Galatasaray dünyaca ünlü Radamel Falcao’yu transfer etti. İki ay uğraştı. Geldiydi, olmadıydı, gelecekti, yarın burada! Bir hafta sonra İstanbul’da!

Derken, geldi. Galatasaray, milli maç arasında Kolombiyalı golcünün havasını atacakken, tüm camia işi gücü bıraktı, futbolun saha dışı etkenleriyle uğraştı. 4’le başlayan 3’e inen teknik direktör Fatih Terim’in 19.05’de açıklanan cezası, eski başkanlardan Dursun Özbek ile Divan Kurulu’nda yaşanan polemik, son olarak da başkan Mustafa Cengiz’in Kulüpler Birliği’ne yönelik sert sözleri…

Bu koşullar altında maça hazırlanmaya çalışan Galatasaray, tıklım tıklım dolu tribünler önünde Radamel Falcao ve Mario Lemina takviyesi ile maça başladı. Teknik direktör Terim yoktu, yardımcıları Hasan Şaş ve Ümit Davala da. Levent Şahin tüm yük omuzlarında kenardaydı. Radamel Falcao daha ilk dakikalarda çok farklı bir futbolcu olduğunu ortaya koydu.

Topun gelmesini beklemeyen, araştıran, öne çıkıp aldığı topu boştaki arkadaşına atarak, yeniden ceza alanına hareketlenen bir santrfordu. Yan ortalarda aldığı pozisyon, kaçtığı boşluklar, uyum sorunu aşıldığında ne kadar etkili olabileceğinin göstergesiydi. Galatasaray da ilk üç haftadan çok farklıydı.

Sarı-Kırmızılılar, bıktıran yan pas hastalığından kurtularak oynadı. Bir iki yan pasın ardından mutlaka 25-30 metrelik derinlemesine pas denemesi, yanlardan çizgiye kadar inerek orta yapma çabası, futbolu dikine ve kaleye oynama isteği… Orta alanda küçük kısa üçgenlerle şekillenen oyun… Bu tarz oyun şimdiye dek Galatasaray’ın belki düşündüğü, ancak uygulamadığı bir oyun şekliydi.

Hatalar olmadı mı? Oldu. Çıkarken çoğunlukla Cristian Luyindama kaynaklı hatalı paslardan kapılan toplar, Ricardo Quaresma önderliğindeki Kasımpaşa hücumları olarak Galatasaray kalesine kadar ulaştı. Ancak, vazgeçmedi Galatasaray. Oyununa, taktiğine sahip çıktı. Mario Lemina’nın ilk yarım saatte yerini Ömer Bayram’a bırakması, orta alandaki savunma gücünü ve temposunu artırmaya yönelikti.

Ömer Bayram, orta alandan kaptığı topla ‘dikine’ rakip alana girdi, Radamel Falcao yalnızca golcü değil, şanslı bir golcü olduğunu gösteren vuruşla ilk golüne imza attı. Kasımpaşa, maç boyunca pozitif düşüncede oynadı. Top ayağındayken etkili olmaya çalıştı. Galatasaray’da tüm oyuncuların Falcao dahil, savunmaya katkı sağlaması bir iki cılız şutun dışında sorun yaratamadı.

İkinci yarıda Galatasaray, ilk yarıdaki temposundan uzak, Kasımpaşa’nın baskısını kabullenerek oynadı. Savunmada dikkatli, hücumda ‘olursa olur, acelesi yok’tu yeni taktik. Taraftarının zaman zaman ateşleme çabası da hücum konsantrasyonunu sağlayamadı. Girilen pozisyonlarda fiş çekilemeyince son dakikalar, bir çok maçta olduğu gibi sıkıntıyla bitti. İlk yarıdaki oyunu ile Süper Lige ‘selam’ veren Galatasaray, ikinci yarıdaki oyunu ile ‘O kadar da değil’ dedi.