Erteleme sonrasında ilk maçlarını kaybettikten sonra üst üste iki galibiyet alarak kendi hedefleri için umutlarını güçlendiren iki takım kazanmak için sahaya çıktı.

Haftalarca ligin en altında yer alan Robert Presinecki’nin Hes Kablo Kayserispor’u kazandığı takdirde, 14’ncu sıraya sıçrayacaktı. Sergen Yalçınlı Beşiktaş, maçı kazandığı takdirde Galatasaray’ı altına alacak ve Avrupa Kupası’nın kapısını aralayacaktı.

Her iki takım da kendi taktik anlayışlarıyla maça başladı. Ev sahibi, geriye yaslanarak, ani ataklarla Beşiktaş savunmasını genişleterek, genç Ersin Destanoğlu’nu sıkıntıya sokacaktı. Bu plan on beş dakika ve üç kaleyi bulmayan şut sonrasında bitti. Beşiktaş, orta alan presi ve kanatlardan yapılacak ortalarla ligin en çok gol kurtaran kalecisi Silviu Lung’u geçmeye çalışacaktı. Bunun için üç net pozisyon da buldu Siyah Beyazlılar, ancak Romen kaleci kurtarışlarına kaldığı yerden devam edince, ilk yarıdan gol sesi gelmedi. İkinci yarıda savunmadan çıkışta abilerinin ‘öylesine’ pasında topu çıkartmakta geç kalan Rıdvan Yılmaz’a yapılan baskı, gole dönüştü. Geri düştükten sonra harekete geçen Sergen Yalçın’ı, başta genç Yılmaz ile orta alandan iki ofansif değişiklik yaptı.

Bu değişim önde etkiyi biraz arttırırken, ev sahibine maç başı taktiğini uygulama şansı verdi. Kayserispor forveti girdiği pozisyonlarda Ersin’e takıldı, Beşiktaş bir anlık boşluğu gole çevirdi. Sonrasında bir duran top organizasyonunda bu kez Ersin Destanoğlu’nun büyük hatası, ardından maç taktiğinin ürünü bir gol, Kayserispor’a üç puanı getirdi. Sarı Kırmızılılar, bu sonuçla ligdeki kaderini kendi eline alırken, Beşiktaş, belki Avrupa kupası yolunda eline geçirdiği fırsatı değerlendiremedi. Ancak, Siyah Beyazlılar, iki genç futbolcusunun büyümesi yolunda önemli bir deneyimi cebine koydu.