Bir atasözünde ‘’Danışan dağ aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.” der. Gündemde yine Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanları var. Kemal Kılıçdaroğlu, bunlara danışsa da danışmasa da düz yolda şaşacak bir CHP yönetimi yaratmıştır.

Kemal Kılıçdaroğlu öyle kişileri danışmanı yapmıştır ki içinde ne ararsan vardır. Bylock kullanan FETÖ’cüler, Türk bayrağını CHP Genel Merkezi’nden kaldırarak röportaj veren PKK’lılar ve Ermeni, YPG, Amerika avukatlığı yapanlar Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı sıfatını taşımışlardır.

Son tartışmaların göbeğinde ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışman olarak atadığı Perinaz Yaman'ın geçmişte yaptığı şu paylaşımları vardır.

 - Hizmet’i (FETÖ) yıkamazlar.

- İç savaş çıksa ilk kaçan Kılıçdaroğlu olur.

- Kılıçdaroğlu’nun kanı bozuk.

- Laikler maymun.

Perinaz Yaman’ın 26 Mayıs 2023’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun resmi imzasıyla “Kadın ve Aile Politikaları” konusunda danışman olarak atandığı ortaya çıkmıştır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürk’e düşmanlık edenleri CHP’ye doldurduğu yetmiyor gibi kendisine ‘zavallı, hain ve kanı bozuk’ diyen Perinaz Mahpeyker Yaman gibileri de kadın ve aile politikalarından sorumlu danışman olarak ataması parti kişiliğinin ve karakterinin ne hale geldiğini göstermektedir.

Sadece danışman meselesi değil, CHP’nin her politikası ve yönetim sistemi gerçekten vahim bir haldedir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlarından, danışmanlarının ise Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir farkı yoktur.  O yüzden de hepsi birbirini bulmaktadırlar.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ün miras bıraktığı CHP’nin hali bu olmamalıydı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğa oturmasından sonra CHP’nin genetiği tamamen bozulmuştur. Kemal Kılıçdaroğlu çoğu zaman bu sicili bozuk danışmanlardan farklı düşünmüyor ki sadece CHP’deki danışmanlar üzerinden değerlendirme yapalım.

Ben, CHP içinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu da aşan bir irade olduğu kanısındayım. Emperyalizm kozası, CHP içinde ciddi bir şekilde örülmemiş olsaydı bu kadar PKK ve FETÖ zihniyeti rahatlıkla CHP içinde hareket edilebilir miydi?

ABD’nin kontrol ettiği terör örgütlerinden PKK/FETÖ irtibat/iltisaklı kişilerin CHP içindeki özgür hareket etmeleri, CHP’nin ipinin kimin elinde olduğunun göstergesidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP içindeki “devrilemez” konumda olması da onun siyasi zekâsı ve stratejik aklıyla izah edilecek bir durum değildir. Çünkü “siyasi zekâ ve stratejik akıl” konusunda parlak bir sicili yoktur. Zaten bu meziyetlere sahip olsa kendine ‘zavallı, hain ve kanı bozuk’ diyeni danışmanı yapan imzayı atar mı?

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başında durduğu müddetçe CHP içinde bu tartışmalar devam edecektir. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu önderliğindeki Yeni CHP’nin bu manzarası artık yerleşik düzene geçmiştir. CHP’nin bu çizgisinin düzelmesi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Atatürk’e uzak zihniyeti yüzünden mümkün değildir. Kemal Kılıçdaroğlu, Türk milletin değerlerine çok yabancıdır ve ruhunda o değerlere karşı bir sevgi beslemediğinden böyle rahatlıkla ülkeye düşman zihniyetleri kendine danışman yapabilmektedir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine bakın, danışmanlarına bakın, milletvekillerine bakın, parti il başkanlarına bakın, belediye parti yöneticilerine bakın bu manzarayı çok iyi anlarsınız.

Türkiye’nin düşmanları, siyaset alanına sürekli bir Truva atı yerleştirmektedir. Ama yaşananlara baktığımızda CHP’den elverişlisini bulamamalarını doğal karşılamak lazımdır. Biz de her gün CHP’nin içinden çıkan Truva atlarını izliyoruz. Karikatürist Emre Ulaş’ın çizdiği  “Truva atı üzerindeki danışman” karikatürü tam CHP’nin halini anlatmıyor mu?

Ne diyelim, Allah böyle bir partinin varlığını düşman başına vermesin. CHP’nin hali bu kadar vahim anlayacağınız.