Disney Plus isimli dizi/film platformu bir yıl önceden tanıtımını yaptığı Atatürk belgeselini yayınlamaktan vazgeçmiş. 8 milyon dolar bütçenin ayrıldığı belgesel Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yaşına tekabül eden 29 Ekim 2023 günü platform üzerinden gösterime girecekti.

İptal kararının ardında Türkiye’yle ilgili her konuya burnunu sokan Ermeni diasporası var. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu liderinin ABD kaynaklı bir platformda övülmesi, Türkiye’den tazminat ve toprak koparmak için Türkleri “kan içici, barbar, soykırımcı” gibi gösteren Ermeni diasporasının siyasetine balta vurmak demek.

Disney Plus tarafından resmi bir bildirim yapılmasa da ABD’deki ANCA isimli Ermeni lobisi “Soykırım suçu işleyen Türk katil Mustafa Kemal Atatürk” ibarelerinin bulunduğu bir mesajla iptal kararı için platforma teşekkür ediyor.

Teknik nedenlerle vazgeçilmiş olsaydı kimsenin umursamayacağı bu durum, Türk düşmanlarının marifetiyle elde edilen bir zafere dönüşünce milli boyut kazanıyor.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik "Amerika merkezli bir dizi/film platformunun Ermeni lobisinin baskısına boyun eğerek ‘Atatürk’ dizisini yayınlamadan yayından kaldırması utanç vericidir” dedi.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Disney Plus hakkında inceleme başlatıp platformun savunmasının alınmasına karar verildiğini açıkladı. Söylenene göre MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da konuya müdahil olmuş durumda.

CHP muhitinde ‘Cumhuriyet değerlerinin düşmanı’ görülen hükümet ve çevresi, milli bir mesele olarak gördükleri bu olayın müsebbipleriyle uğraşırken sosyal medyası taziye, kutlama, anma mesajlarından geçilmeyen Kemal Kılıçdaroğlu ağzına bant geçirilmiş gibi suskun kaldı.

Atatürk’e karşı gösterilen bu seviyesizlik, henüz iddia düzeyinde bile olsa, onun koltuğuna kurulmuş bulunan Kılıçdaroğlu nazarında Kırkpınar yağlı güreşleri kadar ehemmiyetli değil mi? Onu anarken buna tek söz etmediğine göre demek ki öyle…

Demek ki devlet kurumlarına baskına giderken “Geliyorum” paylaşımı yapan Kılıçdaroğlu, makamına kurulduğu Atatürk’e hakaret edilirken “Susuyorum” moduna giriyor.  Bu saatten sonra yapacağı bir açıklama toplumsal baskıya yenilerek yapılacağı için zaten anlamını çoktan kaybetti.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun suskunluğundaki anahtar kavram “Ermeni” sözcüğü olsa gerek, çünkü Y-CHP’de Atatürkçülüğüne kefil olunabilecek herkesi temizlemişken partiyi yerel bir Ermeni lobisi yaptı.

“Tarihte bugün: Ermeni soykırımı başladı” mesajını paylaşan Canan Kaftancıoğlu’na İstanbul’u verdi. “Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ifade ediliyor” diyen Ünal Çeviköz’ü genel başkan yardımcısı yaptı. Her 24 Nisan’da “Ermeni soykırımını tanıyın” diye açıklama yapan HDP’yle yemediği nane kalmadı.

Kemal Kılıçdaroğlu Atatürk’ün partisinde genel başkan olmasa, Atatürk’ün adını siyasi dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanmasa ondaki bu suskunluk durumu önemsiz bile görülebilirdi. Ama Gazi’nin hatırasını kâr getirici faaliyetlerde kullanmaktan çekinmeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk tepkiyi kendisinin vermesi gereken yerde sus pus olarak bir milli meselede daha sınıfta kalmayı başardı. Ufukta sandığı görmeden aklına Atatürk düşmüyor demek ki.