım. Dolayısıyla Meral Akşener gibi geçmişin kirli siyasetçilerinden Türkiye’nin merkez sağını dolduracak gibi çok umut vadeden cümleler kurmayı da siyasetçi olarak her şeyden önce kendime yakıştıramıyorum.” diyen Canan Kaftancıoğlu ile yan yana gelen Meral Akşener, terörle mücadele için mi onunla yan yana gelmiştir? Meral Akşener evinde Canan Kaftancıoğlu’nu ağırlayacak kadar nasıl yakınlaşmıştır? Terör örgütlerine ve teröristlere sevdasıyla bilinen Canan Kaftancıoğlu’nun fikirleri hiç değişmediğine göre Meral Akşener kimin baskısıyla değişmiştir?

          Öyle ucuz sallamalarla Cumhur İttifakı’nı sorgulayanlar, kendi yan yana gelişlerinin hesabını bu millete vermelidir.

          Birbirine “Çapsız, adam değil, adam müsveddesi, namussuz, kirli” diyenler niçin yan yana geldi? Onlar bir açıklasın. Biz Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli birlikteliğinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu somut gerçekler üzerinden tekrar tekrar açıklayacağız.