Galatasaray’ın olayı belli. Elde teknik ayaklar. Hem savunmada hem saldırıda. Nasıl oynayacağı da belli. Sağdan Mariona, soldan Emre Taşdemir atağa katılacak, önlerindeki Sofiane Feghouli ve Henry Onyekuru ile uyum içinde, ceza alanına top aktaracaklar.

Dünün sürprizi Mbale Diagne ya gol atacak, ya duvar olacak, geriden gelen Younes Belhanda, Badou Ndiaye, maçına göre kim varsa, ceza alanı dışından vuracak… Taktik basit. Uygulama ezber. Yalnız Galatasaray için de değil, herkes için ezber. Evkur Yeni Malatyaspor, Galatasaray’ın teknik ayaklarına, paslaşmasına hiç ses etmedi, nereye kadar? Kendi ceza alanlarının önündeki 15 metrelik alana kadar. Sarı Kırmızılılar, bu bölgede istedikleri gibi topla oynadı. Konuk Sarı Kırmızılıların, renkdaşını durdurduktan sonraki taktiği, yakaladığı toplarla tam yol ileri, Galatasaray kalesine gitmekti.

 Evkur Yeni Malatyaspor parantezinden sonra dönelim Galatasaray’a… Galatasaray’ın bu ezber planında, uygulamaya çalıştığı taktiğin tek kazanç noktası var. Çabuk oynamak… Riske girip, topu hızla rakibin dengesini bozarak rakip ceza alanına indirmek. Peki, Galatasaray hızlı oynadı mı? Bir hadi bilemediniz bir buçuk pozisyonda… Bunun dışında elde ne kaldı? Duran toplar…

Onu da rakip faul yapmayınca kullanamıyorsunuz… Arada bir atılan korner atışlarında da ya iyi top olmuyor ya da rakip konsantre olunca, sıkıntı artıyor… Bu Ziraat Türkiye Kupası maçına özgü bir değerlendirme gibi görünse de, Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor maçı da aynıydı, Akhisarspor ya da Aytemiz Alanyaspor maçları da… Rakip önceliği savunmaya alıp, taktiğini ona göre kurarsa Galatasaray kilitleniyor… Kısır bir oyuna mahkum oynuyor. Yetenekli oyuncuları, taktik dışı beceri gösterirse gol buluyor, Fernando Muslera rakip ataklarına direnirse de, kazanıyor… Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, ne yapsın?

Eldeki kadro bu… Üstüne bir de yönetim var mı, yok mu belli değil? Terim gibi deneyimli bir teknik direktör aynı şeyleri tekrar tekrar yaşayarak, farklı sonuç beklemeyecek kadar bu işi biliyordur, eminiz. Eğer, bu kaplumbağa hızlı taktik sonuç vermiyorsa, yetenekli oyuncular o gün kötüyse, akışı değiştirmek gerekir… Bu değişim nasıl olur? Ya taktiksel, ya isimsel… Hadi diyelim, rövanş var kupada bir şansın daha var… Ancak ligde böyle bir şans yok… Ya kazanacaksın, ya kazanacaksın… Sonra da bekleyeceksin, Medipol Başakşehir puan kaybetsin… Son not… Hele bir de güvendiğin oyuncular, saçma sapan kırmızı kart görüyorsa, işte o zaman işin daha da zor…