Tartışma programı için seçilen isim net şekilde Ekrem İmamoğlu taraftarıdır. Tercihini çok önceden ilan etmiş, fanatik bir tavır ortaya koymuştur. Cumhur ittifakına ve özellikle MHP’ye karşı ön yargılıdır.

Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasındaki düello İstanbul seçimlerinin gidişatına önemli ölçüde etki edebilecektir. CHP ve yancıları bunun farkındadırlar ve işi sulandırmak için özel bir hazırlık yürüttükleri anlaşılıyor. Programın şekli, moderatörün tavrı ve soruları, adayların giyiminden vücut diline, performansından ortaya koyacakları yeni bilgi, belge, proje ve hatta vaatlere kadar her şeye dikkat etmek gerekiyor.

ARADAKİ FARK

  Birikim, çap, kariyer, yetenek, iddia, geçmiş ve akla gelebilecek her ölçü esas alınıp, İstanbul’a kimin daha iyi hizmet edeceği ve birikmiş sorunları çözebileceği üzerinden bir değerlendirme yapılarak karar verilecek olsa, seçimi açık ara farkla Sayın Binali Yıldırım’ın kazanması gerekir. Siyasetin gerçekleri de, insan aklı ve vicdanı da, İstanbul’un ihtiyaçları da bunu söylüyor. Ancak, 31 Mart’da gördük ki, farklı şeyler, farklı beklentiler öne çıkıyor. İstanbul’a kimin daha iyi hizmet edeceğinden çok, algıyı kimin daha iyi yönettiği sonucu belirliyor.

MODERATÖRÜN ÖNEMİ

  Ekrem İmamoğlu’nun gerçeklerin çok ötesinde, şişirilmiş bir şekilde İstanbul halkına, hatta Türkiye’ye servis edildiği, son birkaç haftada yaşananlarla net şekilde belgelenmiştir. Şimdi, bunu Türk milletine ve İstanbul seçmenine bir defa daha göstermek ve işin aslını ortaya koymak için büyük bir fırsat yakalanmıştır. Tek sorun moderatörün buna ne kadar izin vereceğindedir. Eğer eşit, hakkaniyetli, gerçeklere dayalı, işin aslını, adayların çapını ortaya çıkaracak bir yöntem takip edilirse, sorun kalmaz. Ancak, medyayı yakından takip eden herkes çok iyi biliyor ki, seçilen isim net şekilde Ekrem İmamoğlu taraftarıdır. Tercihini çok önceden ilan etmekle kalmamış, fanatik bir tavır ortaya koymuştur. Cumhur ittifakına ve özellikle MHP’ye karşı ön yargılıdır. Bu durumda ne kadar tarafsız kalacağı, ne kadar hakkaniyetli davranacağı konusunda çok ciddi endişelerimiz var. Nitekim, Uğur Dündar’ın tarafsız olamayacağını gördüğü ve bunu milletten gizleyemeyeceğini anladığı için çekildiği kanaatindeyiz. Oysa istisnasız herkesin üzerinde ittifak ettiği bir gazeteci arkadaşımız vardı. Bilgisi, birikimi ve donanımının yanında böyle bir programı ilk gündeme getiren ve adaylara teklif eden isim olan Didem Aslan Yılmaz’ın neden düşünülmediğini anlamak mümkün değil.

İŞİN PÜF NOKTASI

  Sorulması gereken çok soru var. Bu sorular gündeme getirilir ve cevap almakta ısrar edilirse, gerçeklerin ortaya çıkmasına büyük ölçüde ayna tutulmuş olur. Sayın Binali Yıldırım çok tecrübeli bir devlet adamıdır. Ne sorulursa sorulsun işin altından kalacaktır. Burada esas olan Ekrem İmamoğlu’nun ne yapacağıdır. Katıldığı televizyon programlarında gördük ki, ezberinin dışına çıkıldığı zaman savruluyor. Yetersizlikleri, yanlışları, Ordu’da olduğu gibi hakarete varan söz ve davranışları hatırlatıldığı zaman öfkeleniyor ve kontrolü kaybediyor. Bizim gördüğümüzü ve bildiğimizi, moderatör de görüyor. İşin püf noktası tam da burasıdır. Ekrem İmamoğlu gerçeğinin ortaya çıkmasına ne kadar müsaade edecek, bunun için ne kadar imkan tanıyacak?

HEMŞERİ HAREKETİ

  Yayını bütün Türkiye’nin büyük bir dikkatle takip edeceğini tahmin etmek zor değil. Performansa bağlı olarak sonuca ekti etmek için ülkemizin her yerinde özel bir çaba gösterileceği şimdiden bellidir. MHP’nin başlattığı hemşeri hareketi siyasette büyük karşılık görmüştür. Bu yöntemin etkili olduğunu gören bütün partiler, benzer yollara başvurmuşlardır. Tartışma programı sonrasında hemşeri hareketinin çok daha ileri götüreceği ve bütün Türkiye’nin İstanbul seçimlerine etki edebilmek için harekete geçebileceği anlaşılmaktadır. Bu anlaşılabilir bir durumdur, ancak maksadı dışına çekilmemeli ve doğru kullanılmalıdır.

KRİZ ÇIKMA ÇABASI İÇİNDELER

  Her ne kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı belirlenecek olsa da, CHP ve yancılarının işin başından itibaren bu seçimlere ayrı bir anlam yükledikleri ve kirli siyasi hesaplarını hayata geçirebilmek için pusuya yattıkları da unutulmamalıdır. Yeni hükümet sistemini bir defa daha tartışmaya açabilmek ve bunun üzerinden bir kriz ve koas ortamı oluşturmak çabası içinde olduklarını artık saklama gereği bile duymuyorlar. Kaldı ki, CHP’nin başta PKK uzantısı HDP olmak üzere yancısı olan partilerin özel hazırlıkları vardır. Kandilli katiller, FETÖ ve uzantıları boşuna mı bu kadar ağırlık koyuyor, bu kadar heyecanlanıyorlar? Bu ülkeyle hesabı bulunan içeride ve dışarıda her kim varsa, alayının Ekrem İmamoğlu için seferber olmasının sebebini herkes önce kendi vicdanında sorgulamalı, sonra da CHP ve yancılarına sormalıdırlar.

  Kalan zaman çok önemlidir ve iyi değerlendirilmelidir. Adaylar arasındaki tartışma programının gerçeklerin ortaya çıkması için bir dönüm noktası olacağı kanaatindeyiz. Yeter ki, kirli bir oyun oynanmasın.