15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Türk siyasetinde saflar, misyonlar noktasında bir hayli değişiklikler oldu. Birbirine karşı çok sert mücadele eden AK Parti ve MHP, kurulduğu günden bu yana MHP ile mücadele eden BBP Cumhur ittifakında buluştular. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin altına imza attıkları “Cumhur ittifakı protokolü’nde” yer alan “Cumhur İttifakı esasen, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye’nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Zira 15 Temmuz 2016, ülkemiz için her bakımdan dönüm noktası ve yeni bir başlangıç olmuştur” cümleleri bu ittifakın başlangıç noktasını tarihe not düşmüştür.

          Cumhur ittifakının ruhuna, misyonuna, mücadelesine karşı da bir ittifak CHP merkezli kurulmuştur.

          CHP, HDP ile 7 Haziran 2015 seçimlerinde güçlendirdiği birlikteliği gün geçtikçe daha sağlam bir birliktelik haline getirmiştir. Bu aşamada CHP’ye bakınca HDP’yi, HDP’ye bakınca CHP’yi göremeyen kim olursa olsun kör noktada demektir.

          CHP, 1 Kasım 2015 seçimleri sonrası MHP üzerinde operasyon yapmak isteyenlere el atmış, onlar MHP’de başarılı olamayınca 15 Temmuz sonrası onlara İP isimli partiyi kurdurmuştu. Biliyorsunuz CHP bunlara maddi-manevi her türlü desteği vermişti. Saadet ve Demokrat Parti ne zaman, nasıl, niçin bunlara monte oldu tam bilmiyorum. Temel Karamollaoğlu İslamcı-muhafazakâr bilinen Saadet Partisi’ni milli ve manevi her türlü değere düşmanlığı alenen gerçekleştiren CHP’ye neyin karşılığında teslim etti inanın bunun cevabı bulmak en zor bulmaca gibi… Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal milletvekili olduğu günden bu yana soyadı gibi bunların her ihaneti karşısında uysal…

          Cumhur ittifakının güçlü bir yapısı olduğu için CHP’yi yöneten-yönlendiren güçler, bu yapıyı yıkabilmek adına AK Parti bünyesinden istifa ettirdikleri Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’na sırf AK Parti’den oy tırtıklatmak için yeni parti kurdurdular.

          Tüm bunların hepsini malum Ajans geçtiğimiz hafta sonu HDP’siz yanyana getirdi. Yanyana gelen 6 partinin tamamı HDP aşkıyla yanıp tutuşan partiler ama yanyana poz vermeye taktik olarak yanaşmadılar.

          Bu 7 partinin en ortak ve ara vermeden sürdürdükleri propagandası sürekli “Birbirine en ağır eleştirileri yapmış Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli nasıl yanyana gelir?” şeklinde olmaktadır.

          Oysa “Cumhur ittifakı protokolü’nde” niçin, ne zaman, nasıl yanyana geldikleri çok açık bir şekilde ifade edilmektedir.

          Peki, bu parti ve liderleri birbirine çok ağır, çok sert eleştiriler yapmadılar mı? En alasını yaptılar. Hepsi de arşivlerde zaten bulunmaktadır.

          Dün birbirine mesafeli olan, birbiriyle siyasi kavgası olan Sayın Erdoğan ile Bahçeli’nin 15 Temmuz akşamı kurduğu birliktelikten kim rahatsız olur? Onlardan büyük zarar görenler değil mi? Bu zarar gören PKK, FETÖ, YPG, DHKP-C ve bunların uzantıları şimdi kimi destekliyor?

          Bu iki lider yanyana gelip terör örgütü PKK’ya ve diğerlerine darbe üstüne darbe vuruyorsa, bu Türkiye adına sevindirici değil midir?

          Sayın Erdoğan ile Bahçeli’nin, Cumhur ittifakı birlikteliğini geçmişte yaşananlar üzerinden değerlendirenler cevap verin bakalım, bu liderlerin birbirine en ağır eleştirileri var da sizin birbirinize yok mu?

          Her yazımızın altına “AKP MHP’ye, MHP AKP’ye şunu demişti” şeklinde sesli-yazılı görseller ekleyenler, bize geçmişteki yazılarımızı hatırlatanlar, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en fazla dava açtığı bir yazar olarak ne yapmamızı bekliyorsunuz?

