MEMLEKETİN bu kadar meselesi var. Büyük bir beka mücadelesi veriyoruz. Bütün dünyada, özellikle de bölgemizde tarihin akışını değiştiren gelişmeler yaşanıyor. Libya meselesi bizim için hayati önem arz ediyor. Diğer taraftan küresel sistem büyük bir kargaşa yaşamaktadır. Bir tamla petrolü bir damla kandan daha önemli hale getiren emperyalist canavarlar hiçbir ölçü ve kural tanımamaktadır. Bizim ülke ve millet olarak bu gelişmelerin dışında kalmamız mümkün olmadığı gibi, mutlaka hazırlıklı olmak, tedbir almak, hak ve hukukumuzu savunmak ve bu kargaşadan en küçük bir zarar görmeden çıkmak zorundayız.

DÜNYA YANSA UMURLARINDA DEĞİL

Cumhur ittifakı bunun için vardır ve bir beka oraklığı olarak şekillenmiştir. Buna karşılık CHP ve yancılarının dünya yansa umurlarında değil. Onların kendi gündemleri, kendi meseleleri, kendi planları var. Tiyatro oynamaktan, FETÖ ve PKK ile paslaşmaktan, “istemezük” gürültüsü çıkarmaktan kalan zamanlarında bu özel gündemi her şeyin önüne geçiriyorlar. Ülkede ne bir seçim havası var, ne böyle bir ihtiyaç görünüyor, ama onlar senaryo yazıyor, oynuyor, sonra da bu millete buna inanmasını bekliyorlar. Son günlerde yine aynı ezeri tekrarlıyor, yine aynı masalı anlatıyorlar. Kendi kendilerine Cumhurbaşkanı adayı buluyorlar, sonra onu beğenmiyor değiştiriyorlar.

HİÇBİR HESAPLARI TUTMUYOR

Oluşturdukları zillet ittifakını ayakta tutabilmek için her yanılışa razı oldukları gibi, her ihanete yol vermekte de en küçük bir sakınca görmüyorlar. Buna rağmen kurdukları ittifakın çapı bir türlü iktidar seviyesine ulaşmıyor. Yaptıkları hiçbir hesap tutmuyor. Alta alta yazarak yaptıkları toplamalardan bir türlü bekledikleri sonuç çıkmıyor. Hergün yeni bir senaryo yazıyor, yeni planlar geliştiriyorlar. Yeni partiler kuruyor, yeni ittifak arayışlarına giriyorlar. Leyleğin ömrü lak lakla geçermiş, bunların siyasi ömrü de boş işlerle, çığırtkanlıkla, fitne çıkarma gayretleri ile, tiyatro yazıp oynamakla ve terör örgütlerini aklamakla geçiyor. Sonra da dönüp, nerede hata yaptık, niye iktidar olmadık diye sormak yerine, milleti sorguluyor ve hakaret yağdırıyorlar.

ÇARE VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ YOK

Şu son birkaç gündür yaşananlara bakın. CHP ve yancıları çeşitli vesilelerle basının önüne çıkıyor, sorulan soruları cevaplıyorlar. Elinizi vicdanınıza koyun ve bu kadar açıklamadan, bu kadar laftan numune cinsinden de olsa bir tane işe yarayan, ülke ve millete ümit ve heyecan veren, çözüm ve çare olabilecek örnek gösterin. Ne kadar zorlasınız, ne kadar farklı anlamlar yükleyerek iyi niyetle arasanız da, bir şey bulamazsınız. Elbette kendi güdük gündemleri ve amaçları doğrultusunda çok başarılı, çok çarpıcı şeyler söylüyorlar. FETÖ’yi temize çıkarma, PKK’ya yeni bir ümit olma konusunda gerçekten tarihe geçiyorlar. Birinin bıraktığını diğeri devam ettiriyor, birinin eksiğini diğeri tamamlıyor. Sonra da dönüp kendi kendilerine seçim tarihi beliriyor, Cumhurbaşkanı adayı tayin ediyor ve herkesin bunlara inanmasını, onaylamasını ve uygulamasını bekliyorlar.

70 YIL DAHA BEKLERLER

Çok partili hayata geçtikten sonra bu zihniyet hep aynıdır ve devamlı yerinde saymıştır. 70 yıldır iktidarı millette değil, hep olağanüstülükte, olağandışılıkta aradılar. Siyasi tarihe bakınca çok net olarak görünen şey, bu milletin kendi iradesiyle CHP’ye hiçbir zaman tek başına iktidar vermediği ve vermeyeceğidir. Nitekim, CHP hiçbir zaman tek başına iktidar imkanı yakalayamamıştır. Konjonktüre bağlı olarak kısmi oy artışları, bir sonraki seçimde geri alınmıştır. Koalisyon ortağı olduğu dönemlerin tamamında dahi, olağanüstü şartlar mevcuttur ve zaten uzun ömürlü bir hükümet ortaklığı dahi yoktur. CHP ne yazık ki, milletin değerleri ile kavgalı, ülke ve dünya gerçeklerinden habersiz, güdük ve çağdışı bir zihniyetin peşinde yıllardır sürüklenen bir parti konumundan ileri gidememektedir. Bu gidişle daha nice 70 yıllar beklerler, ama değişen hiçbir şey olmaz.

CEVAP ARAYAN SORULAR

Bunu bildikleri için aynı havayı teneffüs etmeye dahi tahammülü olmayanlar, sırf Cumhur ittifakını yıkmak, siyasi iradeyi etkilemek ve kendilerine göre sonuç alabilmek için bir araya geliyor, işbirliği yapıyor. Bunları bir araya getiren nedir, kimdir ve ne beklemekte, ne istemektedir?

Zilleti oluşturanların her biri ayrı kökten, ayrı siyasi anlayıştan geldiği halde, Selahattan Demirtaş’ın etrafında buluşmaları, FETÖ’ye sözcülük etmeleri, bu ülke ve milletle meselesi olan her kim varsa tamamıyla ortaklık kurmaları nasıl mümkün olabiliyor? Bunlar çok ciddi, çok ivedi ve çok açık sorulardır, ama hiçbir şekilde cevap veremedikleri gibi, zihin bulandırmak ve işin aslını saptırmak için çok özel ve yoğun bir çaba gösteriyorlar.

Millet her şeyin farkındadır ve ne yaparlarsa yapsınlar, sağduyu, milli irade ve Cumhur ittifakı galip gelecektir.