Türk Silahlı Kuvvetleri, ABD’nin oyalama ve yanıltma ihtimaline karşı hazırlıklıdır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı benzeri bir operasyon seçenekler arasındadır. Türkiye’nin varlığından ve birliğinden yana olan herkesin kabul edip onaylayacağı bu hayati meseleyi, CHP ve yancıları sulandırmak,  içini boşaltmak ve gündemden düşürmek için olağanüstü gayret sarf ediyorlar.

Yerel seçimlerde el değiştiren ve zillet cephesinin eline geçen belediyelerde neler olacağını bütün Türk milleti gibi biz de merak ediyorduk. Seçimler öncesinde CHP ve yancılarına belediye teslim etmenin çok ciddi ve ağır beka sorunu oluşturabileceğini ısrarla dile getirdik. Her ne kadar malum güruh seçimlerin bitmesi ile birlikte beka meselesinin gündemden düştüğünü iddia etse de, geçen 4,5 ay tespit ve uyarılarımızın ne kadar haklı, ne kadar doğru olduğunu fazlasıyla ispatlamıştır. Geçen kısa zaman, bekamız üzerindeki tehditlerin bazı belediyeler kaynaklı olarak, daha da ağırlaştığını göstermektedir.

FIRAT’IN DOĞUSU

  Dışarıdan ülkemize yönelik tehditler açık şekilde yapılmaktadır. ABD’nin aleni bir düşmanlık içinde olduğunu görmemek için kör olmak gerekiyor. Kararlılığımız karşısında güvenli bölge için bizimle iş birliği yapmaya razı oldular, ama öne sürdükleri şartlar, istek ve beklentilerimizi karşılamaktan çok uzaktır. Bir uzlaşmaya varılır mı, bilmiyoruz. Ancak fazla zamanımız yok. Fırat’ın doğusunu temizlemek ve sınırlarımızın ötesinde derinliği 40 kilometreyi bulan güvenli bir bölge oluşturmak, varlığımız ve geleceğimiz açısından acil hale gelmiştir. Doğal olarak seçimler sonrasında bu mesele her şeyin önüne geçmiştir ve ABD ile yapılan görüşmelere bağlı olarak son aşamaya ulaşmıştır.  

CHP VE YANCILARININ DURUMU

  Türk Silahlı Kuvvetleri, ABD’nin oyalama ve yanıltma ihtimaline karşı hazırlıklıdır. Her ihtimal değerlendirilmektedir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı benzeri bir operasyonun yapılması, Türkiye’nin seçenekleri arasındadır. Bunu bekamız üzerindeki tehditleri yok etmek için yapmak zorundayız. Akıl ve ruh sağlığı yerinde olan, Türkiye’nin varlığından ve birliğinden yana olan herkesin kabul edip onaylayacağı bu hayati meseleyi, CHP ve yancıları sulandırmak,  içini boşaltmak ve gündemden düşürmek için olağanüstü gayret sarf ediyorlar. Yapılan açıklamalar ibret vericidir ve Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonları öncesinde söylenenleri hatırlatmaktadır. Başka hiçbir şeye ihtiyaç kalmadan, sadece bu kadarı bile, beka sorunumuzun ne kadar ciddi olduğunu anlamaya da, anlatmaya da fazlasıyla yeterlidir.

LİDER TÜRKİYE

  S-400 savunma füzelerini almamızın doğurduğu rahatsızlık henüz bir sonuca bağlanmamıştır. Yaptırım tehditleri devam etmektedir ve F-35’lerin verilmeyeceği açıklanmıştır. AB ülkelerinin de ABD’den geri kalmadıklarını hayretle izliyoruz. Yunanistan dahi, kendi perişan haline bakmadan bize parmak sallamaya kalkışmıştır. ABD’nin güdümüne giren birçok İslam ülkesi, Türkiye’ye karşı cephe almakta bir sakınca görmemektedirler. Bütün bunlara karşı güçlü, etkin, kendi kararlarını veren ve uygulayan, bağımsız ve saygın bir devlet olmak tek çıkış yoludur. Dolayısı ile herkes tarafını iyi seçmeli, duracağı yeri doğru belirlemelidir. Cumhur İttifakı, lider Türkiye’yi oluşturma çabasındadır. Ancak, aynı çabayı CHP ve yancılarından göremediğimiz gibi, engel olmak için de akla ziyan şeyler söylüyor ve yapıyorlar. Sadece bu ülke ve milletle meselesi olanların işini kolaylaştırıp, malzeme veriyorlar. Bizzat varlıkları bekamıza tehdit oluşturmaya başlamıştır.

BELEDİYELERE YUVALANDILAR

  Bu şartlarda ele geçirilen belediyelerin ne kadar önemli olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Nitekim, çok tehlikeli ve kabul edilemez gelişmelere şahit oluyoruz. Yeni hükümet sistemini tartışmaya açma gayretleri kesinlikle ülkede bir kriz ve kaos oluşturma hesabına dayalıdır. FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin yeniden zemin ve imkân bulabilmeleri de buna bağlıdır.  İstanbul’un CHP ve yancılarının eline geçmesi, heveslerini daha da arttırmıştır. Terör örgütlerinin siyasi uzantılarının zilletin elinde olan belediyelere nasıl yuvalandıklarını her gün gazetelere yansıyan haberlerden, içimiz sızlayarak izliyoruz. PKK uzantısı HDP’nin sözcülerinin açıklamaları bir meydan okumadır. Kandilli katiller bile durumdan vazife çıkarmış ve paylarına düşeni alabilmek için sıraya girmişlerdir.

ZAFİYET GÖSTERİLMEMELİ      

  Henüz işin çok başındayız. Kim bilir daha neler duyacak, daha neler göreceğiz? Tunceli’nin Komünist Partili Belediye Başkanı'nın, haddini çok aşan beyanları hafızalardadır. Tunceli’nin ismini Dersim olarak değiştirmeye kalkışmak, kelimenin tam anlamıyla bu devlete, cumhuriyete ve anayasaya baş kaldırmaktır. Adana ve Mersin Belediyelerinden, HDP üzerinden bölücü örgüte ödenen diyetlerin haberleri gelmektedir. Bu sakat zihniyete, bu bölücü ve yıkıcı adımlara gösterilecek en küçük bir zafiyet, daha da azmalarından başka sonuç doğurmayacaktır. Bu sebeple yargının ve gerekirse siyasetin harekete geçmekte geç kalmaması ve çok önemlidir.

  MHP her zaman olduğu gibi ülkesinin ve milletinin yanındadır. Cumhur İttifakı bir siyasi hesaba, bir pazarlığa değil, devletin bekasını ve milletimizin bölünmez bütünlüğünü korumaya dayalıdır. Bundan sonra da böyle devam edecektir.