          Kanlı-bıçaklı olduğumuz dönemin ürünlerine mi şaşırıyorsunuz yoksa her zamanki gibi şeytanlık peşinde misiniz? Elbette şeytanlık bunlara en çok yakışandır.

          Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin birbirine geçmişte söylediklerini hep hatırlatıyorsunuz. Zaten sayenizde onları Türkiye ezberledi.

          Peki, ittifakları şeytanı bile kıskandıran 7 partinin birbirine söyledikleri sonrası bu birliktelikleri ne adına olmuştur?

          Hangi MHP’li yahut AK Partiliye sorarsanız sorun Cumhur ittifakının içini terörle mücadeledeki kararlılık ve başarıyla, Karabağ’ın işgalden kurtarılması, Ayasofya’nın ibadete açılması, KKTC’nin milli çizgiye kavuşturulması, Mavi Vatan projesindeki kararlılık, emperyalizm dayatmalarına karşı dirayetli durmayla, milli ve manevi değerleri yaşatma-koruma noktasındaki hassasiyetlerle doldurur.

Peki, siz neyle dolduracaksınız?

          “HDP’ye her manada sahip çıktık, terörist Demirtaş’a ve etki ajanı Osman Kavala’ya özgürlük istedik, PKK ve YPG’ye yapılan tüm operasyonlara karşı çıktık, Karabağ zaferine çamur attık, FETÖ’cü tutuklulara özgürlük istedik, DHKP-C militanlarına ağıtlar yaktık, Barzani’ye ‘Kürdistan’ı kurmak hakkın’ diyerek kuyruk salladık, ABD’den sinyal bekledik, İslam’a çağdışı, Kur’an-ı Kerim’e çağlar ötesinden gelen ses diyerek hakaret ettik, edenleri savunduk, üniversite olaylarında, depremde, korona salgınında hep kaos ve provokasyon atmosferi aradık.” Allah için bu ve benzeri ihanetler dışında bu millete söyleyeceğiniz ne olacaktır?

Kemal Kılıçdaroğlu Ahmet Davutoğlu’na :

“Davutoğlu ileri derecede geri zekâlı”,
“Davutoğlu, Türkiye’nin en çapsız Dışişleri Bakanı’dır”,
“Yetersiz”,
“Herhalde onu (Davutoğlu) dinleyen pek çok ülke -affedersiniz- kıçıyla gülmüştür”,”
“Nasıl bir akademisyendir bu?”
“Davutoğlu’nun espri zekâsı gelişmemiş, karikatür gibi adam. O devleti bilmez, tanımaz, ayakları yere basmaz, ne söylediğini bilmez.”
“Davutoğlu artık bir çocuk gibi mızmızlanmayı bırak”,
“Be etkisiz eleman”,
“Davutoğlu namusluyum’ diyorsan bu dört bakanın dokunulmazlığını da kaldır. Hırsız hırsızı korur.”

***

Ahmet Davutoğlu Kemal Kılıçdaroğlu’na :

“Kılıçdaroğlu cahil ve çakma Gandhi”
“Kılıçdaroğlu kendisini taziye için aradığım gün bile hakaretlerine devam etti”
“Kılıçdaroğlu adam olmadığını göstermiştir, insan olmadığını göstermiştir“
“Kılıçdaroğlu edepsiz ve akılsızdır”,
“Kılıçdaroğlu tıbbı muayeneden geçmesi gereken bir hastadır”, “Seviyesiz”, “Terbiyesiz”, “Küstah”
“Ben O’nu adam sınıfından da saymıyorum; adam müsveddesi demeyi bile kendisine çok görüyorum.”
“Kılıçdaroğlu, hatim ne demek bilir mi?”
“Hayatım CHP zihniyetiyle mücadele etmekle geçti”

***

Ali Babacan Kılıçdaroğlu’na :

“Ne ilkokul 3 matematiğini, ne de bütçe okumayı biliyor”
”CHP’nin projesini ben bile anlamadım”
“CHP iktidar olursa Türkiye’nin sonu Yunanistan gibi olur!”
“Allah’ın izniyle CHP’nin öyle bir iktidar olasılığı yok, yapabilecek fırsatı halkımız onlara vermez”

***

Kılıçdaroğlu Ali Babacan’a :

“Ali Babacan Dubai’de attığı imzayla Türkiye’ye ihanet etti. O anlaşmayı biz deşifre ettik. İşte o anlaşmanın altına imza atan kişiler eninde sonunda yargılanacaklardır.”

