Başbakan olamadı, cumhurbaşkanı seçmediler, milletvekili de değil…

Dersimliden kiraladığı milletvekilleriyle genel başkanlık koltuğunu korudu…

Haftada bir TBMM’ye gelip, seçilmiş vekilleriyle grup toplantısı yapabiliyor!

Arada bir de Dersimliyle, Temel ve Sezai’yle oturup çay içiyor…

Yakında aralarına Serok Ahmet ile Bebecan’ı da alacaklar…

Alın size “stratejik zillet ittifakı”!

         *

“Yeni sisteme karşı olan” Topuklu, televizyonda konuşuyor:

Biz 1947’nin Türkiyesine döndük. Hem cumhurbaşkanı partili hem de genel başkan.” 

Kimse de ona “karşı olduğu sistemde neden aday olduğunu” sormuyor…

Güler misiniz, ağlar mısınız?

Yahu, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimine İP Genel Başkanı olarak giren o değil miydi?

Yüzde 30,6 oy alan İnce’nin, 8,4 oy alan Kürtçü Selo’nun arkasında ve partisinin gerisinde yüzde 7,3’le kalıp diskalifiye olan o değil miydi?

         *

Hanımefendi alışık ya Esenboğa tarlalarında tel örgülerde rol kesmeye…

Y-CHP’nin salonlarında toplantılar yapmaya alışık ya…

Kriptoların gazına gelerek…

Devşirmeleriyle Devlet Bey’i devirip MHP’yi ele geçirme hevesine…

15 Temmuz’da başbakanlık düşü kurmaya alışık ya…

“Balgat’taki kale”nin surlarında gedik açamayınca…

Hayalleri suya düşmüş, tam babaanne olacakken…

Dersimli Kemal’in kiraladığı 15 vekille hayata dönmeye alışık ya…

Demokratlıktan sözde Ülkücülüğe, oradan Selo seviciliğine savrulmaya alışık ya…

         *

O “müthiş tecrübe”siyle…

Serok Ahmet ve Bebecan’a “ablalık” yapmaya kalkıyor…

“Bunlardan biri benden 20 milletvekili isterse veririm!” diyecek kadar “zillet ittifakı” genlerine işlemiş…

İP’çi Topuklu bir itirafta da bulunuyor bu arada:

“O dönem, Dersimli Kemal’e gidip 15 vekili ben istedim!”

MHP’den ve AKP’den otel lobilerinde adam kandıramayınca…

Milletvekili borsasına soyunmuşlar çaresiz…

Serok Ahmet ve Bebecan’ın partileşmesinde pek “ışık görmüyor” olmalı ki…

“İsterlerse 20 milletvekili veririm!” diyor…

“Vekil müzayedesi”ne çıkan Topuklu’nun bu sözünü İP’in 39 milletvekili düşünsün taşınsın gayri!

*

Topuklu, kendini inkâr etmeye devam ediyor…

Erdoğan ve AKP’yi eleştiriyor, AKP’nin kaçkınlarına kucak açıyor…

Erdoğan’ın “tek adamlığından” şikâyet ediyor, “İP’in tek adam”ı olarak borsacılığa soyunuyor…

Anlaşılan ne dediğinin farkında değil ki, “Milletin sesi ve iradesiyiz” nutukları atıp “millî iradenin İP’ten seçtiği temsilcileri” başka partiye kiraya vermekten bahsediyor!

Galiba Serok Ahmet “Şehir Üniversitesi skandalı” ile partileşmeye girince, Topuklu da “yoldaşına yardım etmek” derdine düşmüş…

O sıralarda da zillet ortağı Dersimli Kemal, muhafazakâr dediği FETÖ’cülerle, MHP’nin safra atıklarıyla görüşüyor, “Neden birlikte değiliz?” diye soruyor…

Millet, devlet, demokrasi falan hava cıva…

Müthiş bir ihtirasla Erdoğan ve önündeki engel MHP’li “Cumhur İttifakı”nı devirmenin yollarını arıyorlar…

Milletvekili borsası yakında açılıyor…

Yakında…

Sözde milliyetçi İP’e dolananların namusunu da…

“Kimin bedelinin, ne kadar” olduğunu da göreceğiz!