“Vadedilmiş toprakların hedefinde Türk vatanı da vardır. Bu kapsamda Filistin’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir. Biz güvenlik haklarımızdan, din kardeşlerimizin inanç ve insan haklarından taviz veremeyiz, vermeyeceğiz." Lider Devlet Bahçeli

***

Susuyorlar, çıtları çıkmıyor…

Sanki tarihin en vahşi, en acı ve en kanlı soykırımlarını onlar yaşamadı…

Susuyorlar! Taşlar dile geliyor da insanlık namına ağızlarından tek bir cümle çıkmıyor…

Tövbe, sadece 18 Ekim 2023 tarihinde yayımladıkları bir tivitlerini gördüm. Başa tutturmuşlar. Öznesiz, genel geçer bir paylaşım… Sonrasında yine çıt yok.

Evet evet şu “Bizim Musevilerden” bahsediyorum, “biz Türk Yahudisiyiz” diyenlerden. Vatandaşlarımızdan, kardeşlerimizden, arkadaşlarımızdan, komşularımızdan; birlikte yaşayıp, birlikte güldüğümüz ama maalesef birlikte ağlayamadıklarımızdan!

Üzgünüz!

Neresinden bakarsanız bakınız Filistin’de 40.000 civarında sivil hayatını kaybetti. Diyebilirim ki çoğu da “Kadın ve Çocuk”…

Ya yaralı olanlar? Ömrünce iyileşemeyecek ve düzelemeyecek olanlar?…

Canımız yanıyor.

İsrail Devleti’nin saldırıları vahşice sürüyor. Belki de 3. Dünya Savaşı’na yani daha çok acıya ve daha çok gözyaşına sebep olacak bu şiddet!

Yine de susuyorlar…

***

Fakat beş yüz otuz iki yıl önce biz böyle davranmamıştık… Kapımızı da gönlümüzü de sonuna kadar açmıştık onlara!

 “Şimdilerde destek gördükleri Avrupa’dan sürüldüklerinde, katliama ve vahşete uğradıklarında”…

Hatta hoş karşılanmaları, güvende ve afiyette olmaları hususunda bir ferman-ı şahane bile yayınlamıştı dönemin Sultanı 2. Bayezıd Han… Böyle buyur etmiştik onları topraklarımıza…

Fark eder mi? Nazilerin soykırım yaptığı dönemde de öyle yapmış, kapılarımızı yine sonuna kadar açmıştık onlara… Alman Mezalimi Holokost’an Türkler sayesinde kurtulan Yahudileri düşünseler keşke…

Üzgünüz!

‘Türk Musevi Tolumu’nun sessiz kalmasından dolayı… Ülkemizdeki herhangi bir Musevi Cemaatinin veya 500. Yıl Vakfı yetkililerinin suskunluğundan dolayı çok üzgünüz!

“O masum çocukların cesetlerini, aldıkları yaralarla acıyla ağladıklarını, feryat eden ana ve babalarını görmüyorlar mı acaba?”

Bunu düşünüyorum…

Lakin Sosyal Medya hesaplarında yani “sanal âlemde” Kadınlar Günü’nü kutluyorlar… “23 Nisan Çocuk Bayramı”nı tebrik ediyorlar, ediyorlar da yetmiyor işte, sanal pansumanlar acıları dindirmiyor.

Sahte mi yoksa bu paylaşımlar, “sanal bir maske” mi?

***

Elleri kolları bağlıdır diyorum, vicdan sahibidirler; belki de dua ediyorlardır diyorum, bir şeyler yapmak için çırpınıyorlardır diyorum… Diyorum da nedense kendimi dahi ikna edemiyorum!

Zira insan yanında görmek istiyor dost bildiklerini… Çekilen acılar karşısında dik durmasını istiyor yakınlarının, ama yoklar! 

***

Sahi neden ortak bir açıklama, bir telin ya da ne bileyim “caydırıcı” bir karar almaz Yahudi-Musevi kardeşlerimiz, neden?

Büyük büyük işadamları, küresel şirketleri ve çok güçlü cemaatleri neden susar bu katliam karşısında?

“Aman ticaretimiz aksamasın, kazancımız eksilmesin” diye mi düşünürler acep?

Bu mu yani, gerçekten bunu mu düşünürler?… İnsanlık için, insanlık adına bir kazanç düşünmezler mi hiç?

Haydi, siz söyleyin…

Korkuyorlar deyin mesela… Batılı devletlerden ürküyor deyin…

Oysa Roma’dan bu yana Batı katlediyor Yahudileri… Sürgünler ve soykırımlar hep batı menşeli.

İspanyol, Portekiz; Alman Fransız ve Rus zulmünü unuttular mı? Müslümanlarla bu kadar savaşmadı Yahudiler. İngilizlerin emri atında “Siyon Katır Bölüğü” adıyla Çanakkale’de karşımıza dikilmişlikleri de şamarı yiyip kaçmışlardı. Hepsi o.

Hep Avrupa’nın hep batının tasması altında kaldılar!

Niye görülmez bu gerçekler? Onlara şefkatle kollarını açan tek millet Türkler değil mi?

Niye Türkiye’ye ve Türklere borçlarını ödemek istemezler, yanımızda olmazlar?

***

Son verilere göre Türkiye’de 15.000 Civarında Musevi-Yahudi yaşıyor… Vatandaşız, ayrımız gayrımız yok! “Devletimize yürekten bağlılar, milletimize gönülden”… Tamam.

Tamam da acımızda, insanlığın ortak acısında yanımızda değiller!

Biz İsrail saldırılarına karşı direnirken, uluslararası arenada “barış ve ateşkes için” mücadele ederken onların sessizliği bizi yaralıyor…

***

Vahşeti durdurmak bir bakıma onların elinde ve en çok da onlara yakışır!…

Hem bu adımları “Yahudilere” duyulan tarihi düşmanlığı da engelleyebilir. İnsanlık için güzel bir adım atmış olurlar. Maddi güçlerine, evrensel konumlarına ve tesir durumlarına bakınca bu onlar için çok kolay!

Kolay da… Nedense susuyorlar.

Yoksa onlar da mı Siyonizmin Türk Vatanı hedefine hizmet ediyor?!