***

Canan Kaftancıoğlu Meral Akşener’e:

“Akşener’in geçmişte namussuz ve aktif siyaset yaptığı dönemlerdeki duruşunu unutmayanlardanım”

***

Canan Kaftancıoğlu Temel Karamollaoğlu’na :

“Sivas katliamı anması nedeniyle panel yapan bir kurumun T. Karamollaoğlu’nu panelist olarak davet etmesi kaç puan? Katil aklama sanatı.”

***

Meral Akşener Ahmet Davutoğlu’na:

“Sn. Davutoğlu: Kılıçdaroğlu’na millet demeyi öğrettik. Biz de 8 Haziran’da Milletimizin teveccühü ile Davutoğlu’na Türk Milleti demeyi öğreteceğiz.”

“Şimdi yiğitsen, yüreğin yetiyorsa ben Sayın Davutoğlu’nu salı günü meclis kürsüsünden Oslo’da yapılan görüşmeleri açıklamaya davet ediyorum. Kandil ve İmralı postacılarının postacılığını yapıyor olmanın nasıl bir duygu ve düşünce olduğunu açıklamasını istiyorum. Ve yüreği yetiyorsa, cesareti varsa, yiğitse Diyarbakır Bağlar Mahallesi’nde kürsüye çıkıp ‘Abdullah Öcalan, bebek katilidir. İmralı canisidir ve teröristtir’ diyebilmesini bekliyorum.”

***

Meral Akşener’den terörist Demirtaş’a:

“Selahattin Demirtaş “sürecin devamı için Öcalan’a af konusu müzakerelerin ana unsurudur. Af konuşulmazsa süreç durur. Süreççiler yorumunuz????”
“Ey gafiller Abdullah Öcalan’ın heykelini yapacakmışsınız. Yapın da görelim. Heykeli yapan o elleri kırarız. Bu irade o elleri kırar.”

***

Ahmet Davutoğlu terörist Demirtaş’a :

“Senin kardeşin dağda ne yapıyor? Neden inmiyor barış için çalışmıyor?”
“CHP ile her türlü pazarlığa giren Demirtaş’ın konuşacak yüzü yok”
“Yalancı, ihanet içinde, kukla, nankör”

***

Terörist Demirtaş Ahmet Davutoğlu’na:

Sen yalancılığı ispatlanmış bir başbakansın ‘YPG Fırat’ı Geçecek, Sen de Mal Mal Bakacaksın’

***

          Birbirine bu hakaretleri, eleştirileri yapanların nasıl yan yana geldiğini sorgulamayanların, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yanyana gelişlerini sorgulaması, AK Parti ve MHP tabanında fitne yaratmak ve Cumhur ittifakını itibarsızlaştırmak için yaptıkları propaganda şeytanlığıdır.

          “Bizim birbirimize ettiğimiz hakaretler, ağır eleştiriler hükümsüzdür. Bizim için sadece Erdoğan ve Bahçeli’nin birbirine söyledikleri önemlidir” diyorsanız sizin gibilerin ruh hastalığına elbette çaremiz yoktur.

          Siz bırakın yıllar önce birbirinize etmiş olduğunuz hakaretleri, daha 7 ay önce HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, İP Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’na “Yavuz it havlamış yine” diye hakaret etti. Korkunuzdan ona bile cevap veremediniz.

          Gerçekten siyasetçiniz de, yazarınız da, yorumcunuz da, yöneticiniz de, trolünüz de hem ahmak, hem ahlaksız, hem de ikiyüzlü bu konularda… Derdiniz gerçekler değil, derdiniz mikrop saçmak…

          Biz her sözümüzün, yazımızın arkasındayız. Hadi çıkın siz de bizim gibi omurgalı duruş sergileyin. Biz ki, Cumhur ittifakı içinde yanlış gördüğümüz eylem ve söylemleri dahi eleştirebiliyoruz. Siz HDP’nin, birbirinizin bunca ihanetine sırf siyasi menfaatleri için ses çıkaramıyorsunuz.

          Geçmişi konuşursanız bugünkü ihanetlerinizle birlikte daha çok rezil olursunuz. En iyisi susun da geçmişinizle bugününüzü iyice ortaya serdirmeyin…